Paylaş
Nomofobi, son yıllarda giderek yayılan bir terim. Açılımı “No-mobile fobi” yani cep telefonsuz kalma fobisi.
Teknolojinin faydalarını saymakla bitiremeyiz. Tüm insanlara fazlasıyla zaman kazandıran, kolaylık sağlayan icatlar yaşamımızda büyük önem taşıyor. Ancak teknolojinin sağladığı boş zamanları da giderek teknolojik bağımlılıklarla geçirmek psiko-sosyal anlamda bir tehdit.
Cep telefonları da bu bağımlılıklardan biri haline gelmekte.
Pek çok araştırma cep telefonunu evde bırakan ya da kaybeden bireylerin, madde bağımlılarının maddeden uzak kaldıklarındaki fiziksel tepkilere girdiğini gösteriyor.
Cep telefonu bağımlılığı yaşı giderek düşüyor!
Eskiden sadece iş adamlarının ya da çalışan kesimin kullandığı cep telefonları artık küçük büyük herkesin kullanımında. Konuşmayı henüz öğrenmemiş çocuklar dahi anne babalarının telefonlarındaki oyunları açıp kapatabiliyor. İlkokul öğrencileri okula cep telefonuyla gidebiliyor. Cep telefonları, artan teknolojik özellikler sayesinde sadece haberleşmeye değil, sosyal paylaşım sitelerine girmeye, internette gezinmeye, fotoğraf çekmeye ve çeşitli oyunlar oynamaya hizmet ediyor.
Anne babalar, çocuklarının cep telefonu kullanımını kısıtlamada giderek zorlanıyor. Özellikle ergenler cep telefonları ellerinden alındığında ciddi “nomofobik” tepkiler verebiliyor.
Nomofobi durumunda bireyler ciddi stres ve kaygı tepkileri gösterebiliyor. Kendini “eksik” hissetme ve odaklanma problemleri de birlikte görülüyor.
Aşırı teknolojik bağımlılıkların neden olduğu sosyalleşememe sorunu da telefonsuz kalındığında su yüzüne çıkıyor.
Peki, sınır nedir?
Araştırmalar teknolojik araçların günde iki saatten fazla kullanımının bağımlılık tehlikesinde olduğunu gösteriyor.
Tüm teknolojik kullanımlarda olduğu gibi cep telefonunu da amacına hizmet edecek şekilde kullanmak en önemlisi.
İhtiyacın dışında konuşma-mesajlaşma, sosyalleşmeden uzaklaştıracak kadar vakit geçirme ve kullanım yaşı kontrol altında tutulmalıdır. Küçük bir çocuğun telefonda oyun başlatmasını sevinçle değil kaygıyla karşılamak özellikle anne babaların çocukların kullanımını sınırlı tutmaları gerekmektedir.
Sosyal aktiviteleri artırmak, teknolojik olmayan uğraşlar bulmak, kitap okumak, yüz yüze sohbet edecek ortamlar yaratmak, bağımlılıkların engellenmesine yardımcı olabilir.
Paylaş