Paylaş
O daha doğmadan odasını pembe, mavi ya da bembeyaz mobilyalarla döşediniz. Duvarları boyatıp dekore ettiniz. Her şey kataloglardaki gibiydi… Ta ki minik canavar bir buçuk yaş civarı yürümeyi, boya kalemlerini ve duvarı keşfedene kadar.
Pek çok minik evin duvarlarını özellikle de kendi odasınınkini boyamaya bayılır. Neden mi? İçindeki “doğal çocuk” keşfetmeye, üretmeye ve kullanmaya programlanmıştır. Bu programı kısıtlamak, durdurmak, engellemek hem çok zor hem de çok zararlıdır. Çocukların dokunma, keşfetme, üretme yetenekleri bu yaşlarda başlar ve devam eder. Tabi ki bazı sınırlar koymak gerekir ama hareket ve düşünme özgürlüğüne değil.
Evin duvarlarının boyanmasını pek çok anne baba istemeyecektir. Bu da doğal ancak evde hayata hazırlanan bir minik dahinin olduğunu unutmamak gerekir. Ona uygun seçeneklerle bu beceri dürtüsünü pekiştirmek gerekir.
Sadece duvarları boyamak değil, sulu boya yapmak, oyun hamuru ile oynamak da pek çok anne babanın temizlik ve düzen nedeniyle engellediği aktivitelerdir.
Bu aktiviteler çocuğun ince motor, zihinsel gelişimini ve dikkatini inanılmaz şekilde destekleyen faktörlerdir. 0-6 yaşta bu beceriler engellenmemeli, aksine teşvik edilmelidir.
Hem çocuğunuzun yeteneğini geliştirmesi ve doğal ruhunu koruması hem de evinizin talan olmaması için bazı önerilerim olacak:
• Evin bir duvarını ona tahsis edin ve bunu ona açıklayın. Sadece bu duvarı istediği gibi boyayabileceğini söyleyin. Pek çok çocuk buna harfiyen uymaktadır.
• Bir duvara kalın karton yapıştırıp ona bir boyama panosu da hazırlayabilirsiniz. Doldukça yenisini yapıştırabilirsiniz.
• Kesme arzusu için bir kağıt makas ve birkaç dergi ile çalışabilirsiniz. Örneğin “Bana bu dergiden beş tane ayakkabı resmi kes” diyerek hem ince motor hem de dikkat gelişimi çalışması yapmış olursunuz.
• Bir boyama -hamur- oyun örtüsü ile etrafı kirletmeden rahatça çalışabileceği bir ortam hazırlayabilirsiniz. Hem o düzenli çalışmayı öğrenecek hem de siz rahat edeceksiniz.
• Eğer tüm bunlara uymada sorun yaşıyorsa acele etmeyin ona önce model olun, birlikte paylaşıp öğretin.
• Pek çok anne baba, birkaç kez anlatarak çocuğun öğrenmesini beklerler. Bu tutum sizi sabırsız, çocuğunuzu da yetersiz kılar. Aranızdaki ilişkinin kalitesi için önce öğretin, sonra gösterin, paylaşın ve sabırla takip edin.
İçlerindeki “doğal çocuğun” ve “minik dahinin” kaybolmaması dileğiyle…
Paylaş