Paylaş
Halk arasında ‘temizlik hastalığı’ olarak adlandırılan bu rahatsızlık aslında Obsesif Kompulsif (takıntı-zorlantı bozukluğu) bozukluklardan bir tanesidir.
Temizlik takıntısı olan kişilerin temizliğe karşı bir tutkuları vardır. Her şeyin kirli olduğu hissine inanma ve her şeyi sürekli yıkama temizlik hastalığı olarak adlandırılmaktadır. Kişilerin; “Ellerimi yıkamadan duramam”, “Kıyafetlerimi temiz olduklarına inanana kadar yıkıyorum”, “Dışarıdan geldiğimde mutlaka kıyafetlerimi aynı anda yıkamalıyım”, “Kapı kollarına dokunamam”, “Başkasının evinde tuvalete giremem” gibi takıntıları vardır. Kişi bu bozuklukların mantık dışı olduğunu bildiği halde kendi davranışlarını engelleyemez. İstem dışı davranışlarını sürekli tekrarlayarak engellemeye çalışır. Saplantılı düşünceden kurtulmaya ve unutmaya çaba gösterir fakat başarılı olamaz. Elini yıkadığı halde emin olamadığı için tekrar yıkayabilir. Ayrıca bu kişiler aşırı temizlik yapma gibi kompulsif davranışlara sahip olabileceği gibi mikrop bulaştıracak ortamlardan da kaçınırlar. Bu tür obsesyonu olan kişiler, anksiyete ile birlikte utanma ve tiksinme duygularını da yoğun yaşarlar.
Temizlik takıntısının ortaya çıkışında biyolojik, psikolojik ve sosyal nedenlerin etkisi vardır. Aşırı kuralcı, disiplinli ve baskıcı aile yapısı bu hastalığı tetikler. Sosyal öğrenme yolu ile annesi çok titiz olan bir çocuk ileride temizlik hastalığına yakalanabilir. Hastalığın ilk belirtileri, küçük yaşlardan itibaren çıkabilmekle birlikte ortalama başlangıç yaşı 20'dir. Genellikle, ergenliğin sonuna doğru ya da erken erişkinlik döneminde başladığı söylenebilir. Aynı zamanda yakın bir dönemde yaşadığı yaşam değişiklikleri, uyum sorunları, yas reaksiyonları, boşanma gibi acı bir olay da takıntılara sebep verebilir.
Temizlik takıntısı kişinin sosyal, iş ve aile yaşantısını olumsuz yönde etkilemektedir. Aşırı temizlik tutkusundan ötürü kişiler, çevresindeki bireylerin evine gelmesini istemez. Ayrıca kirlenme ve bulaşma korkusu nedeniyle kişi evden dışarı çıkamaz veya daha önce gitmediği yerlere gidemez bu da kişinin sosyal ilişkilerinin bozulmasına neden olur. Zamanının çoğunu temizliğe ayırdığı için zaman kaybı yaşar, diğer yapması gereken hiçbir şeye konsantre olamaz. Gerek ev ve sosyal çevresiyle gerekse iş ortamı ile ilişkileri bozulur. İş performansı önemli derecede olumsuz etkilenir.
Aile yaşamında ise temizlik takıntısı boşanmalara neden olabilir. “Eşim çok titiz banyoda en az 2 saat kalıyor. Ona göre her şey pis. Ellerini 5 defa yıkıyor. Kıyafetlerini 1 kere giydikten sonra yıkatıyor.” Bu gibi yakınmaları olan eşler var. Temizlik takıntısı sadece kişide değil kişinin ailesinde özellikle eşinde de sorunlara yol açarak eşler arasındaki duygusal paylaşımı azaltır, iletişim sorunlarına yol açar, bu da boşanmalara neden olur.
Temizlik takıntısı olan kişiler genellikle şikayetleri şiddetlenip gündelik hayatlarını olumsuz etkilediği dönemde tedaviye başvururlar. Tedavide hem bilişsel-davranışçı psikoterapiler hem de ilaç tedavilerinin yeri vardır. Öncelikle bunun tedavi edilebilir bir hastalık olduğu kişiye anlatılarak hastalıkla ilgili psikoeğitim verilmektedir. Sonrasında ise davranışçı tedavi ve sanal gerçeklik terapisi ile “maruziyet” (hastayı kirli olduğunu düşündüğü bir nesne ile temas ettirme) ve “tepkiyi engelleme” (elini yıkamayı önleme) uygulamaları yapılmaktadır. Bu tedavi ile kişi aşama aşama temizlikle ilgili takıntılarından kurtulmaktadır.
Paylaş