Paylaş
Akşam eve geldiniz acele bir yemek telaşı ve ardından kanepeye uzandınız. İşte günün beklenen anı. Pek çok aile gibi bu saatlerde açılan televizyonu izlerken de günün stresinden uzaklaştığınızı fark ediyorsunuz. Ama unutmayın televizyon sizi gerçek dünyadan da uzaklaştırabilir!
Sizinle birlikte yan koltukta oturan ya da halıda oynayan çocuğunuz da sizinle birlikte televizyonu izlemesi oldukça önemli bir süreçtir. Sizlerin izlediği diziler, haberler onun küçük hayal dünyasında ve psikolojisinde kalıcı hasarlara neden olabilir.
Dizilerdeki tehlikeler
Hemen her gün izlenen dizilerdeki şiddet, cinsellik, ihtiras içerikli görüntüler 12 yaşından küçük çocuklar üzerinde olumsuz etkiler taşır. Çocuk, erken tanıştığı bu soyut kavramları iyi bir alana yerleştiremez, taklit etmeye çalışır, analiz edemeden etkilenir ve model alır. Özellikle ilkokul öncesi çocukların bu gibi görüntülerden etkilenerek fobiler, kaygı bozuklukları ve sapkın davranışlar geliştirebildiği görülmektedir.
Özellikle şiddet, hırsızlık, cinayet, gasp, tecavüz içerikleri birkaç saniyeliğine de olsa çocuğun psikolojisinde ömür boyu etkiler yaratabilir. Bu gibi durumların mubah olduğunu ve kabul edilebilir olduğu anlamını çıkarabilir. Normalize edip içselleştirebilir.
Haberlerdeki ölüm, terör, şiddet içerikleri de aynı etkiyi yaratabilir. Bu tür görüntüleri çok fazla izleyen çocukların gece tek yatmada, anne babadan ayrı hareket etmede, evde tek kalmada ciddi kaygı ve korku yaşadıkları gözlenmektedir.
Peki, ne izlemeliler?
Çocukların yaşına uygun eğitsel ve gelişimi destekleyici, aşırı hayal ürünü olmayan kanal ve çizgi filmle tercih edilmeli. Çocuğun gün içerisinde iki saatten fazla televizyon karşısında kalması normal değil, patolojik bir problem olarak kabul edilmeli.
Televizyon karşısında yemek yedirmek, akıllı olmasını sağlamak gibi bir amaç edinilmemeli. Bu amaçlar, eğitsel başka oyun ve iletişim yolları ile sağlanmalı.
“Nasıl olsa bakmıyor” diye düşünerek aynı odada yetişkin dizi ve programları izlenmemeli. Çocukların bakmadan gördükleri, dinlemeden duydukları ve kaydettikleri unutulmamalı.
Evde bakıcı varsa bakıcı da televizyon kısıtlamasına ve eğitimine tabi olmalı.
Televizyon, en az bir akşam kapalı kaldığında hem aile iletişimi gelişecektir hem de çocuklar televizyonsuz da yaşanabileceğini göreceklerdir.
Eşler arası ilişkiye bile etki edeceği unutulmamalıdır.
Televizyonun yerine geçebilecek oyun, aktiviteler tercih edilmeli. Ev kirlenecek, dağılacak diyerek çocuğun alanı kısıtlanıp televizyona mahkum edilmemeli.
Paylaş