Paylaş
Genellikle 40'lı yaşların sonunda, 50'li yaşların başında yaşanan bu değişimler cinsel istekte azalma, sertleşme problemi ve depresyon gibi sorunları beraberinde getirebilir.
Bazı erkekler bu dönemı̇ yaşamayabilir
Andropozun meydana geliş sebepleri çeşitlidir. Kaynağı hormonal da olabilir, ruhsal dengedeki bozukluklar da, diyabet, tansiyon gibi sistemik hastalıklar da, bozuk hayat düzeni de... Bu nedenle sorunun kaynağını saptamak çok önemlidir.
Öncelikle şunun altını çizmek istiyorum; bu her erkeğin mutlaka yaşayacağı bir süreç değildir. Bazı erkeklerde üretkenlik yaşam boyu devam eder. Eğer andropoz ihtimali varsa bu dönem mutlaka bir androloji uzmanı gözetiminde geçirilmelidir.
Şimdi gelelim bu rahatsızlığın semptomlarına... Bize başvuran hastalarda andropoz teşhisi koymak için dikkat ettiğimiz belirleyici semptomları şöyle sıralayabilirim: Depresyon, özgüven kaybı, konsantrasyon güçlüğü, motivasyonda ve enerjide düşüş, meme gelişimi, kemik yoğunluğunda düşüş, kas kütlesindeki azalmalar, fiziksel zayıflık, kısırlık, cinsel istekte azalma, sertleşme bozukluğu, uyuma güçlüğü ve bölgesel yağlanma. Bu şikayetler bizi andropoza yönlendirebilir. Ancak tanı yöntemlerinden faydalanmadan teşhis koymak da elbette doğru değildir.
Andropoz teşhisi nasıl koyuluyor?
Başvuran hastalar önce fiziki muayene ile değerlendirilir ve sağlık geçmişi öğrenilir. Bu aşamada testosteron seviyesini ölçmek için kan testi de mutlaka istenir. Hatta bazı hastalarda testis hacimlerini değerlendirmek için de detaylı testis ultrasonu istememiz gerekebiliyor. Andropoz dönemine ait belirtileri gösteren ve tetkik sonuçları da andropoz dönemi ile uyumlu olarak görülen hastalarda zaten tanı netleştirilmiş oluyor.
Tedavisi sağlıklı yaşam ve gerekirse testosteron desteği
Andropozun kişiye yaşattığı sorunları ortadan kaldırmanın yolu; düzenli egzersizler, sağlıklı ve dengeli beslenme, stresten uzak durma ve yeterli uyku gibi sağlıklı bir yaşam biçimini benimsemektir ki bunlar normal insanların hayatında da mutlaka olması gereken alışkanlıklardır. Eğer kan sonuçları değerlendirildiğinde erkeklik hormonu düzeyinde bir azalma saptandıysa testosteronu yerine koyma tedavisi de mutlaka işe yarayacaktır. Bu da krem, tablet ya da enjeksiyonluk tedavilerle günümüzde kolaylıkla yapılabilmektedir.
Cinsellik, sadece cinsel birleşme değil
Andropoz döneminde cinsel yaşam da ciddi düzeyde etkilenir çünkü sertleşme problemleri, isteksizlik ve uyarılamama ya da geç uyarılma gibi durumlar ortaya çıkabilir. Aslında bunlar ilerleyen yaşla beraber tüm erkeklerde daha sık görülmeye başlayan durumlardır.
Başvuran hastalarımızda gözlemlediğim kadarıyla, bu dönemdeki erkekler gençlikteki performanslarını yakalayamadıkları için kendilerini kötü hissetmekte, kötü hissettiği için de sertleşme sorunu yaşamakta ve kendini bir kısır döngüye sokmaktadır. Onlara da aktardığım gibi; cinsellik birleşmeden ibaret değildir. Önemli olan eşlerin karşılıklı olarak gevşemesi, haz alması ve mutlu olmasıdır. Bu da birleşme yerine sarılma, el ele tutuşma ile de yaşanabilir ya da duygusal yakınlaşma ve paylaşımlarla da... Dolayısıyla, bu dönemi bir değişim dönemi olarak kabul edip kendinizle barışmanız önem taşımaktadır.
Tabii ki ilerleyen yaşla ortaya çıkan cinsel işlev bozukluklarına yönelik farklı tedavi seçenekleri de mevcuttur. Şok dalga tedavisi, PRP, protez implantasyonu ve kök hücre tedavisi gibi uygulamalar ileri yaştaki hastalarda son derece başarılı sonuçlar vermektedir.
Andropozun yaşam kalitenizi ciddi anlamda etkilediğini düşünüyorsanız en doğru yol bir androloji uzmanından destek almak ve süreci bilinçli bir şekilde yönetmektir.
Paylaş