Paylaş
Eve gelince çantasını fırlattığı gibi odasına geçti Ali. Daha 14 yaşındaydı. Annesi odasına girince oflayarak kapıya baktı, annesinin her sorusu ona sorgulama gibi geliyordu. Oysa sadece gününün nasıl geçtiğini sormuştu. Hızla bilgisayarını açtı ve arkadaşlarıyla grup şeklinde oynadıkları oyuna katıldı. Bir yandan yazışıyorlar, bir yandan da oyun oynuyorlardı. Odası darmadağınıktı Ali’nin. Annesi ikinci kez odasına girdi, bu defa kızmak için girmişti, kendine gel, bu odanın hali ne dedi. Rahat bırak beni yeni geldim okuldan diyerek karşılık verdi annesine. O sırada 9 yaşındaki kardeşi de odasına daldı, o da bilgisayar oyununa bakmak istiyordu. Hiçbir yerde huzur yok, zaten arkadaşlarımı bile eve getirmeme izin vermiyorsunuz diyerek öfkeyle bağırdı ve çantasını kaptığı gibi kapıyı çarparak evden çıktı.
Ailesi onu hiç anlamıyordu, mahalledeki arkadaşlarıyla birlikte olmak onu daha çok mutlu ediyordu. Her zaman buluştukları mekanları olan sitenin yanındaki çardakta toplandılar. Bu defa arkadaşı Ali’ye sigara içerken bak bundan biraz içine koy, nasıl rahatlarsın, aile maile umurunda olmaz dedi. Böyle şeyleri sevmediğini söylediğinde korkaklıkla suçlanınca arkadaşından maddeyi alarak sigarasının içine koydu. Eve geldiği zaman Ali’nin gülen hali, baygın bakışları, kırmızı gözleri annesini tedirgin etti. Montunun cebini kontrol edince maddenin sarılı olduğu kağıtları gördü. Annesi hemen telaşla psikiyatristi arayıp destek istedi.
Türkiye genelinde yapılan son araştırmalara göre ilk madde deneyimi 10 yaşına kadar düştü. En sık madde kullanımının görüldüğü yaş grubu ise çocuk ve ergen yaş grubu. Bir defa denemek bile bağımlılık için önemli bir eşik. Herkes bağımlı olabilir. Dolayısıyla benim çocuğum asla kullanmaz, bağımlı olmaz dememek gerekir. Ergenlik zor ve çalkantılı bir dönem. Ergenler risk alıcı davranışlara giren, ailesi ile çatışan, kendilerini tehlikeye atmaktan çekinmeyen gözü kara olma eğilimindedirler. Bu dönemde belli davranışların olası riskli sonuçları anlatılsa da, yargılamaları bir yetişkin kadar gelişmediği için, arkadaş çevreleri de buna müsaade eder biçimdeyse, riskli maddeleri kullanmaya yetişkinlerden daha yatkın olurlar.
Ev içinde dikkat çekici değişimler mutlaka aileler tarafından gözlenmelidir. İlaçların hızlı bir şekilde azalması, sigara paketlerinin çabuk boşalması, süs olarak saklanan alkol şişelerinin kapaklarının açılmış olması ve evde bulunan değerli eşyalarının kaybolması ailelerin ilk zamanlarda dikkat etmesi gereken noktalardır.
Ayrıca ailelerin, çocuklarındaki fiziksel ve duygusal bir takım ipuçlarını iyi gözlemlemesi önemlidir. Fiziksel olarak uyku durumunda bozulma, kilo kaybı, kızarmış gözler, baygın bakışlar, duygudan yoksun sözel ifadeler, tatlıya daha çok yönelme gözlemlenebilecek bazı değişikliklerdir. Duygusal olarak daha öfkeli olma, tahammülsüzlük, depresif ve içe kapanıklık, sosyal olarak evde daha az vakit geçirme, okula ilgisizlik ve devamsızlık, disiplin problemleri, arkadaş grubunun değişmesi, evden kaçma davranışları, kuralları sıklıkla ihlal etme önemli belirtiler arasındadır. Elbette bu belirtiler diğer psikiyatrik durumların bir sonucu olarak da görülebilir ama ailelerin bu değişiklikleri dikkatle değerlendirmesi önemlidir.
En etkili önlem ve sonuçları için yalnızca ergenlere odaklanmamak gerekir, öncelikle başta anne, baba ve öğretmeni de kapsayacak geniş grupların eğitilmesi çok önemlidir.
Tüm çocuklarımızın uyuşturucu ve diğer zararlı maddelerden uzak kalması dileğiyle...
Paylaş