Paylaş
Gebe kalamama, dünyanın en mucizevi duygusu olan annelik ve onu takip eden babalık duygularının tadılmasını engelliyor. Dolayısıyla da toplumumuzda ve dünyada, yalnızca tıbbi olarak değil, sosyal olarak da ilgi gören bir konu. Tıbbi adı infertilite olan gebe kalamama, çeşitli fiziksel nedenler ve bunların yanı sıra ruhsal nedenlerle yaşanıyor.
Fiziksel sorunlar birkaç başlık altında incelenebilir:
1-Oosit (yumurta hücresi) üretimi ile ilgili sorunlar
Kadından kaynaklanan kusurlarda en sık görülen neden kadında döllenebilecek yumurta hücresi üretimi, yani ovulasyon (yumurtlama) olmamasıdır. Bu durum polikistik over sendromu gibi kronik bir nedene bağlı olabileceği gibi, kadının yumurta hücreleri menopoz ya da prematüre ovaryan yetmezlik yani erken menopoz (burada erken menopozdan kastedilen 30 yaş öncesinde oluşan menopozdur) nedeniyle tükenmiş de olabilir.
Nadir görülen bir neden de kadında yumurtalıkların hiç olmamasıdır ki bu durum kendini zaten hiç adet görmemiş olma şeklinde gösterir.
Menopoz, kadında yumurtalıklarda yumurtlama için kullanılabilecek oosit (yumurta) hücrelerinin tükenmesinden kaynaklanır. Erkekte ömür boyu sperm üretimi devam etmesine karşın, kadın dünyaya geldiği anda belli sayıda yumurta hücresi ile doğar. Yaklaşık 400 olan bu sayı tükendiğinde menopoz oluşur. Menopoz Türk kadınında ortalama olarak 47 yaşında ortaya çıkar ve kalıtsal özelliklerden etkilenir (annenizin menopoza girdiği yaş önemlidir).
Halk arasında ‘erken menopoz’ olarak bilinen durum menopozun daha erken (35-40 yaşlarında) ortaya çıkmasıdır. Bu durum normalin bir varyantıdır, çeşitli nedenleri olabilmesine karşın en sık görülen neden kalıtsal olarak belirlenen menopoz yaşının düşük olmasıdır. İleri inceleme gerektirmez.
30-35 yaşından önce menopoza giren kadınlarda ise bunun nedenini ortaya çıkarmak için incelemeler yapmak gerekebilir. POF (prematüre ovarian failure- prematüre ovaryan yetmezlik) adı verilen bu durumda yumurta hücreleri hızlı bir şekilde tükenmektedir.
2-Sperm üretimi ve spermin iletilmesiyle ilgili sorunlar
Erkek faktörüne bağlı gebe kalamama durumunda en önemli neden sperm üretimi veya üretilen spermin iletimi ile ilgili sorunlardır. Oligospermi (sperm sayısının düşük olması) ve azospermi (hiç sperm olmaması) doğumsal hastalıklara bağlı görülebileceği gibi, varikosel gibi hastalıklarda, vazektomi (erkekte aile planlaması amacıyla vaz deferens adlı kanalın bağlanması) sonrasında, karın ameliyatlarında (örnek fıtık ameliyatları) vaz deferensin istenmeden kesilmesi sonrasında da ortaya çıkabilir.
Erkeğin aşırı sigara ve alkol kullanması diğer önemli nedenlerdir. Erkeğin erken boşalması veya ereksiyon (peniste sertleşme) kusurları da sperm üretimi olmasına karşın üretilen spermin kadına ulaşmasını engelleyerek gebe kalamama nedeni olabilir. Benzer şekilde cinsel ilişki sayısının az olması da gebe kalamama nedeni olmasa da geç gebe kalma nedeni olabilmektedir.
3-Yumurta hücresi ile sperm hücresinin karşılaşması ve birleşmesiyle ilgili sorunlar
Sperm üretimi ve iletilmesinin normal olması, kadında ovulasyon (yumurtlama) yoluyla döllenebilir oosit (yumurta hücresi) sağlanması gebelik oluşumu için yeterli değildir.
Yumurtalıktan karın boşluğuna atılan yumurta hücresi fallop tüpünün fimbriyaları (saçakları) tarafından yakalanılarak tüpün içine gönderilmeli, burada yumurta hücresi spermlerle karşılaşmalı, döllenme gerçekleştikten sonra döllenen zigot tüpteki yolculuğuna devam etmeli ve rahim iç tabakasında kendine uygun bir yer bularak yerleşmelidir. Bunun için de dış ortamdan vajinaya, vajinadan rahim ağzına, rahim ağzından rahim iç tabakasına, buradan da fallop tüplerine, fallop tüplerinden karın boşluğuna uzanan yol tümüyle açık olmalıdır.
