Paylaş
Çalışan anneler, hamilelik sürecinde verilecek doktor raporuna göre çalışmaya devam edebilir, doğum sonrası ücretsiz izne veya kanunun kendisine vermiş olduğu sürelerde izne ayrılabilir ya da devletin çalışıp çalışılmadığına bakılmaksızın kendisine vermiş olduğu doğum parası, doğum yardımı, süt parası ya da doğum borçlanması gibi ayrıcalıklardan yararlanabilir.
1) 4857 sayılı İş Kanunu 74. Maddesine göre analık izni ve doğum sürecinde verilen izinler:
• Kadın işçilerin doğumdan önce sekiz ve doğumdan sonra sekiz hafta olmak üzere toplam 16 hafta izin süresi alırlar. Bu süre kanuni olup çalışılan iş yerinde bu sürenin verilmesi esastır.
• Doktorun onayı ile çalışan kadın isterse doğumdan önceki üç haftaya kadar iş yerinde çalışabilir. Bu durumda, çalıştığı süreler doğum sonrası sürelere eklenir.
• Kadın işçinin erken doğum yapması halinde ise doğumdan önce kullanamadığı çalıştırılmayacak süreler, doğum sonrası sürelere eklenmek suretiyle kullandırılır. Doğumda veya doğum sonrasında annenin ölümü hâlinde, doğum sonrası kullanılamayan süreler babaya kullandırılır.
• Üç yaşını doldurmamış çocuğu evlat edinen eşlerden birine veya evlat edinene çocuğun aileye fiilen teslim edildiği tarihten itibaren sekiz hafta analık hâli izni kullandırılır.
• Doğum sonrası analık hâli izninin bitiminden itibaren çocuğunun bakımı ve yetiştirilmesi amacıyla ve çocuğun tabi ki hayatta olması kaydıyla, kadın işçiye isteği halinde birinci doğumda altmış gün, ikinci doğumda yüz yirmi gün, sonraki doğumlarda ise yüz seksen gün süreyle haftalık çalışma süresinin yarısı kadar ücretsiz izin verilir.
• Hamilelik süresince kadın işçiye periyodik kontroller için ücretli izin verilir. Hekim raporu ile gerekli görüldüğü takdirde, hamile kadın işçi sağlığına uygun daha hafif işlerde çalıştırılır. Bu halde işçinin ücretinde bir indirim yapılmaz.
• İsteği halinde kadın işçiye, 16 haftalık sürenin tamamlanmasından sonra altı aya kadar ücretsiz izin verilir. Bu süre, yıllık ücretli izin hakkının hesabında dikkate alınmaz.
• Kadın işçilere bir yaşından küçük çocuklarını emzirmeleri için günde toplam bir buçuk saat süt izni verilir. Bu sürenin hangi saatler arasında ve kaça bölünerek kullanılacağını işçi kendisi belirler. Bu süre günlük çalışma süresinden sayılır.
2) İş Kanunu’nda belirtilen izinlerin yanı sıra çalışan annelerin analık izinleri daha detaylı olarak bir yönetmelikte düzenlenmiştir. Bu yönetmelik, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın onayıyla sunulan bir yönetmelik olup Analık İzni veya Ücretsiz İzin Sonrası Yapılacak Kısmi Süreli Çalışmalar Hakkında Yönetmelik olarak geçmektedir. Buna göre çalışan anne doğum sonra kısmi süreli olarak çalışmayı talep edebilir.
• Öncelikle yönetmeliğin 7. maddesine göre kadın işçiye, analık izninin bitiminden itibaren isteği hâlinde altı aya kadar ücretsiz izin verilir.
• Ücretsiz izin, üç yaşını doldurmamış çocuğu evlat edinme hâlinde eşlerden birine veya evlat edinene verilir. Bu maddede belirtilen ücretsiz izin süresi, yıllık ücretli izin hakkının hesabında dikkate alınmaz.
• Çalışan anne ücretsiz iznin bitiminden itibaren çocuğun mecburi ilköğretim çağının başladığı tarihi takip eden ayın başına kadar herhangi bir zamanda kısmi süreli çalışma talebinde bulunabilir. Bu talep haktan faydalanmaya başlamadan en az bir ay önce çalışan işçi tarafından yazılı olarak işverene bildirilmelidir.
