Paylaş
Biz insanlar gibi kendilerini ifade etme yetisi olmayan hayvan dostlarımızın hakları yasalar eliyle sıkı şekilde korunmalı, tüm hayvanların varoluşsal eşitliği sağlanmalı, hayvan hakkı ihlalleri en uygun yaptırımlarla cezalandırılmalı. Sokak hayvanlarının oldukça fazla olduğu ülkelerden biri olan hatta sokak kedileri belgesellere konu olan ülkemizde, sokak hayvanı ile ev hayvanı arasındaki eşitliğin sağlanması ve ayrıca kedi köpek gibi evcilleştirilebilen hayvanların yanı sıra vahşi hayvanlar da dahil doğadaki tüm hayvanların haklarının eşit şekilde korunması da önemli konulardan biri. 15 Ekim 1978’de Paris UNESCO merkezinde ilan edilen Hayvan Hakları Evrensel Beyannamesi’ne göre; ‘Bütün hayvanlar biyolojik denge kavramı içerisinde var olmak bakımından eşit haklara sahiptir.’
Ülkemizde şuan için doğrudan hayvan hakları başlığını taşıyan bir yasa olmamakla beraber hayvanların korunmasına ilişkin düzenlemeler içeren mevcut yasa ise 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu. Ancak kamuoyunun büyük bir kısmı tarafından uzun bir süredir yeni ve etkili bir hayvan hakları yasası talep edilmekte, bu konuda hayvan hakları savunucuları tarafından yoğun çalışmalar yapılmakta. Bu yazıda ise mevcut yasa kapsamında hayvanlara yönelik şiddetin yaptırımı ile bu konuda yasada yapılması gereken değişiklikler değerlendirilecek.
Mevcut yasa kapsamında hayvanlara yönelik şiddetin yaptırımı ne?
Hayvanların haklarının korunması ile hayvanlara eziyet ve kötü muamelelerin önlenmesi için alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla TBMM’de Meclis Araştırma Komisyonu kuruldu. Bununla beraber henüz mevcut yasa olan 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanununda bir değişikliğe gidilmedi veya yeni bir hayvan hakları yasası yürürlüğe girmedi. Peki mevcut yasa kapsamında durum nasıl?
Öncelikle mevcut yasa adından da anlaşıldığı üzere hayvan haklarını hak kapsamında değerlendirmeyip hayvanları koruma kapsamında değerlendirdiğinden; Hayvan Hakları Evrensel Beyannamesi’nde de yer alan hayvanların doğuştan sahip oldukları temel hakların korunması bakımından yetersiz kalıyor. Mevcut yasada hayvanlara yönelik şiddet eylemleri ceza kapsamında değil Kabahatler Kanunu kapsamında değerlendirilerek suçluların sadece idari para cezası ile cezalandırılması öngörülüyor. Türk Ceza Kanununda ise hayvanlarla ilgili tek bir hüküm bulunuyor ki; o da sahipli hayvanlara karşı işlenen mala zarar verme suçu. Türk Ceza Kanununun 151. maddesi uyarıca sahipli bir hayvanı öldüren kişinin mala zarar verme suçundan dört aydan üç yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılması öngörülüyor.
Ne gibi yasal değişiklikler yapılmalı?
Öncelikle hayvan hakları, yasada hak kapsamında düzenlenmeli. Hayvan dostlarımıza uygulanan her türlü şiddet eylemi sahipli sahipsiz, evcilleştirilebilen yabani ayrımı yapılmaksızın Kabahatler Kanunu kapsamından çıkarılarak ceza kapsamına alınmalı. Hayvanlara uygulanan şiddet kabahat olmaktan çıkarılıp suç kapsamına alınarak ağırlığına ve türüne göre suçlulara uygun, caydırıcı hapis cezaları verilmeli. Ancak önemle belirtmek gerekir ki; suçun ağırlığına göre hapis cezası süreleri cezanın ertelenmesi, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kapsamında kalmayacak sınırlarda düzenlenerek verilen cezanın fiilen etkisiz kalmasının önüne geçilmeli.
Paylaş