Paylaş
Omuz sıkışma sendromu toplumun yüzde 16-40’ını etkiliyor. Bu sendroma boyama, marangozluk, yüzme, depolama, ev onarımı gibi kolunu sürekli ve kuvvet gerektirecek şekilde baş üstünde kullananlarda sık rastlanıyor.
Sıkışma sendromunun çeşitli belirtileri var. En çok bilinen belirtiler omuz üzerine yatamama, baş üstü yapılan aktivitelerde kısıtlanma ve gece uykudan uyandıracak tarzda ağrı. Bunlara psikolojik sorunlar ve uyku bozuklukları da eklenebilir.
Sıkışma sendromunda standart tek bir tedavi tekniği bulunmuyor. Analjezik ilaçlar, kortikosteroid enjeksiyonu, soğuk uygulama, yumuşak doku mobilizasyon teknikleri ve çeşitli egzersiz formları, manipulasyon ve cerrahi tekniklerden oluşan birçok yaklaşım bulunuyor. Profesyonel spor yapanlar için tedavinin ileri aşaması için özel eğitim ve yaptığı spora göre egzersizlerden oluşan fonksiyonel tedavi uygulanabilir. Bütün bu tedavilerin amacı ortopedik teknikleri kullanarak, ağrıyı azaltmak ve fonksiyonu tekrar restore etmektir.
Omuz sıkışma sendromunda çok etkin olan manuel tedavi diğer bilinen adıyla chiropraksis çok eski bir yöntemdir. Manuel tedavinin genel amacı yeniden yapılanmayı sağlamak, oluşan yapışıklıkların açılmasını hızlandırmak ve dokunun iyileşme kapasitesini arttırarak kişinin günlük veya spor yaşantısına dönüşünü hızlandırmaktır. Manipulatif tedavinin yumuşak dokulardaki (kas, bağ, tendon, eklem kapsülü, cilt) kısalan yapıların uzaması, problemli bölgeye kan akışının artması gibi birçok olumlu etkisi vardır.
Manuel tekniklerin etkinliğini araştırmak üzere Hacettepe Üniversitesi'nde 77 omuz sıkışma sendromu hastasında araştırma yaptığını söyleyen Dr. Şenbursa, ulaştığı sonuçlar hakkında ise şunları aktardı: “Hastalar 8 seans manuel tedavi veya egzersiz tedavisi almıştır. 2 senelik çalışmanın sonucu; uygulanan bütün teknikler hastaların ağrı ve hareket kapasitesi üzerinde etkin sonuçlar verdiğini göstermiştir. Kısa sürede etkili olan manuel tedavi, uzun süre etkilerini devam ettirmektedir.”
Paylaş