Paylaş
Bir ilişkiye başladığınızda bile ilk başlarda çok heyecanlı, çok hazırlıklı, çok enerjik olabiliyorken sonrasında daha monotonlaşıp, sıkıcı olup, hatta zaman zaman çatışmaların yaşandığını düşündüğünüzde diyet yaparken de bu süreç içerisinde zaman zaman motivasyonunuzun düşeceğini kabul etmek gerekiyor. Hedefiniz her ne için diyet yapmaksa, motivasyonum düşebilir, her hafta aynı sonucu almayabilirim, her hafta aynı performansı uygulayamayabilirim, diyebilmek çok önemli ve bu çok normal bir durumdur.
Lütfen rakamlara odaklanmayın. Kimi zaman bu süreç içerisindeki farklı değişimler sizi olumlu anlamda motive edebilir. Örnekle açıklamak gerekirse; 10 kilo verdiniz ve kilo verme hızınız azaldı, aslında pes etmek üzeresiniz, ama o 10 kiloyu vermenizle hayatınızdaki değişimlere baktığınızda; bu süreç sayesinde kan şekerinizi dengelediğinizi, daha rahat uyuyabildiğinizi, sabah uyandığınızda daha enerjik hissedebildiğinizi fark ediyorsanız, doğru yoldasınız demektir. Daha zayıf olmak daha sağlıklı olmak demek değildir. Sağlıklı olmak; bütüncül olarak iyi olma halidir. Dolayısıyla alışkanlıklarınız değişiyorsa, kendinizi daha iyi hissediyorsanız, acıkma süreleriniz azaldıysa, hayat kaliteniz arttıysa, bırakın kilo verme işini biz diyetisyenler halledelim. Siz sadece bu sürecin keyfini çıkarın.
Rakam dışında hedefler koyun. Hastalıkların semptomlarını azaltmak, eskiden giyemediğiniz kıyafetleri geri giyebilmek, ayakkabıyı rahat giyebilmek gibi fark etmediğiniz geri bildirimlerle kendinizi motive edebilirsiniz. Yani illa birilerinin size ‘zayıflamışsın’ demesine ihtiyaç duymadan, kendi geri bildirimlerinize odaklanın. 1 aydır diyet yapıyorsunuz ve rakamların ötesinde 1 ayda neler değişti? Hayatınızın kalitesi arttı mı? Enerjiniz arttı mı? Bunlar rakamlardan çok daha fazla önemli şeyler. Lütfen arada durup düşünün. Her kesin koşulları birbirinden farklı, kimi gebelik sürecinde, kimi emzirme, kimi sporcu olup, kimi ise kronik hastalıklarla mücadele ediyor. Kendinizi başkalarıyla kıyaslamadan sadece eski kendinizle kıyaslayın. Bakın bakalım olumlu anlamda neler değişti?
Pek çok düzensizlikleriniz var. Hepsini aynı anda düzenlemeye çalışmayın. Koronavirüsün hayatımıza girmesiyle, online sistemin artmasıyla beraber uyku kalitesi bozuldu, su tüketimi azaldı, kalori alımı arttı vs. vs. Bunları adım adım düzene sokmaya çalışın. Örneğin: sabahları daha erken güne başlamak, biraz daha fazla su içmek, doktorun verdiği ilaçları düzenli kullanmak (maalesef ilaçların kullanımlarında bile düzensizlik olabiliyor.) sonrasında ufak ufak hareket/spor eklemek, belki de sonrasında diyette farklı uygulamalara yönelmenizi kolaylaştıracak. Ama sakın hepsini aynı anda yapmaya çalışmayın. En azından sırasıyla hareket etmek başarılı olduğunuzu gösterir ve sizi motive eder. Yani kaç kilo verdiğinizi değil de hayatınıza dair sağlıklı olma yolunda uyguladığınız her değişim, yeni bir başarı! Bunu unutmayın.
Uygulamada zorlandığınız bir diyet süreci olabilir. Bu diyetinizin bittiği anlamına gelmez. Kaldığınız yerden devam etmelisiniz. Bu yanlışlar yapıldı diye cezalandırmak doğru değil, evet dengeleme yapılabilir ama kendinizi yapmaya zorlayacak süreç eklememelisiniz(açlık oruçları veya sert detokslar gibi). Ya da kendinizi başarılı gördüğünüzde ödüllendirmeyi yiyecekler üzerinden değil de kendinize alacağınız bir ruj, veya kendinize aldığınız kitap, yeni bir hobi edinme, gezi programı oluşturma vb. bile motivasyon artırıcı bir ödül olabilir.
Bunu çok önemli buluyorum. ‘Kocam istedi’, ‘Annem istedi’ veya ‘Arkadaşlarım kilo ver diyor.’ diyerek bana gelen danışanlarımın genel anlamda diyet süreçlerinde sonuca ulaşamadıklarını görüyorum. Çünkü bu sizin değil, başkalarının sizin üzerinden oluşturduğu hedefler oluyor. Lütfen buna izin vermeyin. Siz ne istiyorsunuz? Çok kilo vermek değil belki sadece 80 kilo olabilmek bile size yetebilir. Toplumda maalesef ki çok zayıf olmayı, çok sağlıklı görmek gibi yanlış bir algı söz konusu, oysa 150 kilo bir kadın için 80 kiloya düşmek bile yeterli olabilir. Lütfen siz ne istiyorsunuz ona odaklanın.
Sağlıklı aydınlık günler dilerim.
Paylaş