Bebeğinizin çiğneme alışkanlığı konuşmayı destekliyor!

Bebekler ortalamada 6. ay ile beraber ek gıda dönemine girerler. Ek gıdaya geçiş bir bebeğin çocukluğa doğru ilerleyen yolculuğunda önemli bir basamaktır. Ek gıda dönemini bebeğiniz için sağlıklı yönetmeniz, bebeğinizin sağlıklı beslenme alışkanlığını kazanmasının temeli oluyor. Bu nedenle ek gıda döneminde yapılan hataları ve destekleyici önerileri sizlerle paylaşmak istedim.

BEBEĞİNİZİN YİYECEĞİ REDDETTİĞİNE EMİN MİSİNİZ? 

İlk olarak ek gıdaya başlarken çoğu annenin en büyük şikayeti bebeğin besini reddettiğine dair oluyor. Bu durum aslında sanıldığının aksine bebeğiniz için ufak fiziksel zorluklardan oluşuyor. Bebeğin emme refleksiyle beslenme sırasında besini kaşıkla tüketme koşulları aynı değildir. Emerken dil dışa doğru bir hareket planı oluştururken kaşıkla beslenme sırasında dil ağız içine doğru hareket eder. Bu durum bebeğinizin ek gıdaya geçiş evresinde ilk adımda zorluk yaşamasına sebep olabilir. 

ÇOCUK GELİŞİMİNDE HER BASAMAĞIN DEFALARCA DENENMESİNE İHTİYAÇ VARDIR. 

Ebeveyn olarak en önemli öğretinin sabır olduğunu biliyoruz. Bu sabrı en temelde bebeğinizin büyüme sancılarına karşı olması gerektiğini unutmamalısınız. Yukarıda bahsettiğim, bebeğinizin ek gıdaya geçiş gibi önemli bir dönüm noktasında yaşadığı fiziksel zorluğu reddediş olarak algılanmaması, bebeğin gelişimsel olarak yaşadığı doğal sancıları anlayabilmek, defalarca bir davranışı yılmadan deneyebilmesi için ona fırsat vermek, sabır göstermek bebeğinizin gelişimini her koşulda olumlu destekler. 

BESLEMEK AŞKIYLA ÖNCELİKLERİ KAÇIRMAYIN! 

Bir bebeğin beslenmesi özellikle anne için çok değerli. Maalesef ki ülkemizde hala anneliğin beslenme ile kıyaslanıyor olması, anneliğin en önemli ölçütünün emzirme, beslenme olması annelerimizin de omuzlarında büyük bir yükken bebeğin beslenme alışkanlığını kazandığı ek gıda döneminde temel ihtiyaçları kaçırabiliyoruz. Ebeveyn olarak, anne olarak, bebeğinizin ek gıdaya geçiş döneminde ilk referansınızın bebeğiniz ve onun size yansıttığı davranışları olduğunu unutmamalı, hatalarla öğrendiğimiz gerçeğini kendinize hatırlatmanızda fayda var. Ancak bu koşullarda bebeğinizin besine verdiği tepkiyi ölçebilir, beslenmeyi zorunluluktan çıkarıp bebeğiniz için bir keşfe dönüştürebilirsiniz. 

BULAMAÇLAR İYİ Mİ KÖTÜ MÜ? 

Bulamaç tüketimi tartışmalı bir besin kaynağı olsa da, bulamaçlarla beraber gelen hızlı tüketim ebeveynler arasında cazip besin kaynağı olabiliyor. Bulamaçların içinde olan besin kaynağı yüksek karışımlar bebeğin tüm fiziksel ihtiyaçlarını miktarları belirlenerek karşıladığı için anneler rahat bir nefes alırken, bu durum bebekler için aynı olmuyor. Bebeğin besinlerin ağzına tıka basa tıkıştırılması, karışık tatlarla besinleri tanımasına engel oluyoruz. Tam da bu noktada bebeğinizin fiziksel ihtiyaçlarını tam tamına karşılamaya çalışırken beslenme alışkanlığının temeli, tat alma ihtiyacını yok sayıyoruz. 

BEBEĞİNİZE ENGEL OLMAK YERİNE BEBEKLERDE İLK YARDIM EĞİTİMİ ALIN! 

Besinlerin tek tek küçük lokmalarla tüketilmesi, bebeğin tat duyularını harekete geçirirken, aynı zamanda diş çıkarma döneminde bebeğin eline verilen bir dilim elma, havuç ya da salatalık sayesinde, el göz koordinasyonu gelişiyor ve tek başına, bebeğin kendi kendine beslenme alışkanlığının ilk adımları atılıyor. Burada özellikle annelerin çevrenin olumsuz etkisinden uzaklaşabilmesi çok değerli. Bebeğin eline katı gıdayı verirken en çok endişe kaynağı boğazına kaçması oluyor. Bu durumun çözümü bebeğinize katı gıdadan uzaklaştırmak değil, ilk yardım eğitimi alarak çözmeniz gereken bir durumdur. 

BEBEĞİNİZİN ÇİĞNEME ALIŞKANLIĞI KONUŞMAYI DESTEKLİYOR!

Bebeğinizin eline verdiğiniz her katı gıda bebeğinizin ağız içi hareketini desteklerken, dil-dudak egzersiz yapmasına sebep oluyor. Bebeğinizin çiğneme davarnışını desteklemeniz aynı zamanda konuşmayı desteklerken, elinde olan ve ona keyif veren besinle geçirdiği her dakika dikkat gelişiminde de olumlu etkileri olduğunu ifade etmeliyim. 

Dişler çiğnemenin en güzel habercisidir. Doğal gelişim sürecini gözlemlediğimizdeyse bebeğinizin ihtiyaçlarını çok daha rahat anlayabilirsiniz. Bir bebeğin yaşamında kendini güvende hissetmesi için anlaşılmaya ihtiyacı yok mudur? Tıpkı bizler gibi anlaşıldığımız kadar huzur ve güvende oluruz. Ancak bu koşullarda fiziksel ve ruhsal ihtiyaçlarımızı karşılarız. Herkese iyi haftalar