Paylaş
İnfertilite şüphesi taşındığında uzman kontrolü için beklenmesi gereken süre genel tanımlamada 1 sene olarak belirtilse de kadınların yaşının 35 – 40 olması halinde uzmanlara 6 ay gebelik oluşmaması halinde başvurulması gerekir. Alanımız androloji ve temel odağımız erkek kaynaklı infertilite olduğu için bu yazımda sperm hareketliliği ve infertilite özelinde bilgi aktaracağım. Ama öncelikle sperm hareketliliği kavramına değinmek istiyorum.
Sperm Hareketliliği Nedir, Neden Önemlidir?
Spermlerin yumurtaya ulaşması ve döllenmenin gerçekleşmesi adına sperm hareketliliği en önemli kriterlerden biridir. Spermler kadınların üreme yolundan geçebilecek hareketliliğe sahip olmadığında yumurta ve sperm hücrelerinin birleşmesi fiziksel olarak mümkün olmamaktadır. Bu açıdan yaklaşıldığında sperm hareketliliğinin ideal kriterlere sahip olmamasının erkek kaynaklı infertilite nedenleri arasında yer alabileceğini ifade edebilirim.
Sperm hareketliliği kavramı salt hareketliliğe indirgenebilecek bir olgu da değildir. Bazı spermler çok dar daireler çizerek ilerleyebilir ya da yerlerinde titreşirler ve hareketli kabul edilebilirler. Dolayısıyla bu hareketliliğin gebelik için ideal nitelik taşıması diğer bir deyişle spermlerin vajina kanalından geçip yumurtaya doğru ilerleyebilmesi adına farklı kriterlere ihtiyaç duyulur. Spermin yumurtayı dölleyebilmesi için servikal mukus içerisinde saniyede minimum 25 mikrometre hızla hareket etmesi gerekir. Yumurtaya ulaşabilmesi için de bu hareketin düz bir çizgi halinde ya da büyük daireler çizme şeklinde olması önemlidir. Diğer bir deyişle infertilite söz konusu olduğunda spermlerin hareketliliği kadar bu hareketliliğin nasıl özellikler taşıdığı da dikkate alınmalıdır.
Sperm Hareketliliği ve İnfertilite
Erkek kaynaklı infertilite dahilinde sperm kalitesi çok önemli bir değişkendir. Spermlerin sayısı, spermlerin şekli ve spermlerin ileri yönlü hareketi gibi sperm kalitesini belirleyen faktörler arasında erkek kaynaklı kısırlığa en sık neden olanın sperm sayısı düşüklüğü olduğu bilinmektedir. Ancak sperm hareket azlığı da sperm sayısı kadar önemli bir değişken olarak karşımıza çıkabilir. Küçük bir hatırlatma, düşük sperm sayısı olan erkeklerin sperm hareketliliği de genellikle az olmaktadır!
Sperm hareket azlığına neden olabilen çeşitli nedenlerden bahsedilmesi mümkündür. Genel olarak testislere ve fonksiyonlarına zarar verebilen enfeksiyonların, testislere yapılan cerrahi müdahalelerin, doğumsal anomalilerin, zamanında tedavisi yapılmayan inmemiş testis sorununun ve travmaların sperm hareket azlığı ile sonuçlanabileceği bilinmektedir. Tüm bu durumların dışında uzun süreli anabolik steroid kullanımının ve skrotumdaki toplar damarların varisleşmesinin yani varikosel hastalığının da sperm hareketliliğini olumsuz yönde etkileyebileceği yönünde kanıtlar mevcuttur.
Sperm hareket azlığı spermiyogram adı verilen semen analizi ile teşhis edilebilir. Teşhisin doğruluğu için en az iki hafta arayla iki ayrı spermiyogram yapılması gerekir. Verilen semen örneklerinin incelenmesi sonucunda hareketli spermlerin oranının %40-50’nin altında olduğu teşhis edilirse sperm hareketliliğinin artırılması adına üroloji ve androloji uzmanları kişiye özel tedavi planlaması yaparlar. Sperm haraketliliğinin değerlendirilmesinde semen analizine ek olarak Folikül Stimulan hormon, Luteinizan hormon, Estradiol, total testosteron, prolaktin ve tiroit stimulan hormon seviyelerinin değerlendirmesi de gerekebilir. Ayrıca testislerin durumunun değerlendirilmesi için skrotal renkli doppler ultrasonografi de yapılması gereklidir.
Gerçekleştirilen testler sonucunda sperm hareket azlığının nedenleri belirlenir, akabinde nedene yönelik tedavi planlaması gerçekleştirilir. Her ne kadar yaşam tarzı değişiklikleri, ilaçlar ve varikosel teşhis edildiyse mikrocerrahi ile varikosel ameliyatı sayesinde sperm hareketliliği ideal seviyeye çıkarılabilse de çocuk sahibi olmak isteyen çiftler söz konusu olduğunda salt erkek özelinde ilerlenmesi tercih edilen bir strateji değildir. Kadının yaşı, genel sağlık durumu gibi değişkenler doğrultusunda çiftler için çocuk sahibi olma yolunda en doğru tedavi planlaması yapılması hedeflenmelidir.
Paylaş