Paylaş
Dış gebeliğin ciddiye alınması gereken bir durum olduğunu belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Gazi Yıldırım, erken tanı konulamadığında veya müdahalede geç kalınması durumunda iç kanama nedeniyle kadın için hayati risk oluşabileceğine işaret ediyor. Özellikle son yıllarda gebeliğin daha geç yaşlara ertelenmesi, kadınlardaki sigara kullanımının artması gibi etkenlere bağlı olarak dış gebelik vaka sayısında da artış gözleniyor.
Döllenen yumurtanın rahime gelip yerleşmesi yaklaşık 10 gün sürüyor. Daha sonra hızlı biçimde bölünüyor ve HCG denilen gebelik hormonu kana karışıyor. Çok hızlı arttığı için de bir hafta sonra 1500 IU/ml seviyesine ulaşıyor. Bu durumda ultrason kontrolünde kese görünmemesi dış gebeliği gösteriyor.
Dış gebeliğin ortaya çıkmasında kesin neden bilinmiyor. Ancak, tüplerde tıkanmaya ya da hücresel bozulmaya neden olan pek çok faktör riski artıyor. Bu faktörlerden bir ya da birkaçına sahip olmanın riski katladığını söyleyen Prof. Dr. Gazi Yıldırım, şu bilgileri veriyor:
“Tüplerde ve tüp çevresinde oluşan enfeksiyonlar (salpenjit), enfeksiyon veya geçirilmiş ameliyatlara bağlı olarak tüplerin etrafında oluşan yapışıklıklar dış gebelik ihtimalini artırıyor. Ancak, sezaryen yapışıklıklara neden olmasına karşın dış gebelik riskini artıran bir durum olarak kabul edilmiyor. Bununla birlikte, tüp bebek yöntemleri ile oluşan gebeliklerde dış gebelik yaşanma ihtimali de artıyor. Ayrıca, yaşlanmaya bağlı olarak tüplerin hareketliliği azaldığından ileri yaş gebelikleri, rahmin doğuştan sakatlıkları veya çok sayıda kürtaj olmak da dış gebelik için risk oluşturan unsurlar arasında yer alıyor. Özellikle spiral kullanan kadınlarda gelişen gebeliklerin çoğu dış gebelik şeklindedir.”
Sigara içmek de içerdiği toksinlerden dolayı tüplerde hasara neden olduğu için riski artırıcı unsurların başında yer alıyor. Prof. Dr. Gazi Yıldırım, tüm bu nedenlerle birlikte dış gebelik vakalarının çoğunda sayılan etkenlerden hiçbirinin bulunmayabildiğine dikkat çekiyor. Yani tüm bu risklerden bağımsız olarak da dış gebelik görülebiliyor.
Gebeliğin 4-5 haftalarında jinekolojik ultrasonografide rahim içinde gebelik kesesinin görülmesi gerekiyor. Eğer bu haftalarda yapılan kontrollerde gebelik kesesi görülmezse dış gebelik ihtimalinin akla getirilmesi ve sık kontrol yapılması önem taşıyor.
Hastadan hastaya değişmekle birlikte, adet gecikmesi ve sonrasında kanama ve şiddetli ağrı yaşanmasının dış gebeliğin en önemli üç belirtisi olduğunu söyleyen Prof. Dr. Gazi Yıldırım, belirtilerle ilgili şu bilgileri verdi:
“Her hastada ağrı veya erken dönemde kanama olmayabiliyor. Özellikle tüpe yerleşen dış gebeliklerde ikinci gebelik ayına kadar hiçbir belirti görülmeyebiliyor. Sonrasında ise tüpün duvarı ince olduğundan büyüyen gebelik kesesini barındıramıyor ve bıçak saplanır gibi şiddetli bir ağrı eşliğinde tüp yırtılır. Karın ağrısının yanında hastada tansiyon düşüklüğü, baş dönmesi, bilinç kaybı ve sonunda şoka kadar uzanan bir tablo görülebiliyor. Tüpte yırtılmanın yaşanmadığı durumlarda ağrı daha hafif olabilir.”
Gösterdiği belirtiler nedeniyle dış gebelik en sık düşüklerle karıştırılıyor. Bununla birlikte, yumurtalık kist rüptürü, appendisit, yumurtalık torsiyonu, tüp enfeksiyonları, karın içi iltihapları gibi birçok sorunla kolaylıkla karışabiliyor. Bu nedenle doğru tanının öncelikle şüphe etmekle başladığını söyleyen Prof. Dr. Gazi Yıldırım, “Kesin tanı için önce hastanın öyküsü dinlenir ve fizik muayenesi yapılır. En önemli tanı aracı ultrasonografidir. Özellikle günümüzde gelişmiş cihazlar sayesinde eğer şüphelenilirse tanı koymak oldukça kolaylaşır” diyor.
Dış gebelik tedavisinde hastanın durumuna ve tanının zamanlamasına göre üç farklı tedavi yaklaşımı uygulanıyor. Prof. Dr. Gazi Yıldırım’ın verdiği bilgiye göre, bazen seyrek olarak hiçbir şey yapmadan bekle-gör tedavisi uygulanıyor. Ancak komplikasyonları neden olabildiği için bu yöntem pek tercih edilmiyor. İkincisi ise medikal yani ilaçla olan tedavidir. Özellikle yırtılıp patlamamış ve erken tanı konmuş dış gebeliklerde kullanılıyor. Üçüncü yöntem ise ameliyattır. Açık ya da laparoskopik olarak yapılabilen ameliyatla tüp alınıyor veya tüp alınmadan içindeki dış gebelik kesesi çıkarılıyor. Böylece tüpler de korunmuş oluyor. Ancak bu kararı ameliyat sırasında hekim karar verebiliyor.
1. Geçirilmiş dış gebelik öyküsü olanlar
2. Geçirilmiş karın içi ameliyatı olanlar
3. Spiral ile gebe kalanlar
4. Sigara içen kadınlar
5. Tüp bebek yöntemleri ile gebe kalanlar
6. İleri yaşta gebe kalanlar
Paylaş