Paylaş
Bugün ise sizlere kahvenin faydalarından bahsetmek istiyorum..
Kahve, içerdiği antioksidanlar ve faydalı bileşenler ile bazı hastalıklara karşı koruyucu özelliklere sahiptir.
Kahve İçerisinde Temel Besin Öğeleri
Tek bir fincan kahve:
-Riboflavin (Vitamin B2): RDA (Önerilen günlük alımı) 'nın %11'i
-Pantotenik Asit (Vitamin B5): RDA'nın %6'sı.
-Manganez ve Potasyum: RDA'nın %3'ü.
-Magnezyum ve Niasin (B3): RDA'nın %2'si.
Kahve, dünyada en yaygın olarak tüketilen uyarıcı özellikteki kafeini içerir. Kafein yorgunluk hissinin azalmasına ve enerji seviyelerinin arttırılmasına yardımcı olur.
Kafeinin etki mekanizması şu şekildedir:
Kahve içtikten sonra, kafein kan dolaşımına, oradan da beyne gider ve Adenosin adı verilen bir inhibitör nörotransmitteri bloke eder. Böylece norepinefrin ve dopamin gibi diğer nörotransmitterlerin miktarı artar ve nöronların daha iyi ateşlenmesine neden olur.
İnsanlarda yapılan birçok kontrollü çalışma, kahvenin beyin işlevinin çeşitli yönlerini geliştirdiğini göstermektedir. Buna hafıza, ruh hali, uyanıklık, enerji seviyeleri, tepki süreleri ve genel bilişsel işlevler dahildir.
Piyasada bulunan birçok yağ yakan besin takviyesinin içinde kafein bulunmaktadır. Çünkü kafein, yağ yakımına yardımcı olduğu kanıtlanmış çok az maddeden biridir. Kafeinin metabolik hızı %3-11 oranında artırabildiğini gösteren bazı çalışmalar bulunmaktadır . Yapılan bazı çalışmalar ise kafeinin özellikle yağ yakma oranının obez bireylerde %10, normal bireylerde ise %29 oranında arttırdığını göstermektedir. Ancak, uzun süreli kahve içenlerde bu etkilerin azalması olasıdır.
Kafein sinir sistemini uyarır, bu da vücut yağlarını parçalamak için yağ hücrelerine sinyal göndermesine neden olur. Kafein, vücut yağlarını parçalar, serbest yağ asitleri olarak kanın içine bırakılmasını sağlar ve yağın yakıt olarak kullanılabilir hale gelmesine imkan tanır.
Kafein aynı zamanda kandaki Epinefrin (Adrenalin) seviyelerini arttırır. Bu da vücudumuzu yoğun fiziksel aktiviteye hazır hale getiren bir hormondur.
Kafeinin fiziksel performansı ortalama %11-12 oranında arttırdığı bilinmektedir. Bu nedenle spordan yarım saat kadar önce bir fincan kahve içmek yağ yakımını arttıracaktır.
Tip 2 diyabet, şu anda dünya çapında yaklaşık 300 milyon insanı rahatsız eden büyük bir sağlık sorunudur. İnsülin direnci veya yüksek kan şekeri ile karakterizedir. Çalışmalar, kahve içenlerde Tip 2 diyabet görülme riskinin %23-50 daha düşük olduğunu göstermektedir. Toplam 457,922 kişiyle 18 çalışmadan elde edilen verilere bakıldığında, her gün bir fincan kahvenin %7 oranında tip 2 diyabet görülme riskini azalttığı görülmüştür.
Alzheimer hastalığı en yaygın nörodejeneratif hastalıktır ve dünya çapında demansın en çok görülen çeşididir. Bu hastalık genellikle 65 yaşın üzerindeki insanları etkiler. Ne yazık ki, Alzheimer için bilinen bir tedavi yoktur. Ancak, hastalığın ortaya çıkmasını önlemek için yapabileceğiniz birkaç şey vardır. Bunlardan biri de kahve içmektir. Birkaç çalışma, kahve içenlerin Alzheimer hastalığına yakalanma riskinin %65 daha az olduğunu göstermektedir.
Parkinson hastalığı Alzheimer'den hemen sonra gelen ikinci en yaygın nörodejeneratif hastalıktır. Beyindeki dopamin üreten nöronların ölümünden kaynaklanır. Alzheimerda olduğu gibi, bilinen bir tedavi yöntemi yoktur. Önlemek için öneriler bulunmaktadır.
Çalışmalarda, kahve içenlerin Parkinson hastalığı geliştirme riskinin %32-60 oranında daha düşük olduğu görülmüştür. Bu duruma etkisi olan kafeinin kendisidir. Kafeinsiz kahve içenlerde Parkinson riski daha düşük değildir.
Karaciğer, vücutta yüzlerce önemli işlevi yerine getiren muhteşem bir organdır. Bazı yaygın hastalıklar; başta hepatit, yağlı karaciğer hastalığı ve diğerleri de dahil olmak üzere, karaciğeri olumsuz etkileyerek siroza yol açabilir.
Kahvenin siroza karşı vücudu koruyucu olduğu ve günde 4 fincan veya daha fazla fincan kahve tüketenlerin siroza karşı %80'e kadar daha düşük riske sahip olduğu yapılan bazı çalışmalarda görülmüştür.
Depresyon, inanılmaz derecede yaygın olan, yaşam kalitesini önemli ölçüde azaltan ciddi bir ruhsal bozukluktur.
Yapılan bir çalışmada, günde 4 veya daha fazla fincan kahve içen kadınlarda depresif olma durumunun %20 oranında daha az olduğu görülmüştür. 208.424 bireyle yapılan bir başka çalışmada, günde 4 veya daha fazla fincan kahve içenlerin intihar etme olasılığı %53 daha az bulunmuştur.
Kanser dünyanın önde gelen ölüm nedenlerinden biridir ve vücuttaki hücrelerin kontrolsüz büyümesi ile karakterizedir.
Kahve iki tür kansere karşı koruyucu gibi görünüyor. Bunlar, karaciğer kanseri ve kolorektal kanserler.. Dünyadaki kanser ölümlerinin en önemli üçüncü nedeni karaciğer kanseri, dördüncü nedeni ise kolorektal kanserdir.
Çalışmalar, kahve içenlerin karaciğer kanseri riskinin %40 oranında daha düşük olduğunu göstermektedir.
489,706 kişi üzerinde yapılan bir çalışmada, günde 4-5 fincan kahve içenlerin %15 daha düşük kolorektal kanser riskine sahip olduğu görülmüştür.
Kafein, düzenli olarak kahve içenlerde kan basıncını (3-4 mm / Hg) arttırabilir. Tansiyonu olanların dikkat etmesinde fayda var. Fakat öte yandan çalışmalar kahvenin kalp hastalığı riskini arttırdığını desteklemiyor. Hatta kahve içen kadınlarda kalp hastalığı riskinde azalma olduğuna dair bazı kanıtlar vardır. Bazı çalışmalar ayrıca, kahve içenlerin %20 daha düşük felç riskine sahip olduğunu göstermektedir.
Kahve içenlerin daha uzun yaşadığını ve erken ölüm riskini de azalttığını gösteren çalışmalar bulunmaktadır.
Yapılan bir çalışmada, 18-24 yıl boyunca kahve içen erkeklerde ölüm riski %20, kadınlarda ise %26 daha düşük görülmüştür.
Bu etkinin özellikle Tip 2 diyabetlilerde güçlü olduğu görülmektedir. Yapılan bir çalışmada, 20 yıl boyunca kahve içen diyabetlilerde, ölüm riski %30 daha düşük bulunmuştur.
Paylaş