Paylaş
Hart ve Risley’in araştırmaları şunu gösteriyor ki, ilk 3 yılında bebeğinize konuşulan kelime sayısı, 11 yaşına geldiğinde nasıl bir dil dağarcığı ile konuşacağının en büyük göstergesidir. Araştırmaya göre ailenin IQ seviyesinden, ailenin sosyo ekonomik statüsünden, çocuğun gittiği eğitim kurumundan, kesin olarak daha baskın olan, çocuk 3 yaşına ulaşmadan konuşulan kelime dağarcığının zenginliğidir.
Çocuğunuz ilk 3 yaşında ne kadar çok kelime duyar ise, ileriki yaşlarında o kadar daha yetkin ve gelişkin bir kelime dağarcığına sahip olacaktır.
Stanford araştırmacılarının 18 aylık bebekler üzerinde yapılan güncel ve kapsamlı bir araştırma (erken yaşta bebeklerin maruz kaldığı dilbilgisi ortamları) gösteriyor ki, daha fazla kelimenin konuşulduğu yüksek sosyoekonomik statülü ailelerin çocukları, sadece daha fazla kelime anlamakla kalmayıp, yeni öğretilen kelimeleri de daha hızlı öğrendikleri ortaya konmuştur. Ayrıca daha gelişkin dilbilgisi ile konuşulan sosyoekonomik statüsü yüksek ailelerin çocukların beyin işlem hızlarının da daha yukarıda olduğu ortaya çıkmıştır. Burada tabi ki etkin olan şeyin sosyoekonomik statü olmadığı, sadece onlar ile konuşulan dilin zenginliğinin önemli olduğu aşikardır.
Gelir seviyeniz her ne olursa olsun, bebeğinizin dil yeteneklerini edinmesini sağlayabilirsiniz. Lütfen aşağıdaki ücretsiz ipuçlarını gözden geçiriniz ve deneyiniz. Biz ebeveynlerin ve yakınların bebekleri ile ne kadar çok interaktif iletişim kurmaları ve konuşmaları gerektiğini ne kadar söylesek azdır. Bebeğinizin erken yaşlarında bol kelime içeren ve kaliteli bir dil konuşulan çevrede bulunması katidir.
Parentese, daha üst baremden, merak uyandıran bir tonlama ile iletişim kurmaktır. Bebekler daha üst baremden yapılan ilgi çekici konuşma tonlamalarını severler. Bu onların konuşulan kelimeleri ayrıştırmalarını sağlayacaktır. 6 aylık oluncaya değin bebeğiniz ile bu şekil iletişiminize devam edin, zamanla giderek azaltarak normal iletşim tonuna dönebilirsiniz. Bebeğiniz 100 kelimeyi anlamaya başladığında normal tona dönmeye başlayabilirsiniz.
2015 yılının yeni araştırmaları dil öğreniminde tekrar sıklığının önemine dikkat çekiyor. Bu demek oluyor ki tüm diğer faktörler eşitken, dilbilgisinin sıklıkla tekrarı, bireysel kelimelerin öğreniminde, basit sözdizimlerinde, fiil sonlandırmalarında, soru sormak gibi daha kompleks sözdizimlerinde daha gelişkin bir öğrenim demektir. Bebeklerinizin daha erken konuşabilmeleri için bazı kelimeleri onlarla daha sık tekrarlamanızı tavsiye ediyoruz. Gün içerisinde kullandığınız bazı kelimeleri seçin ve onlara bu kelimeleri daha sık tekrar edin. Tabi ki diğer orta seviye ve az seviyede kullandığınız kelimeleri kullanmaya devam edin ve bebeğinizle bolca cümleler kurarak konuşun.
Bebeğinizin hangi duyusu aktif ise onun hakkında konuşun. Bebeğiniz ne görüyor, ne duyuyor, ne tadıyor, neye dokunuyor ise anlık olarak ona yaptığı şeyin tanımlamasını yapın. Gün içerisinde siz ve bebeğinizi seven kişiler bunu ellerinden geldiğince gerçekleştirsinler. Böylelikle hem bebeğinizle iletişiminiz güçlensin, hem de bebeğinizin dil yeteneği.
