Paylaş
Erken boşalmanın dünya genelinde ilişkilerin sessiz çöküşü olmasının ardındaki gerekçe ne? Cinsel ilişkiye girmeden önce ya da cinsel ilişki başladıktan hemen sonra kontrolsüz şekilde boşalma yaşanması yalnızca erkekleri etkileyen bir durum mu? İnanın tüm bu sorular, derin açıklamaları beraberinde getiriyor. Yapılacak sayısız çıkarım var, fakat verilecek yanıtlara oranla yüzeysel sayılabilecek açıklamalar dahi oldukça dramatik! O zaman erken boşalmayı gelin birlikte tanıyalım ve her zaman amaçladığımız gibi farkındalığımızı artıralım.
Erken Boşalma Bir Tercih Değildir
Erken boşalma ile ilgili bilinmesi gereken en önemli unsurlardan biri bu cinsel işlev bozukluğunun erkeklerin tercihi ya da kontrol edebilecekleri bir durum olmadığıdır. Boşalma süreci merkezi sinir sistemi tarafından kontrol edilir. Bir erkek cinsel olarak uyarıldığında beyin ve penis arasında sinyallerden oluşan bir köprü kurulur. Fakat bu köprü kurulurken hem hormonlar hem yaşın ilerlemesi hem cinsel olarak nasıl bir uyarılma içerisinde olunduğu hem psikolojik faktörler hem de fizyolojik unsurlar etkisini hissettirir.
Erkeklerin erken boşalması elbette ki bir tercih değildir ancak tedavi seçeneklerinin değerlendirilip değerlendirilmemesi söz konusu olduğunda işler biraz değişir. Bu noktada, erken boşalma sıklıkla tekrar ediyorsa ve tedavi seçenekleri değerlendirilmiyorsa evet; kabullenilmesi gereken bazı gerçeklikler var demektir. Cinsellik tek yönlü bir eylem değildir. Cinselliğin doğasında birçok duygu barınır ve sonuçları da partnerlerin yalnızca birini etkilemez. Kadınlar da erken boşalmadan fazlasıyla etkilenir, bu durum da bizi ne yazık ki boşanmaya ya da ilişkilerde kopuşa getiren bir noktaya taşıyabilir.
Erken Boşalma Yönetilebilir !
“Erken boşalma, en sık görülen cinsel işlev problemidir” diyebiliyoruz, ancak görülme sıklığı ile ilgili gerçek verilere ne yazık ki sahip değiliz. Çünkü konu hassas ve tıbbi destek almayı tercih edenlerin sayısı kısıtlı. Erken boşalma hem cinsel hazzı etkiliyor hem de strese yol açabiliyor ve cinsel mutsuzluk tüm ilişkiye atfedilen bir sorun haline geliyor.
Bilimsel çalışmalar da bu yönde; kadınlar cinsel deneyimi paylaşamadıklarını ve hayal kırıklığına uğradıklarını ifade ederken erkekleri cinsel anlamda bencil olmakla suçlayabiliyor. Kadınlar cinsel hazza erişme eşiğine ulaşmamışken erkeklerin “tamam” demesi kadınların kendilerini kırgın, mutsuz ve cinsel hazza aracılık eden bir obje olarak hissettiği yönünde araştırma sonuçları mevcut. Kadınların erken boşalma dahil olmak üzere cinsel işlev bozukluklarının tedavileri hakkında artan farkındalığı da bu çıkarımlarda etkili.
Erkeklerin yapması gereken oldukça basit; erken boşalma problemi yaşıyorlarsa tedavi seçeneklerine başvurabilirler. Nedeni ne olursa olsun günümüzde erken boşalma sorununun yönetilebilmesi mümkün. Fizyolojik sorunlar nedeniyle erken boşalma sorunu yaşandığında medikal tedaviler ve son yıllarda etkisiyle ön plana çıkan penis başına dolgu uygulamaları ile bu sorun geride bırakılabiliyor. Madem çözüm mümkün, o zaman neden tedavi seçeneklerine başvurulmuyor? İşte bu sorunun yanıtını verebildiğimiz noktada bireysel ve toplumsal olarak gelişmemiz, daha mutlu olmamız ve daha sorunsuz ilişkiler yaşamamız mümkün gibi görünüyor…
Paylaş