Paylaş
Annem, “Gürün’lü Kebire Teyze’ne git müsaitlerse, bu akşam oturmaya geleceğimizi söyle“ derdi. Koşarak gider alacağım “evet” cevabını bilirdim. Çok olağanüstü bir şey yoksa böyle bir soruya “hayır” demek imkansızdı çünkü… Hoş, çok olağanüstü bir şey varsa da haberimizin olmaması imkansızdı!
Basitti, her şey çok basit… Maaile gider büyük küçük hep beraber bir odaya tıkışırdık. Çocuklar sırayla yeteneklerini sergilerdi. Ben, yüz üstü yatarak ayaklarımı, başıma değdirirdim. Babam çok övünürdü. “Aslan kızım, tüm erkekleri geçer” derdi. Aslında kendimi bilirdim ama babamdan bunları duymak yine de çok iyi gelirdi bana.
Çerezlerin tatlı tuzlu yenilenlerin ve bardak bardak içilen çayların ardından evlere dağılırdık. Ayrılık zamanı, büyüklerimize yalvaran gözlerle, Küçük Emrah pozisyonunda arkadaşımızın “ya bizde yatması” ya da “bizim orada kalmamız” konusunda ısrar ederdik. Bazen “evet” bazen “hayır” yanıtı alırdık. Büyükler neye göre evet ya da hayırları kullanırlardı bilmiyordum çocukken. Anne olunca neye göre evet, hayır dediği belli olmayanlara ben de katıldım!
Ancak yine de bizler kitaplara göre büyütülmedik.
İçlerinden geldiği gibi büyüttüler bizleri büyüklerimiz.
İyi de yapmışlar.
Oysa şimdi…
Günümüzde bilgisayar ve cep telefonlarıyla doğduğu anda tanışıp yüzünü neredeyse tümüyle dış dünyaya dönen bir nesil var. Hele bir de okula başladılar mı 'Al gözüm seyreyle!'
- “Ayşe bizde kalabilir mi anne?”
- ”Ben Alilere gidebilir miyim baba?”
Bazı kaygılı aileler “Bize misafir çocuk gelebilir ama biz çocuğumuzu göndermeyiz!” derler. Bazı aileler, karşıdaki aileyi tanıdıktan sonra çocuklarını gönderir, bazıları ise hiç sınır koymadan gidiş-geliş başlatabilir. Çorbanın terbiyesi gibi, her ailenin de çocuk terbiye edişi farklıdır.
Arkadaşıyla, geceyi ve uykuyu da oyuna katan çocuk çok mutlu olur. Yetişkinler için sıradan bir gecedir bu yaşanan ama çocuklarımıza; paylaşmayı, sıra beklemeyi, fedakarlığı, nezaketi ve daha birçok sosyal beceriyi öğretir o birbirinde kalmalar.
Bir arkadaşında yatıya kalan çocuk, kendi evinde annesinin söylediği doğruyu yapmaktan hep kaçınırken, arkadaşının evinde birden dünyanın en söz dinleyen çocuğu olabilir. Çünkü hem doğru davranışı arkadaşının yapmasından etkilenmiştir hem de annesinin dışındaki bir büyüğün çizdiği çerçeve onu doğruya yönlendirmiştir. Doğru tutumu hayata geçirmiştir böylece. Emin olun ki bu tecrübe bile bin kez söylemekten daha etkilidir.
Çocuk bir başka evde yatıya kaldığında bir taraftan da başka bir ailenin kendine has davranışlarına tanıklık eder. Onların olaylar karşısında gösterdikleri tutuma şaşırabilir. Bazı tutumları onaylarken bazısını da eleştirir. Kıyaslamalar yapmaktadır çünkü… Ve belki de gördükleri karşısında kendi ailesine şükürler etmiştir içinden. Bunlar hiç az şeyler değildir ve çok önemlidir.
Gece yatısı misafirliği çocuklar için tıpkı yaşamın provası gibidir. Ve her prova hayat sahnesinde daha tecrübeli olmak demektir… Tecrübe etmenin en yakın arkadaşları da mutluluk, haz ve başarıdır.
Paylaş