Paylaş
Endometriozis ise, dokuların hem adet kanı olarak aşağıya alması, hem de bir noktadan tüpler aracılığıyla geriye giderek, yumurtalık üzerine yapışması, makatın üzerine, rahmin arkasına, bağırsakların üzerine, mesaneye yapışarak buralarda tutunup yaşamasıdır. Yumurtalığın üzerine yapışmış olan hücrelerin yumurtalık içine girmesi ve oradan kanamayla birlikte biraz daha doku oluşturması durumunda çikolata kisti denilen yapılar meydana gelir.
Cinsellik sırasında derin darbeler nedeniyle burada rahmin sinirlerinin üzerindeki doku parçaları ağrıya neden olur. Bunlar adet döneminde, birkaç gün öncesinde şiddetli ağrı yapabilir. Adetten bağımsız olarak iki adet arasında alakasız ağrılara neden olabilirler. Karın ağrısı, kasık ağrısı, makata kadar inen ağrı hastanın ızdırap çekmesine sebep olur. Bu şikayetler ile birlikte uzman kişinin yapacağı ultrason incelemesi ile bunlar ultrason altında rahatlıkla görünür hale gelirler.
Bu kistin görülmesinin ardından kan tahlili yapılarak Ca125 denen bulguyla desteklenmesi sağlanır. Yapılan çalışmalar endometriozis hastalığının genetik veya ailesel bir faktöre bağlı olduğunu göstermiştir. Annesinde veya kız kardeşinde endometriozis hastalığı olan kadınlarda endometriozis görülme olasılığı 7 kat daha fazladır. Bunun nedeni tam olarak bilinmemesine rağmen immün sistemin (bağışıklık sisteminin) o dokuları tanıyarak yok edebilmesindeki bozukluğun genetik geçişle olabileceği düşünülmektedir. Ailesinde endometriozis hastalığı olan vakalarda hastalık daha fazla yayılma ve ilerleme eğilimi gösterir.
Hasta olan kadının yaşı gençse, bu etki kadını fazla etkilemeyebilir. Çoğunlukla tek yumurtalığı tutan bu kistler, nadir de olsa iki yumurtalığı da tutabilir. Yumurtalıkların işlevinde bozulma, içindeki sağlam dokuyu azaltma ya da yumurtalık rezervlerinin olumsuz etkilenmesine neden olur. Tüm bu sonuçlar hamileliği olumsuz etkiler.
Çikolata kisti olan kadınların çocuk istemesi durumunda, öncelikle kist alınmadan nasıl gebe kalabilecekleri konusu araştırılır. Bu kistin hemen ameliyat edilmesi düşünülmemelidir. Özellikle henüz çocuğu olmayan kadınların bu şekilde bir yol izlemesi daha uygun olur.
Ameliyat her zaman son çare olarak ele alınmalıdır. Zorunluluk halinde, yani çok ciddi ağrıların olmasında, kadının genç yaşta olmasında ameliyat yumurtalık dokusuna fazla zarar vermiş olmayabilir. Çocuk istemeyen kadınlarda ameliyat yapılması daha doğru bir tercih olabilir. Bu sayede çektikleri sıkıntılar azalır. Zaten bu yaştaki kadının yumurtalık rezervi azalmıştır. Ameliyattan sonra menopoza kadar rahat bir dönem geçirirler. Menopozda zaten var olan çikolata kistleri de küçülür, hatta kaybolabilir.
Buna bağlı olarak yapılacak tedaviden ziyade çocuk sahibi olmak isteyen hastalarda tüp bebek tedavisi özellikle genç yaşlarda %50 ila 60 oranında anne adaylarının hamile kalma şansını artıyor.
Endometriozis hastalığı nedeniyle uygulanacak olan tedavi anne adayının yaşı, sahip olduğu hastalıkları ve doğurganlık faktörleri belirliyor. Hekimin de uygun gördüğü tedavi yöntemlerinden ilaç, aşılama, ameliyat ve tüp bebek tedavisi gibi yöntemlerle endometriozis hastalığı tedavi edilebiliyor.Tüplerde yapışıklık varsa, bu yapışıklık iki tüpte birden gelişmişse laparoskopik yöntemle bunların açılmasına çalışılabilir. Bunlardan sonuç alınamazsa, tüp bebek tedavisine geçilebilir.
Paylaş