Paylaş
Son zamanlarda hiç, bir tatil annesiyle sohbet ettiniz mi?
Belki de siz bir tatil annesisinizdir.
Tatil annesi, evde çocuklarıyla kalıp onlara bakmaya, aktivite ayarlamaya çalışan annedir.
İşi çok zordur.
Hayalleriyle gerçekleri arasında dağlar vardır.
Hayalinde okul kapanacak ve çocuğuyla onca şey yapacaktır. Gezecek, dinlenecek, çocuğuna güzel alışkanlıklar kazandıracak bu arada kendisi de evine kendine vakit ayırabilecektir.
İster çalışsın ister ev hanımı olsun tatilden beklentileri fazladır.
Oysa gerçekte olan sıklıkla bir kaostur.
Sürekli yemek yapıp bulaşık yıkamak, biraz da evi toparlamak günün yarısını alır. Sıcak havada dışarıya çıkmak, aktivite yapmak zordur.
Çocukları teknolojinin başından kaldırmak daha da zordur.
Teklif ettiği aktiviteye burun kıvıran çocuk bir süre sonra anonsuna başlar.
Sıkıldım…
Acıktım…
Bu arada çocuğunda bazı problemler gözlemleyen anne kaygılanır. Çocuğunun agresifleştiğini, sorumluluk almadığını, ödev yapmak istemediğini görüp kaygılanır. “Acaba çocuğumda bir problem mi var?”
Tatil annesi bir an önce otel tatili yapacağı günün gelmesini diler. Kitapları hazırdır. En azından otelde yemek ve bulaşık derdinden kurtulacak, çocuklar yüzerken kendi de sahilde kitap okuyup uyuyacaktır.
Eşi çocuklarla ilgilenirken belki biraz spor bile yapabilir.
Ama öyle olmaz.
Otelde de güneş kremi sürme krizleri, denize giren çocuktan gözünü ayıramama, kardeş kavgasını çözme, internet bulamayan yavrunun odaya gitme isteği, pes eden eş ile tatilden yorgun döner tatil annesi. Kitabı kum olmuştur, güneş kremi olmuştur ama sadece on sayfası okunabilmiştir.
Kendini, olduğu ve olmak istediği anneden çok uzakta buluverir, panikler. “Acaba ben kötü bir anne miyim?”
Üzülme güzel anne yalnız değilsin!
Üç aya yakın uzun bir süre çocuklarıyla evde olan hemen her anne senin yaşadıklarını yaşıyor. Elbette ki güzel anlar, günler geçiyor ancak tatilin ve günlerin uzunluğuyla çocuklar sıkılıp bunalıypr.
Enerjisini atamayan çocuk, sorunlar yaratıyor ya da var olan sorunlarını üst boyuta taşıyor.
Çoğu öğrenci, zorla verilen kitap listelerini okumak istemiyor. Ödevi sona bırakıyor.
Öğrenci olmayı, günü planlamayı, aldığı sorumlulukları unutuyor.
Peki bu süreyi daha keyifli hale nasıl getiririz?
Çocuğunuzu planların içine dahil edin. Bazı günleri sadece o planlasın.
Fark ettiğiniz eksiklikleri tamamlamak için acele etmeyin. Örneğin çocuğunuza yeteri kadar sorumluluk vermediğinizi bu yaz fark ettiyseniz, harekete geçin ancak bu değişim hedeflerinizi bir yıla yayın.
Kendinize mutlaka özel vakit ayırın. Kısa da olsa, kendiniz için bir şeyler yapın.
Çocuğunuz sıkıldım dediğinde sakin kalın. Bu onun kendi zihnini planlayabilmesi için bir fırsat.
O sıkılınca birçok teklifi bir arada sıralamayın. Sıkıldın ve ne yapmak istersi n diyerek planı ona bırakın.
Yaratıcı fikirlerden faydalanın. Çocuklarla yapılabilecek aktiviteleri ve oyunları yaşına uygun şekilde kitap ve internetten araştırıp uygulayın.
Çocuğunuzun ödevlerini de eğlenceli bir dille plana dahil edin. Hadi git biraz ödev yap yüzüne bile bakmadın dediğinizde çocuğunuz bu görevi reddedecektir.
Kendinizi aşırı yük almış ve tükenmiş hissetseniz bile tepkisellikten, öfkeden uzak durun.
Ve unutmayın, okullar açılıp düzeniniz yeniden rayına girince çocuğunuz da siz de daha rahat olacaksınız.
Ve sonra yeniden yaz gelsin diye bekleyeceksiniz…
Paylaş