Paylaş
Sıradan bir ekim günüydü başlarda; ta ki varlığını öğrenene kadar...
Sonra aldım elime kalemi, aklıma ne geldiyse! Neyin hayalini kurduysam! Ne hissettiysem!
Alim'in gözünden süzülen bir damla yaş hala aklımda 'şimdi ben babamı oluyorum?'
Ultrasondaki ilk görüntün... İlk kalp atışın... Her ay bebeğimi görmek için kapısını aşındırdığım hastane koridorları... Rutin takipler...
Her biri ayrı ayrı kazındı hafızama!
Sonra bir gün 'kızın olacak' dediler...
Biliyordum be! 2008'de koydum ben onun adını...
O zaman söyledim 'en güzel Masal'ı yazacağımı...
Öyle güzel bir 9 ay yaşattı ki bana...
Mide yanmasıymış, bulantıymış, baş dönmesiymiş nedir bilmedim... Hiç üzmedi annesini!
Doğumuna 20 gün kala bizi takip eden doktorumuz 'işi bırakıyorum' dedi, çekti gitti...
Etik yokmuş onu gördük, varsın olsun!
Korktum... Hem de çok, onu kime emanet edeceğimi bilemedim çünkü...
Derken mükemmel bir doktorla kesişti yollarımız, bilsem en başından gitmez miydim?
16 Haziran 2014 pazartesi sabahı bilmeden kızıma kavuşmak için gitmişim hastaneye...
'Tamam Elif, bugün alıyoruz bebeği'
Ne yaptıysam normal doğmadı inatçı! 42. haftada korka korka, feryat figan ağlayarak sezaryene girdim...
Kendime geldiğimde dünyanın en güzel varlığı vardı karşımda...
'Vay be benim mi bu?, Ben mi doğurdum bunu?'
2 gün sonra taburcu olduk, 2 kişi gittiğimiz hastaneden kucağımızda bir melek ile çıktık...
Şimdi 2,5 yaşında kızım...
Uyurken, uyanıkken, gülerken, ağlarken, açken, tokken, her yerde her koşulda çok şükür, bin şükür onu bana verene!
Paylaş