Normal bir konuşmada bir kelimeden diğerine hızlı bir akış vardır. Bu da bebeklerin Tek tek kelimelerin varlığını kavramasını ve bunların cümleler oluşturduğunu kavramasını güçleştirir. Bazı kelimeleri tek tek onlara söyleyerek ve anlamının ne olduğunu prezente ederek kelime varlığını kavratın. Bu aynı zamanda kelimenin hangi ses ile başladığını ve bittiğini de ona tanımlayacaktır. Tabi bunu sürekli yapmayın ve akıcı konuşarak grameri de bebeğinizin kavramasına izin verin. Bebeklerinizin kelimeleri duyarken aynı zamanda görmeleri, bebeklerinize daha fazla bilgi sağlayacaktır. Bu aynı zamanda bebeklerinize kelime diye bir kavramın var olduğunu, nerede başlayıp nerede bittiği hakkında bir bilgi de sunacaktır.
Bebeğinize sadece konuşmak yerine( bu onların sadece dili duyarak kavramasına sebep olur) aynı zamanda yazılı anlamların olduğu ifadeler gösterin. Böylece bebeğiniz kelimeleri duyar, görür, tanımlayan resimlerle kavrar. Örneğin “el” kelimesini söyleyin sonra kendi elinize dokunun, sonra onun eline dokunarak kelimeyi tekrar etmeye devam edin. Ardından “bu senin elin” diye ayrıntılandırın, “bu babanın eli” diyerek kendi elinize dokundurun.
Şekilsel kategorizasyonu öğrenmek, bebek ve küçük çocukların dilbilgilerinde bir artış sergilemelerine sebep olur. Bebekler başlangıçta nesneleri yetersiz bir biçimde sınıflandırırlar. Bebekler; renk, boyut ve diğer çok önemli olmayan, kendilerine göre seçtikleri zihinsel nesne sınıflandırmasını, meyilli oldukları şeylere yönelerek seçerler. Nesnelerin şekilleri genellikle onların fonksiyonları hakkında, renk veya boyutlarına kıyasla daha fazla bilgi verir. Örneğin, fincanın biçimi, rengi, dokusu, fonksiyonundan daha az bilgi verir. Nesneleri şekillerine göre kategorize etmek, bebeklerin dünyalarının daha mantıklı bir hal almasına ve daha hızlı kelime öğrenmesine yardım eder.
Bir aynanın karşısında beden bölümlerini öğretin, bebeğinizle birlikte hareketler yapın, ne yaptığınız hakkında konuşun. İdeal olanı bu aynanın uygun bir yerde olmasıdır, böylelikle sıkça tekrar yapabilirsiniz.
Bebeğiniz yanınızda iken ve onunla konuşurken kusursuz gramer kullanın, böylece o da doğal olarak kusursuz bir gramer öğrenecektir. Ben sözlükten doğru gramer ve kelimeleri doğru söylemek için kendimi kontrol ederken hatırlıyorum. Çünkü bebeğimin gramer hakkında doğru olana kafa yormasını istemedim. Doğru gramerin onlar için kolay ve doğal olmasını istedim. Ve başarılı da oldum.
Bebeğinizin diğer dilleri de dinlemesini sağlayın. Düzenli olarak diğer dilleri onunla konuşuyorsanız, bu işleri kolaylaştıracaktır. Eğer değilse, CD ve DVD’lerden destek alarak native konuşmacılardan bu dili duymasını sağlayın.
Önce basit kelime grupları ile başlayın. Örneğin “bardak” genel bir kategoriyi tanımlayan bir kelimedir. ”Bardak” kelimesini öğretmek için ona farklı şekillerde, renklerde ve boyutlarda pekçok bardak göstermelisiniz.Bardaklar ne açılardan birbirine benziyor ve hangi açılardan birbirinden farklılar bunları göstermelisiniz. Örneğin “bu bardak büyük beyaz ve plastik bir bardak” “bu bardak ile pek çok şey içebiliriz.” Ve diğer bir örnekte de “kase” veya tencere gösterip bu bir bardak değil.” Bu bir tencere diyebilirsiniz. ”Barda” kelimesi bebekte öğrenildiği zaman bunun alt kategorilerine geçip “bu bir çay bardağı” gibi alt tanımlamalar da yapabilirsiniz.
Evinizdeki pek çok objeyi tanımlayın. Ben evimdeki pek çok objeyi elime alıp tutarak onları tek tek tanımlarım. 9. Maddede anlatılan formal yol ile bebeklere kelime öğretme metodundan faydalanın.
Alışveriş yaparken, yürüyüş yaparken, seyahat ederken veya bebeğiniz ile oynarken tüm objeleri mümkün olduğunca ona tanımlayın. Alışverişe bebeğinizi de götürmek ona farklı objeleri öğretmek için çok iyi bir fırsattır. Çünkü aynı objelerden pek çok farklı yerde görmek mümkündür. Seyahat de çok iyidir. Çünkü yine evde göremeyeceğiniz pek çok şeyi seyahat ederken görmek ve bunları bebeğinize anlatmak için değerli bir fırsattır. Oyun oynamak da çok iyi bir fırsattır. Çünkü bebeğiniz bu esnada konsantrasyonu çok yüksektir. Bebeğiniz oyuncaklar ile oynarken fiileri, aksiyonları kolayca öğretebilirsiniz.
