Paylaş
Adına, ister A diyelim, ister B… Katı, aceleci, aşırı kuralcı kişilik yapısından bahsediyoruz.
Hayatın tadına varmak yerine, el alem için yaşayan, fotoğraf daha güzel çıksın diye, sofra bozulmadan kareyi çekmeye çalışan, elbisesinin koltuk altı sökülünce aşırı problem eden insanlar… Hiç gevşemeyen, yavaşlamayan, maddelerle yaşayan, vitrindeki mankenler gibi, hiç potluk barındırmayan insanlar.
Ne kadar hayattan tat alırlar bilemem!
Bildiğim tek gerçek; çevrelerini nasıl rahatsız ettikleri… Kadın, erkek… Cinsiyeti ne olursa olsun, A tipi kişilik yapısına sahipse, yanındakilerin de rahatlama izni hiç yoktur. Hele bir de çocukları varsa, vay geldi onun haline!
Beklemeye hiç tahammülü olmayan A tipi kişiliğin bildiği tek söz, “Acele et”tir.
Çocukların ise; zamana, defalarca denemeye ve bol bol yanlış yapmaya hakkı olmalı…
Buna izin vermeyen ebeveynler çocuğun yeşermesine, farklı yönlere uzamalarına da izin vermezler.
Çocuk bu durumda, ya büyükleriyle sürtüşür ya da, onların istediği gibi davranır.
İlkinde, sürekli “Acele et, dikkatli ol” sözleriyle takipte tutulan çocuk, hayatta kişisel çabasıyla başarıya nasıl ulaşabilir ki?
Diğerinde ise, hiç kendini ortaya koyamayan, “Sen ne dersen o olsun diyen” diyen çocuk, hayatta nasıl konumlanabilir?
Eğer, A tipi kişilik olduğumuzun farkındaysa çocuklarımızın sağlıklı bireyler olabilmeleri için, kendimizi birçok konuda frenlememiz gerekir!
Paylaş