Paylaş
Stres; bedensel, ruhsal ve toplumsal etkenlerin sonucu organizmanın dengesinin bozulmasıyla ortaya çıkan gerilim ve zorlanma durumudur.
Ev ve iş hayatındaki olumsuzluklar, baş edilmesi güç yaşam olayları, olumsuz yaşam koşullarına maruz kalma, ayrılık, işsizlik, hastalık, boşanma, gebelik, evlilik, taşınma, seyahat gibi olumlu/olumsuz yaşam olayları kişide strese neden olabilir.
Kadınlar ve erkekler strese zihinsel, duygusal ve fiziksel olarak farklı tepkiler verir.
Kadınlar ve erkekler stresle baş etmek için çeşitli yollar dener ve stresi nasıl algıladıklarını da farklı yollarla açıklarlar. Ancak kadın ve erkeğin algılaması farklı olduğu için stresi de farklı yaşarlar.
Kadınlar strese bağlı olarak daha fazla fiziksel belirti gösterir. Bunlar;
Kadınlarda stresin duygusal belirtileri oldukça yoğun şekilde yaşanır. Günlük hayat akışını büyük oranda olumsuz etkileyen duygusal semptomlar kadınlar için çok yorucu ve yıkıcı olabilir. Kadınların huzurunu kaçıran, kendine güvenini sarsan ve depresyona bile sebep olan bu duygusal semptomlar şu şekildedir;
Erkeklerde yoğun olarak zihinsel ve mental açıdan etkisini gösteren stres, gün içinde işlerin ve görevlerin yerine getirilmesinin önüne geçer. Genellikle erkeklerin zihinsel faaliyetlerini engelleyen stres, özellikle iş hayatını oldukça olumsuz etkiler. Stresin zihinsel belirtileri ise şu şekildedir;
Yaygın olarak bilindiği üzere, tehlikeli ve stresli anında insanda ortaya çıkan “savaş ya da kaç” yanıtı, bedeni yoğun bir fiziksel etkinliğe hazırlar. Günlük yaşamdaki stres, insanı savaş ya da kaç yanıtına hazırlamak yerine bedensel hastalıklarına yatkın hale getirir. Freud’a göre “Beden Ruh’un Tiyatrosudur!” Yani ruhumuzda olan her değişiklik bedenimize yansır. Zihinsel veya ruhsal olarak yaşadığımız stresten ötürü birçok bedensel ve tıbbi sorun ortaya çıkabilir. Bunlar;
Hayat, bir tecrübe ve yolculuktur, tamamen kendi yaptığımız seçimlerden oluşur. Bu günden başlayarak stressiz yaşama doğru ilk adımınızı atın.
Paylaş