Paylaş
Çocuğumuz dünyaya geldiğinde bize bağımlıdır. Yemek ve uyku ihtiyaçları tamamen anne ya da bakan kişinin sorumluluğundadır. Aslında bu başlangıç bizlerin çocuğumuz büyüme evresinde ihtiyaçlarını karşılarken de ortaya çıkar. İlk bebeğin bağımlılık durumu büyüme evresinde hızla değişim gösterse de zihnimizde çocuğumuzun bize özellikle de yemek ve uyku gibi en temel ihtiyaçlarında bize bağımlı olduğunu düşündürür. Peki, çocuklar ne zaman kendi başına, kendi yatağında uyuyabilir?
Türkiye’de çoğu anne baba, bebeği dünyaya geldikten sonra yanında uyutma eğilimindedir. Bebeğin doğduğu andan itibaren kendi odası ve kendi yatağında yatmasını sağlayan anne babalar da vardır. Burada önemli olan her iki yaklaşımda da 0-3 aylık dönemdir. İlk 3 aylık döneminde anne bebeğini, bebek ise anneyi tanır ve bu süreç alışma süreci olarak değerlendirilir.
Bebeğin yalnız uyuması bizi o kadar çok endişelendirir ki… Acaba nefes alabilecek mi? Acaba kusacak mı? Buna benzer endişeler bebek büyüdükçe gece beslenmelerinin ve annenin yorgunluğunun artmasıyla, beraber uyumak, hem bebek hem de anne baba için bir alışkanlığa döner. Kaygıyla başlayan uyku alışkanlıkları bebeğin her geçen ay büyüyüp çocukluğa eriştiğinde ihtiyaçlarının değişmesiyle zor ve sorunlu hale gelir.
İlk 3 aydan sonra bebek, yavaş yavaş, anne bebek arasındaki güven ilişkisini bozmadan ufak adımlarla kendi yatağına alıştırılmalıdır. Eğer bu süreç geçtiyse uyku eğitimi ve yatakların ayrılması için en doğru zaman annenin hazır olduğu zamandır. Çünkü çocuğu hazırlayacak ve ona güven verecek olan kişi her zaman ilk olarak annesidir.
Uyku süreci çocuğun hayatında ilk özerkleşmesi gereken basamaklardan bir tanesi olmalıdır. Sallanarak uyuma, TV ya da tablet bağımlılığı, biberon bağımlılığı, kucakta uyuma gibi çocuğun uyku ritüeli olarak görünen uyku bağımlılıkları çocuğun sağlıklı uykusunu desteklemez. Tam tersine çocuğun kaygıyla uykuya dalmasına ve gece kaygıyla uyanmasına, bağımlı olduğu nesneyi aramasına neden olabilir. Çocuğun en temel ihtiyaçlarından biri olan uyku sürecinde bir başkasına ya da bir nesneye bağımlı olması, uyku kalitesini ve gün içerisindeki sağlıklı öğrenme sürecini etkiler.
Çocuğun yapabilecekleri çoğu zaman gözümüzü korkutabilir! “Benim çocuğum yapamaz!” “Benim çocuğum asla benden ayrılmaz!” , “Çocuğum bensiz çok korkar!” … Evet, bütün bu korkular arasında çocukların tek başlarına yapabilecekleri çok kısıtlanır fakat en başta anne babanın çocuğa ve yapabileceklerine güvenmesi gerekir. Bu güven duygusu çocuğun harekete geçmesini sağlar.
Hayatımızda hiçbir alışkanlığımızı değiştirmemiz kolay değildir. Halihazırda hepimizin eğer alışkanlıklarımızı değiştiriyorsak mutlaka bizi güçlü kılacak bir amacımız olmalı. Bir çocuğun alışkanlığını değiştirirken de bir amaca ihtiyacı vardır. Bu amaç ise onu heveslendirmeli ve heyecan duymasını sağlamalıdır. Bu heveslendirme araçları semboller olmalıdır. Örneğin, oğlunuz kendi yatağında yattığında yalnızca abilerin giyebildiği bir pelerini giymeye hak kazanabilir ya da kendi yatağında yatmaya başlayan kızınız artık kızlar kulübüne üye olabilir.
Anne baba olarak çocuklarımızın büyüme yoluna eşlik etmeli ve yaşadıkları zorluklarla nasıl baş edeceklerini öğretmekle sorumluyuz. Unutulmamalıdır ki hayat, beslenme ve uyku gibi temel ihtiyaçlar ile başlar. Çocuğunuzu büyüme yolunda destekleyebilmeniz için en temel ihtiyaçlarda da onlara destek olmalısınız.
Pedagog Gözde Erdoğan
Paylaş