Paylaş
Hamilelikte kan uyuşmazlığı zamanında tespit edilemezse bebeğin sağlığı açısından oldukça ciddi sorunlar ortaya çıkmasına neden olur. ABO ya da Rh uyuşmazlığı olarak iki farklı şekilde ortaya çıkan bu sorun kansızlık, kalp yetmezliği ve doğum sonrası sarılık gibi durumlara sebep olur.
ABO tipi uygunsuzluk annenin 0, bebeğin ise B, A ya da AB; annenin A bebeğin B veya AB, annenin B bebeğin A veya AB olduğu durumlarda ortaya çıkar. Rh (-) annenin Rh (+) bebeği varsa bu durumda Rh uyuşmazlığı olarak tanımlanır.
Kan uyuşmazlığı gebelik esnasında tespit edilebilir mi?
Günümüzde kan uyuşmazlığı gebeliğin başlangıcında kolaylıkla tespit edilebilmektedir.
Kan grubunun ve Rh faktörünün oluşumu genetik ile yanı anneden ve babadan gelen DNA hücreleri ile belirlenir. Rh (+) baskın bir gen olması sebebiyle Rh (-) ile eşlendiği zaman bile baskın gen olarak çıkar.
Kan uyuşmazlığı durumu annenin bebeğine hamile olduğu sırada kan hücrelerine karşı bir antikor geliştirmesi durumunda sorun yaratır. Bebeğin kanının bir şekilde plasentaya geçmesi ve anne kanının bu durum karşısında antikor üretmesi ile komplikasyonlar ortaya çıkabilir. Kan uyuşmazlığı ile ilgili ortaya çıkan duyarlılık ilk gebelikte soruna neden olmayabilir ancak sonraki gebeliklerde sorun meydana gelebilir.
Kan uyuşmazlığı olan durumlarda annenin bebeğe karşı ürettiği antikorlar bebeğin kırmızı kan hücrelerini yok edebilir. Bu durum anemi başta olmak üzere ölü doğum, sarılık, bilirubin birikmesine bağlı olarak beyin hasarı, sağırlık ya da ölüm gibi sonuçlara neden olur.
Gebelikte kan uyuşmazlığı gebeliğin başlangıcında yapılacak kolay bir kan testi ile ortaya çıkar. Test sonucunda Rh uyumsuzluğu gelirse gebeliğin 28. haftasında Rh-immün globülin (anti-D) koruma iğnesi yapılır.
Bebek doğduktan sonra bebeğin kan grubu hala pozitif ise doğumdan sonraki ilk 72 saat içerisinde uyuşmazlık iğnesi olarak da bilinen Rh-immün globülin (anti-D) tekrar yapılmalıdır. Eğer uyuşmazlık tespit edilmezse bebekte ciddi sorunlar ortaya çıkabilir. Uyuşmazlığa bağlı olarak ölü doğum, dış gebelik ya da düşük sonrasında da bu iğnenin yapılması önemlidir.
Paylaş