Paylaş
Adım 1- Umutsuzluk psikolojisinden çıkın. Çünkü bu geçici bir durum. Hayatımızın geri kalanında bu şekilde yaşamayacağız. İnsanlık tarihinde bu salgınlar olmuş, sonra o günler unutulup insanlar mutlu mesut yaşamışlar. İnsanlara bahşedilen en büyük yetenek unutma yeteneği. En basitinden eliniz kesildiğinde acıyı unutmaz, bir daha kesici bir objeyi elinize alamazdınız. Kalbinizi parçalayan bir acı yaşayıp bir zaman sonra kahkaha atarken bulmadınız mı kendinizi? Hep o kalp acısıyla nasıl geçerdi bu hayat. Sonuçta bu korona bitecek. Ya bizden bıkıp doğal olarak mutasyona uğrayıp bize zarar vermeyecek ya da az sabırlı olacağız aşı zaten gelecek.
Adım 2- Evde otururken yapılacak en kolay şey ıvır zıvır ne varsa yemek. Bence herkes bu hakkını da kullandı. Evine o kadar gereksiz yiyeceği alamayanları hatırlayalım, boş yemeyi bırakalım. Yenilen bu ıvır zıvır yiyecekler çürük yapma yeteneği çok yüksek gıdalar bu arada. Hem vücudunuzu hem dişlerinizi bozuyorsunuz. Evde yapamayacağımız şey yok gibi. Dizi, film izlemek dışında video sitelerinden teknolojiden geleceğe, tarihten yabancı dil öğrenmeye, spordan yogaya, hatta yüz ve vücut bakımlarına kadar öğrenilebilecek birçok bilgi var. Her gün 1 saat kendinize zaman ayırabilirsiniz. Bu bakım ve zaman için yurt dışında bakım kamplarına dünya paralar verip gidiyor insanlar. Ama lütfen karbonatla dişlerinizi beyazlatmaya kalkmayın tüm minenizi kaybedersiniz korona sonuna kadar.
Adım 3- Sabah kalkış akşam yatış saatimizi düzenleyelim. Hayattan vazgeçmiş gibi umutsuzca niye uyanayım ki psikolojisinde uyanmaya son. Şu anda dişlerinize daha iyi bakmak için çok önemli bir nedeniniz var. Sabah ve aksam yatarken lütfen dişlerinizi fırçalayın. Tüm gece bakterilerin ağzınızın içinde çalışıp dişleri çürüten diş etlerinizi hastalandırmasına izin vermeyin. Ağız içi ortam bozuldukça korona gibi virüslerde daha rahat çoğalacaklar unutmayalım. Dişiniz ağrıdığında ki sizi hayattan gerçek anlamıyla bezdiren bir ağrıdır, diş hekimine gitmeniz eskisi gibi kolay değil. Bekleme odasında hasta bekletmek istemiyoruz o yüzden tam randevu saati veriyoruz. Klinik tek o hastayla ilgileniyor. Önce galoşunuzu içeri girmeden giyip eşyalarınızı sürekli havalandırmaya açık şekilde tutulan bekleme odasında bırakıyorsunuz. Hemen ellerinizi yıkayıp dezenfektanla temizliyorsunuz. Size cerrahi steril kıyafet giydiriyoruz. Sonra biz korona koruyucu tüm vücut tulumlarımızı giyiyoruz. Doktorlar ve asistanlar yüz maskesi, eldiven gibi koruyucu kıyafetlerimizi giyiyoruz. Sizinle ilgilenecek herkes bu şekilde giyiniyor. Ağız gargarası ile boğazınızı ağzınızı gargara yapıyorsunuz sonra biz ağzınıza bakıyoruz. Sadece çalıştığımız dişi açıkta bırakan geri kalan tüm ağzı boğazı elimine eden rubber dam denilen koruyucu ve ayırıcı özelliği olan balon gibi bir şey takıyoruz. Korona öncesinden farklı olarak kullandığımız aspirasyona ek çok daha güçlü bir aspirasyonla ağız içindeki tüm gözle görünmeyen damlacık ve havayı vakumluyoruz sürekli olarak. Yani korku yok önlem ve bilgi var.
Diş hekimi olarak diş ağrınızı biz yok ederiz sonuçta. Yine söylüyorum 2 dakika olmak üzere günde 2 kere yapılacak bir diş fırçalama ve bir diş ipi kullanımı ile mükemmel bir ağız hijyenine sahip olmanız çok kolay. Kendi hazırlayacağınız deniz tuzu kıvamında tuzlu su gargara hem ağız pH’ına, ki bu çürük oluşumunu kolaylaştıran asidik ortamı bozmada çok etkili, hem ağız ve boğaz floranızı düzenleyerek virüs ve bakterilerin üreyerek çoğalmasını engelleyebilirsiniz.
Tüm gün boşken 5 dakikanızı dişlerine ayır lütfen, hem diş hem vücut sağlığın için… Koronadan vücudumuza ve kendimize yatırım yaparak karlı çıkalım hep birlikte…
Paylaş