Paylaş
Sabah kalktığında hava bulutluydu, havanın kasveti onu daha da kötü hissettirmişti. Yataktan kalkıp, banyoya doğru yürürken ayağı odanın en köşesinde duran komodine takıldı. ‘ Günün ters başlayacağı zaten havadan belli’ dedi içinden. Aynada kendine baktı ne kadarda yaşlı görünüyordu, yaşam ona hiç bir zaman adil davranmamıştı. Sabah kendini beğenmediği için, işe giderken üstüne her zamanki gibi sıradan bir tişört ve pantolon geçirdi. Saçlarını öylesiyle tokayla tutturdu. Dün geceden kalmış hamburger ve patates paketleri etraftaydı. Kendine göre yemek yemeğe dikkat etmesine hiç gerek yoktu, zaten kendisini bildi bileli kiloluydu, oysa kardeşi ne kadar çok da yese her zaman zayıftı. Hiç bir zaman kardeşi kadar güzel ve başarılı olamamıştı. O, ailenin göz bebeğiydi, kendisi ise doğuştan şanssızdı buna emindi. Talihinin az olduğunu bildiği için kendisine uygun olabilecek basit işler seçiyor, şanssızlığına devamlı söyleniyor ve kendini hep mutsuz hissediyordu. İyi bir avukat olmasına rağmen, büyük davalarda kendini göstermekten kaçıyordu. Mutluluğun hep şansla gelen, başkalarına verilmiş bir şey olduğunu düşünüyordu. Ta ki bir gün kardeşinin , onun düşündüğünün aksine, aslında hayatta en imrendiği kişinin o olduğunu söyleyene kadar , gerçekten de kardeşinin söylediği gibi şanssız olduğuna inanarak hayatında çok azla yetinerek hep mutsuzluktan mı yakınmıştı.. Aslında başka taraftan bakınca, kardeşinden hiç bir farkı yoktu. O da çok iyi okullardan mezun olmuştu, çoğu kişi tarafından beğenilen biriydi ama o hepsini reddetmişti, çünkü hiçbir ilişkide mutluluğu yakalayamayacağını düşünüyordu. Düşüncelerinde mutsuz ve değersizdi ve gerçekten bu düşünceleri kanıtlayan hayatı yaşıyordu.
Mutluluk, yaşamımızın temel amacıdır; zihinsel ve duygusal bir yeterlik halidir. Yemek yemek, gezmek, eğlenmek, para kazanmak, arkadaşlarla olmak, ibadet etmek, bir amaç için çabalamak, kendimizi geliştirmek vs. tümünün altında bize verdiği mutluluk vardır. Her insan mutluluğu kendi ölçütleri ile belirler. Çünkü mutlu olmak çoğu zaman beklentilerle ilgilidir. Mutluluk, her saniye gülmek demek değildir. Aslında hayatınızdan tatmin olmakla elde edilecek bir duygudur. Size anlamlı gelen bir hayat yaşamak, hayatın size getirdiği hediyeleri görmek ve zamanınızı hayatınızı amaçlı ve güzel umutlarla doldurmak mutlu olmanın altın kurallarındandır.
Mutsuzluk bir kader midir? Hayır, sadece kader olduğunu düşünürseniz hep mutsuz olabilirsiniz. Çünkü mutluluk bir duygudur. Bir duygunun oluşumu ise düşünce şeklimizdir. Çünkü insan nasıl düşünürse öyle hisseder.
• Eğer üzüntülü bir olay yaşadıysanız, kendinizi sürekli meşgul ederek üzüntüyü zihninizden uzak tutmaya çalışın. Zihninizi kemiren kötü düşüncelerden kurtulmanız için uygulamanız gereken en iyi terapi bol bol harekettir.
• Üzüntülerinizden kurtulmak için kendi kendinize şu soruyu sorun : ‘Bu şeyin gerçekleşme olasılığı nedir?’ En kötü olasılık ne olabilir? Kendinizi bu olasılığa hazırlamaya başlayın sonra bu durumu düzeltmeye çalışın.
• Vücudunuza güzel ve faydalı besinlerle iyi bakın, düzenli egzersiz yapın.
• Her şeyi, her zaman kendi isteklerinize uydurmaya çalışmayın, bazen siz olayların akışına uyun. Ailenizi, işinizi, şansınızı olduğu gibi kabul edip, uyum sağlamaya çalışın.
• Zihninizi boş tutmayın ve her gün faydalı şeyler öğrenmeye çalışın. İlgi, çaba, konsantrasyon gerektiren bir şey okuyun.
• Kendinize özel günler yaratın. O özel günlerde olabildiğince iyi görünün, güzel giyinin, alçak sesle konuşun, kibar davranın, bol bol övgü yağdırın, fazla eleştiri yapmayın, her şeyde kusur bulmayın, insanları düzeltmeye ya da yönlendirmeye çalışmayın.
• Gün içinde kendinize sessizce geçirebileceğiniz bir yarım saat ayırın ve bu süre içerisinde rahatlamaya çalışın.
• Haftanın içinde yapacaklarınızı programlayın. Her saat için yapmayı düşündüğünüz şeyleri yazın. Gün içinde planlarınızın kaç tanesini uygularsanız ve yapabilirseniz ona göre kendinize puan verin . Bu iki şeyi ortadan kaldıracak; aceleyi ve kararsızlığı.
• Bazı kişiler fazla mutluluğun ve fazlaca gülmenin sonucunda negatif şeyler yaşayacaklarını düşünürler. Bu yanlış düşüncelerin farkında olun ve mutlu olmaktan, güzel şeylerin tadını çıkarmaktan, sevmekten, sevdiğine ve sevildiğine inanmaktan korkmayın.
Mutsuzluk hayatınızda çok yoğunlaştıysa ve bu durum ile hiçbir şekilde başa çıkamıyorsanız, mutlaka bir uzmandan yardım alın. Mutlu ve keyifli günler hep sizle olsun.
Paylaş