Paylaş
Küçükken hemen her kız çocuğu büyüyünce anne ve gelin olacağını söyler. Perdelerden gelinlik yapar, tencerelerde yemek pişirir. Ne kadar büyürse büyüsün bu gizemli hayal ta derinlerde bir yerde kalır.
Kim bilir ki bu rüya bir kabusa da dönüşebilir…
İster hiç çalışmamış, isterse sonradan işini bırakıp ev hanımı olmuş kadınları pek çok avantaj ve risk bekler.
Avantajları; her sabah zamanında yetişmek zorunda oldukları bir işleri, iş stresi, tatil izinleri sıkıntılarının olmamasıdır. Kendi evlerinin patronudurlar ve günlerini planlayabilirler.
Riskleri, herkese göre değişmekle birlikte genelde bazı temel noktalardır. Kendilerini çocuk büyütmeye ve ev işlerine adayarak hobilerinden, sosyal yaşamlarından uzaklaşma, bakımlarına önem vermeme, eşleriyle iletişimde kısır döngüler görülebilmektedir.
Dışarıdan ne kadar kolay görünse de ev kadını olmak başlı başına bir meslektir ve zor bir meslektir.
Ev işlerini, yemek, temizlik ve çocuk bakımını tek bir güne sığdırmak, her gün zorlu beyin jimnastiği gerektirir. Bu rutin yoğunluğa girip kendini unutan kadınların depresyon, kronik stres, psiko-somatik rahatsızlıklar, evlilik problemleri, çocuk ve eşleriyle iletişimde sorunlar görebiliyoruz.
Sabah kalkıp güne temizlikle başlamak, sonra yemek, çocuklar, ütü, çamaşırlar derken günü geçiren, akşam eşini sabahki kıyafetleriyle karşılayan, hemen hiç dışarı çıkmayan, sadece düğünlerde kuaföre giden ve tek hobisi televizyon izlemek olan kadınlar yorucu ve sıkıcı bir rutine girmiş olurlar.
Eşlerinden tepki almaya başlarlar, yorgunluklarının stresini atamadıkları için vücutları alarm vermeye başlar, aynaya baktıklarında mutsuz olabilirler ve benlik algıları giderek düşer.
Mesleğiniz, hayat tarzınız ne olursa olsun yaşamdan kopmamak, hobiler edinmek ve sürdürmek, belli aralıklarla kişisel bakımı elden bırakmamak psikolojik ihtiyaçların başında gelmektedir.
Çaresiz ev kadınları dizisinde de ekonomik düzeyi ne kadar farklı olursa olsun ev kadınlarının ortak sıkıntılarına yer veriliyor ve kültürümüze uyarlanan bu dizide her evde ayrı sorunların yaşamlar üzerindeki etkisini görüyoruz.
Her evlilikte olan zorluklar, çocuk büyütmenin keyifli stresi, evi çekip çevirmek kadınların yaşamının hemen hepsini kapsıyor. Bu ağır yükü bazen bir fincan kahve, bazen bir arkadaş sohbeti, bazen bir saat spor, ya da aynada kendine baktığında hoş bir görüntü azaltabiliyor. Sorunlar ne kadar fazla olursa olsun mutlaka bir çözüm yolu vardır.
Hayatta her birey kendisi için en özel varlıktır ve ona iyi bakmalıdır. Var olan gücünü kontrolsüz kullandığında benzini biten arabaya benzer ve bir adım öteye gidemez.
Yaşamın gücünden kopmamanız ve kendinize iyi bakmanız dileğiyle…
Paylaş