Paylaş
Sabahları annelerinin seçtiği giysileri giymek istemeyen, kışın yazlık, yazın kışlık giysiler seçen çocuklar düşünün… Ağlıyor, karşı çıkıyor, ellerini kilitliyor, giyinmeyi reddediyor. Anne baba ya işe geç kalıyor ya da öfkelenip tepki gösteriyor. Kıyafet seçimi ve giyinme bu şekliyle pek çok anne babanın kâbusu haline gelebiliyor.
Kıyafet seçme ve reddetme en çok hangi dönemlerde görülüyor?
Benliğin ve egonun ortaya çıkıp sınırların keşfine başlanan 2-3 yaş dönemlerinde daha sık ve yoğun görülebiliyor. Bunun dışında sosyalleşmeyle birlikte diğer yaşlarda da devam edebiliyor. Arkadaşları gibi, sadece belli tarzda, renklerde ya da markalarda giyinme ısrarıyla da devam edebiliyor.
En çok 2-3 yaşlarında zorlanılmasının nedeni, çocuğun egosantrik bir benmerkezcilikle davranıp iknaya kapalı olması olabiliyor. Hâlihazırdaki inat dönemi anne babaları köşeye sıkışmış hissettiriyor.
Ayrıca cinsiyet rollerinin keşfi sırasında çocuklar bazen tam tersi taleplerde bulunabiliyor. Kızlar erkek kıyafetleri, eşofmanlar seçerken, erkek çocukları ise pembe tonlu kız kıyafetlerine ilgi gösterebiliyor.
Anne baba tutumlarının bu problemdeki rolü nedir?
İki tür anne baba tutumunda daha sık gözlemleniyor. Müdahaleci ve baskıcı anne babaların çocuklarında çocuklar kendilerine dayatılan baskıdan ve sürekli müdahaleden bıkıp isyana geçebiliyor. Bunu da kendi tercihlerini yıkıcı biçimde de olsa ortaya koymaya çalışarak başlatıyorlar. Bir külotlu çorap için üç saat ağlayan çocuğun altında, evde oyun hamuru ile oynamasına izin verilmeyen engellenmiş bir çocuğun öfkesi gizli olabiliyor.
İkinci durumda ise sınırları net koyamayan tutarsız ya da aşırı izin verici anne babaların çocukları var. Çocuk evdeki ipleri ele geçirmiş durumda. Anne babaya karşı neredeyse otorite sergiliyor. Sırf bu sınır probleminden ötürü her alanda ters istekleriyle anne babayı çaresizleştirmekten ve yenmekten hoşlanan çocukları görebiliyoruz. Bu yenme hazzı çocuğa bencilce bir alışkanlık kazandırıyor ve sosyal yaşamında da “hayır” kelimesini duymaya dirençli olabiliyor.
Neler yapılmalı?
• Anne babalar özellikle 2-3 yaşındaki minik inatçılarla büyük çatışmalara girmemeli.
• Onu hasta etmemek kaydı ile giysi seçimleri ne kadar saçma olursa olsun izin verilmeli. Örneğin yeni bornozunu arkadaşlarına göstermek isteyen bir miniğe bu hak verilmeli. Giysisinin üzerine bornozunu giyebilir.
• Ya da yeni pijaması ile okula gidebilir. Öğretmenine gönderilecek bir çift yedek kıyafet yeterli olacaktır.
• Giderek ilerleyen çocuk modasının esiri olunmamalı. Çocuklar çok şık bir takımı rüküş kombinlere dönüştürmeye bayılırlar. Anne babalar bu noktada estetik kaygılarını bir kenara bırakıp seçim hakkını çocuklarına vermeliler.
• Çocuklarımız yazın kışlıklara, kışın da yazlık giysilere ulaşmasınlar. Bu giysileri evdeki başka bir bölüme kaldırmak anne babaların işini büyük oranda rahatlatmaktadır.
• Çocuğun ertesi gün giyeceği kıyafetler bir önceki akşamdan seçilebilir. Seçimler sabahın huzursuz oldukları erken saatlerinde olduğunda krizler artabiliyor.
• Anne baba tutumlarının sağlıklı ve kaliteli olması çok önemli. Bu konuda gerekli destekler ihmal edilmemeli.
• Anne baba çocukla inatlaşmayı uzatmamalı, şiddet tepkilerinden kaçınmalı.
• Cinsiyet rollerindeki pürüzler ciddiye alınmalı ve bu konuda gerekli psikolog destekleri ertelenmemeli.
• Hemcins ebeveyn çocuğa model olma yolundaki çabaları daha bilinçli ve sistemli hale getirmeli.
Ve çocuğun duygusal boşlukları olup olmadığı çok iyi takip edilmeli. Temelinde mutsuz olan bir çocuk söz konusu ise bu tepkilerin altındaki yardım arayışı görülmelidir.
Paylaş