Bel fıtığına 500 yıllık yöntemle tedavi

Kadınlar başta olmak üzere Türkiye’nin %85’inin bel fıtığı problemi olduğunu söyleyen Dr. Fizyoterapist Gamze Şenbursa, kökleri 500 yıl öncesine dayanan özel teknikler ile cerrahi müdahale bu hastalığın nasıl tedavi edildiği hakkında bilgiler verdi.

Bel fıtığının; manuel teknikler, ağrı bantları, refleksoloji ve egzersiz kombinasyonlarından sadece birkaçının uygulanması ile 8-10 seansta iyileşme gösterdiğini istatistiksel olarak kanıtlandı.

Öncelikli olarak kişiler hastalıkları hakkında yeterli ve doğru bilgiye sahip değil, tam olarak hangi tedavi yolunu izleyecekleri ve ne yapacakları ya da yapmayacakları konusunda tereddüt içindeler. Bu da kişilerin her türlü tedaviyi denemelerine sebep oluyor. Başarılı sonuçlar elde edilebildiği gibi, kişinin fonksiyonel seviyesini daha da kötüleştiren, semptomları arttıran başarısız sonuçlarda elde edilmekte. Yaptığımız uygulamalarda bazı hastalar sadece düzenli yapılan egzersiz sonrasında bile sağlıklarına kavuşuyor.

Her bel fıtığı ameliyat gerektirmez!

Bel fıtığı sadece bir tip değildir; hastalığın şiddeti ilerledikçe, seviyesi ve bununla beraber gözlemlenen semptomlar değişkenlik gösterir. Dolayısı ile her seviyedeki bel fıtığı ameliyat gerektirmez.

Uzun süreli bel ağrınız var ise ve en az bir kere bile beliniz tutuldu ise tedaviye hemen başlamak tedavinin başarısını arttırır. Ağrılar dayanılmayacak seviyelere gelene kadar beklemek belinize daha fazla zarar verir ve tedaviyi zorlaştırır. Hemen yapılan müdahalelerde 2 seansta bile başarı elde edilebilir. 15 seansı aşan tedavide hala ağrınız önemli derecede azalmadı ise yapılan tedavi yetersiz veya yanlıştır.

Kadınlarda daha çok görülüyor

Bel fıtığı ağrısı 3 aydan fazla devam ederse, kronik olarak sınıflandırılır. Kronik bel ağrısının toplumda görülme sıklığı %23’dür ve 45 yaşından daha genç insanlarda aktivite azalmasının en yaygın sebebidir.

Kadınlarda görülme sıklığı erkeklere göre daha fazladır ve 30-50 yaşları arasında sıklığı en yüksek seviyeye ulaşır.

Hareket şart

10 yıl öncesine kadar yatak istirahati önerilirdi. Zaman içinde yapılan çalışmalar doğrultusunda günümüzdeki tedavi, minimum yatak istirahati kişinin durumuna uygun olarak hemen aktiviteye başlamak ve kademeli olarak aktivite düzeyini artırmayı kapsamaktadır. Uzun süreli hareketsiz kalmak veya yatak istirahati bel için iyi değildir. Hasta mümkün olduğu kadar aktif kalmalıdır.