• Kısmi süreli çalışma talebi, doğum sonrası 6 ay ücretsiz izinde belirtilen ücretsiz izin süresi kesilerek de yapılabilir. Ücretsiz iznin tamamının kullanılması şartı aranmaz.
• Kadın işçinin kısmi süreli çalışma talebinde, kısmi süreli çalışmaya başlayacağı tarih ile tüm iş günlerinde çalışılacak olması hâlinde çalışmanın başlama ve bitiş saatleri, haftanın belirli günlerinde çalışılacak olması hâlinde ise tercih edilen iş günleri yer alır.
• İşçi, eşinin çalıştığına dair belgeyi kısmi süreli çalışma talebine eklemek zorundadır. Çünkü ebeveynlerden birinin çalışmaması halinde, kısmi süreli çalışma talebinde bulunulamaz.
• Kadın işçi aynı çocuk için bir daha bu haktan faydalanmamak üzere tam süreli çalışmaya dönebilir. Bunun için işverene en az bir ay önce yazılı olarak talebini bildirmek zorundadır.
Doğum parası Aile ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından annelere tanınan bir hak olup, ilk çocuk için 300 TL, ikinci çocuk için 400 TL, üçüncü çocuk için 600 TL olarak tek seferlik yapılan bir yardımdır. (Bu ücretler yıldan yıla değişkenlik gösterir.) Bunun için annenin çalışıyor ya da çalışmıyor olması fark etmez, doğum yapması, doğan bebeğin sağ olması ve bebeğin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olması aranan şartlardır. Başvuru için Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlükleri veya Sosyal Hizmet Merkezlerine iadeli taahhütlü mektupla doldurulan başvuru formu gönderilir, ödemeler PTT aracılığıyla T.C. kimlik numarası üzerinden havale ile yapılır. Çalışan anne, çalışıp çalışılmadığına bakılmaksızın devletin kendisine tanımış olduğu doğum parası hakkına başvurabilir.
Halk arasında süt parası denilen emzirme ödeneği ise sağlık hizmeti sağlayan sigorta kollarından olan analık sigortasından yapılan sosyal sigortalar yardımlarından bir tanesidir. Bu haktan yararlanabilmek için doğum yapan kişinin sigortalı olması gerekmektedir. Çalışan kadın işçi, işverenin kendisine yapmış olduğu sigorta üzerinden süt parası hakkından faydalanabilmektedir. Eğer kendisi çalışmıyorsa ve sigortası yoksa eşinin sigortası olması da yeterli görünüp emzirme ödeneği alabilmektedir. Bu ödenek her bir doğum için bir kere verilmektedir.
Kadın çalışanlara SGK, Bağkur ya da diğer kapsamlardaki başlangıç tarihinden sonra doğan çocukları için gün borçlanması yaparak bu günleri hizmetten saydırmasına olanak sağlayan ve devletin tanımış olduğu bir haktır. Sigorta başlangıç tarihinden sonra doğan üç çocuk için yapılır. Ve her bir çocuk için belli bir güne kadar borçlanma yapılabilir.
• İlk defa 5510 sayılı Kanuna göre hizmet akdiyle çalışanlar ve kendi nam ve hesabına bağımsız çalışmaya başlayan sigortalı kadınlar, 2925 sayılı Kanuna tabi sigortalılar ile mülga 506 sayılı Kanun, 1479 sayılı Kanun ve 2926 sayılı Kanununa tabi olan sigortalılar ve hak sahipleri, sigortalı kadına tanınmış bir haktır. Sigortalı kadının en son çalışmasının ya da hizmetinin geçtiği sosyal güvenlik il müdürlüğüne/sosyal güvenlik merkezine başvurarak elde edebileceği bir haktır. (Yapılan sigorta türüne göre başvurulacak yerler farklılık göstermektedir.)
• Doğum borçlanması talebinde bulunan çalışan kadın sigortalının işvereninden belge istenilmeksizin Kurum hizmet kayıtlarından tespiti yapılarak işlem yapılabilir.
• Hizmet akdine tabi çalışması bulunan kadın sigortalı, kendi nam ve hesabına bağımsız çalışma kapsamında sigortalı sayılan kadın sigortalılar ve kamu görevlisi kapsamında sigortalı sayılan kadın sigortalılar doğum borçlanması talebinde bulunabilir.
Paylaş