Bu yolda engeller oluşturabilecek çok sayıda durum vardır:
Yolun en başı dış ortamdan vajinaya geçiştir, en son kısmı da fimbriyalarla karın boşluğu bağlantısıdır. En nadir görülen tıkanıklıklar yolun en başında yer alanlar, en sık görülen tıkanıklıklar da yolun en sonunda görülenlerdir. Daha net olmak gerekirse bir kadında vajina girişinde yer alan kızlık zarı doğuştan tümüyle tıkalı olabilir, vajina, rahim ağzı veya rahim yine doğuştan hiç olmayabilir. Ancak bu doğumsal kusurlara çok ender rastlanır ve kendilerini hiç adet görmemiş olma şeklinde gösterirler.
Tüplerin tıkanması: Tek taraflı tıkanıklık gebe kalamama sorunu yaratma olasılığı düşük bir durumken tüplerin iki taraflı olarak tıkanması kesin bir gebe kalamama nedenidir. Bu tıkanıklıkların en sık görülen nedeni daha önceden geçirilen pelvik enfeksiyonlardır (PID). Bununla birlikte endometriyozis hastalığı, tüplerde basıya neden olan miyomlar, pelvisteki yapışıklıklar tüplere dıştan bası yaparak ya da yumurtalıktan atılan yumurta hücresinin fallop tüplerinin saçakları tarafından yakalanmasını engelleyerek gebe kalamama nedeni olabilirler.
Asherman sendromu: Daha önceden geçirilen ‘problemli’ kürtajlar rahim iç tabakasının belli kısımlarında yapışıklığa neden olduklarında gebelik ürünü rahim içinde implantasyon (yerleşmek) için uygun bir alan bulamayabilir.
Doğumsal genital anatomik bozukluklar: Rahim (uterus) içinde yeralan septumlar (perde), rahimin şekil bozuklukları (bikorn uterus, unikorn uterus, çift uterus) gibi durumlar daha çok düşük ya da erken doğum nedeni olsalar da infertilite oluşumuna önemli katkılarda bulunabilirler.
Bilinmeyen nedenler:
Bazı çiftlerde yapılan temel incelemelerde hiçbir sorun bulunmaz, ancak çift gebeliği başaramadığına göre mutlaka bir neden vardır. Açıklanamayan infertilite olarak adlandırılan bu durumun en muhtemel nedeni çiftin çeşitli nedenlerle zor gebelik oluşturan grupta olmasıdır. Çiftin durumu beklemeye elverişliyse belli bir süre sonunda gebelik oluşması çok büyük bir olasılıktır.
Açıklanamayan infertilite, bazı durumlarda sperm hücresi-yumurta hücresi etkileşimi seviyesinde veya embriyo oluşumundan rahim iç tabakasında yerleşimine kadar geçen aşamalardan birinde olabilir. ‘Açıklanamayan’ bu durumlar tüp bebek uygulaması esnasında erkeğin ve kadının hücreleri yan yana getirilmesine karşın birleşmenin gerçekleşmemesiyle veya embriyonun tüp bebek uygulamasında rahim içine yerleştirilmesine rağmen ‘tutunamaması’ neticesinde anlaşılabilmektedir. Sperm-yumurta hücresi veya embriyo-rahim iç tabakası arasındaki bu geçimsizliğin nedenleri üzerindeki araştırmalar sürmektedir.
Toplumumuzda evlilik ve düzenli cinsel yaşamın başlamasıyla birlikte çiftlere çocuk sahibi olmalarıyla ilgili çok sayıda soru yöneltilir. Özellikle ailelerin, beklenen süre sonrası hala bebek haberi almamış olmaları, baskı oluşturan merak ve sorularla çiftlere adeta yük olur.
Kadının kısırlığı, ülkemizde erkek tarafının hoş karşılamadığı bir şeyken, erkeğin kısırlığıysa neredeyse inkar edilecek kadar kötü bulunur. Dolayısıyla da doktora gidilmesi halinde alınacak yanıtlardan korkulur ve uzunca bir süre bir uzmana görünmeden, işin doğrusunu öğrenmeden, sorunu tespit etmeden stres ve üzüntü içinde denemelere devam edilir. Oysa stres, bir virüs gibi bedeni ve ruhu ele geçirir, işleyişi değiştirir ve bazen gebeliği önler.
Bebek sahibi olmayı düşünen çiftlerin, dışarıya kulaklarını kapamaları, kendi karar ve isteklerine odaklanmaları ve zamana ihtiyaçları olduğunu bilmeleri gerekir. Aksi halde stresin tırmanmasıyla, gebelik zorlaşır ve hatta cinsel yaşam sekteye uğrar. En doğrusu, düzenli kontrol, doğru bilgi ve huzurlu keyifli cinselliktir.
Paylaş