Paylaş
Çocukluk dönemi başlı başına korkuya ve kaygıya açık bir dönemdir. Çocuklar “Masif” yani büyük, abartılı düşüncelere çok yatkındırlar. Örneğin yataklarının altında canavar olduğuna inanırlar. Öcü, canavar, hayalet gibi gerçek olmayan şeylere inanırlar.
Hayal dünyaları kendilerinin aksine kocamandır. Sürekli düşünür, gördüklerini duyduklarıyla, bunları da hayalleriyle süsleyip dururlar. Detaycı ve somut düşünmeleri de eklenince yetişkinlerden farklı bir sistemleri olduğunu görürsünüz.
Ancak bazı çocuklar kaygı ve korku durumunu aşırı boyutta yaşar. Kaygı problemleri iştahsızlık, uyumama, huzursuzluk, yalnız kalamama, ağlama ve korku nöbetleri gibi sorunlara neden olabilir.
Bir çocuk neden aşırı korkar?
Çocukların iç dünyaları çevrelerinden ve yaşananlardan oldukça etkilenir. Travmatik bir olay, zorlayıcı bir yaşantı, ani çevre değişikliği, stres ve anne baba tutumları kaygı problemlerini tetikleyebilir.
• Ölüm, deprem, yangın, kaza vb. bir travma,
• Anne baba boşanması, aile içi problemler, hastalık, ameliyat gibi zorlayıcı faktörler,
• Ev değişikliği, kardeşin doğması, tek yatmaya başlama gibi ortamsal değişiklikler,
• Anne baba tutumunun aşırı koruyucu olması, sürekli korkutmalar, aşırı evhamlı müdahaleler de çocuğun kaygı düzeyini arttıracaktır.
Çocuğu kaygılandıran neden anne baba tarafından takip edildikten sonra gerekli önlemler ve destekler alınmalıdır.
Anne baba tutumunda ise değişim şarttır. Çocuk hırsızları, öcüler, cıslar, iğneler, kızan amcalar, öğretmenler, mikroplar, hastalıklar, kaybolmalar gibi felaket senaryolarını durmadan çocuklarına anlatan anne babalar, koruma amaçlı da olsa büyük bir sorunu başlatmış olurlar.
Çocuk hayata tehlike penceresinden bakacak, sürekli başına bir şey geleceğinden korkacak ve kendi hayal gücünü de ekleyerek yeni senaryolarla baş etmek zorunda kalacaktır.
Her anne baba çocuğunun iyiliğini ve güvenini düşünür. Ancak çocuklara yapılan uyarılarda korkutucu unsur sadece anlık çözüm sağlar. Ya da çocuğu uzun vadede korkulu bir yaşantının parçası yapar.
Eğer anne babanın takıntıları, fobileri, genel kaygıları varsa bu çocuğa hızla bulaşır. Çünkü çocuğa göre anne babasının yaptığı her şey dünyadaki en doğru şeydir.
Anne babayı ayna gibi izleyen çocuk tüm tutum ve davranışları taklit eder, öğrenir. Özellikle kaygı içerikli tutumlar dikkat çekicidir, kendini koruma amaçlı uygulanma isteği uyandırır.
En kötü yanı ise çocukluktaki kaygı ve korkularda ciddi problem varsa, büyüdükçe geçmek yerine daha farklı ama devamlı haller almasıdır. Pek çok yetişkinin yatağa hızlı adımlarla koşma nedeni de budur.
Yoksa siz de hala yatağın altındaki canavarlardan korkuyor musunuz?
Paylaş