Edatlar İngilizcede en çok kullanılan tanımlayıcılardır. Yine de okul süreci başlamadan nadiren öğretilirler. Eğer çocuğunuz edatları anlamadıysa konuşma esnasında çok önemli bir kısmı kaçırıyor demektir. Çocuğunuz edatları kavradığında çok daha özgüvenli ve etkin bir dil kullanımına geçecektir. Vaktiniz oldukça bunu gerçekleştirin lütfen. Bir kez bunu çocuğunuz kavradığında edat çalışmaları çok eğlenceli bir hale gelecektir.
Edatları şu teknikleri kullanarak öğretin:
Çocuğunuz bir kelimenin anlamını öğrendiğinde eş anlamlıları ile anlatmaya başlayın. Örneğin “küçük” kelimesini öğrendiğinde, “minik, küçücük, ufak” gibi eş anlamlılarını kullanmaya başlayın.
Kelimelerin anlamlarında farklılıkları ifade etmek üzere örneğin “yüksek” kelimesini yüksek bir ses tonu ile anlatırken objeyi yukarı kaldırıp, ardından “alçak” kelimesini de düşük bir ses tonu ile ifade ederken objeyi aşağıya doğru eliniz ile indirebilirsiniz.
Çocuğunuz isimleri öğrendiğinde, konuşurken uygun zamirleri kullanmaya başlayın. Pek çok ebeveyn “Ben geldim” yerine “Anne geldi” “Baba geldi” gibi zamir yoksunu konuşmayı tercih eder bebekleri ile. Bu durumda da bebeğinizin zamirleri kavraması güçleşir.
Bebeğinizle ve çocuğunuzla konuşurken, bilinçli olarak daha edebi kelimeler kullanın ve bu kelimelerin anlamlarını ona izah edin.
Her ay kütüphanede yüzlerce kitabı gözden geçirin. –Farklı seviyelerden farklı kitapları. Kitaptaki kelimeleri kullanın ve çocuğunuza izah edin. Çocuğa kitap okumak yeni kelimeleri dilbilgisine eklemek için mükemmel bir yoldur. Çünkü bu metot bir yetişkinin günlük kullanımına dair kelime dağarcığından çok daha fazlasını verir.
Çocuğunuza kitap okumak, onun kelime bilgisinin artmasını sağlar, ancak bazı kitapları da onun okuma yeteneklerini geliştirmek için kullanabilirsiniz. Erken okumayı öğrenenler, kendi başlarına okuyabilecekler ve kelime dağarcıklarını daha fazla geliştirebilecekler. Bu konuya ilişkin çok ayrıntılı yazılarım oldu, ancak kısaca şunu söyleyebilirim: Pek çok kitap okuma öğrenmek için iyi değildir. Bazı araştırmalar gösteriyor ki, tipik kitapları okurken 4-5 yaşlarındaki çocuklar bir metine sadece 5 saniye konsantre olabilmektedir. Bu sebeple mümkün olduğunca fontları daha büyük ve ayrışık kelimeli metinler bulmaya gayret edin.
Bebeğinizle konuşurken kendi kelime dağarcığınızı aktarmaktasınız. Bu sebeple onunla konuşurken mümkün olduğunca kelime kullanmaya gayret edin. Günlük konuşmada kullanmadığınız kelimeleri kullanmak istersiniz. Bir kez bebeğinizin öğrendiği kelimeler 50 ye ulaştığında, yeni kelimeler ekleyin konuşmalarınıza ve yeni kelimeleri daha kolay öğrenebilecekler. Kelime sözlükleri ve diğer öğretme enstrümanları kullanmak bebeğinizin daha edebi ve daha az kullanılan kelimeleri öğrenmesini kolaylaştıracaktır.
Bebeğinizle objeleri kategorize ederken eğlenin. Aynı kelimeleri farklı şekillerde kategorize ederken ne yaptığınızı ona da anlatın.
Bazı zamanlarda kompleks cümleler kullanarak konuşun. Bu bir kompleks cümle örneğidir: “Kompleks cümlelerin kullanıldığı ailelerde kompleks cümleleri kullanılması zor olmamakla birlikte, bu kompleks cümlelerin anlaşılması çocuklarca nadiren anlaşılma zorluğu olarak ortaya çıkmaktadır.
Paylaş