Paylaş
Kış aylarında kalp ve akciğer hastalıklarına bağlı hastane başvuruları ve yatışları artmaktadır. Bilimsel veriler soğuk havaya maruz kalmanın solunum yolu enfeksiyonlarının ağırlaşmasına neden olduğunu göstermektedir. Laboratuvar çalışmaları ise, soğuk hava solumanın ve vücut sıcaklığının düşmesinin, solunum yolunda büzüşme ile bağışıklığın azalmasına neden olduğuna işaret etmektedir. Geçtiğimiz yıl yapılan bir çalışma da burun sıcaklığının düşmesinin virus enfeksiyonlarını kolaylaştırdığını göstermişti.
Ani veya uzun süreli soğuğa maruz kalmak solunum sisteminde farklı değişikliklere neden olmaktadır. Soğuk ile karşılaşan solunum sistemi korunmak üzere hava alımını ve hava yolu hassasiyetini azaltır.Havayolları kasılır, büzüşür, damarlara kan hücum eder, salgılar artar, havayollarına giren toz ve mikropların atılması yavaşlar. Bu değişiklikler, havada taşınan toz ve mikroplara karşı bağışıklık sisteminde zayıflamaya neden olur.
Sağlıklı bireylerde çok soğuk havada sık nefes almak ani solunum yetmezliğine neden olabilir. Akciğer damar direnci artar. Yeterince oksijen alınamaması ile birlikte akciğer ödemi oluşabilir.Astımlı bireylerde soğuk kuru hava solumak astım atağını uyarabilir. Sıfırın altındaki sıcaklıklarda devamlı egzersiz yapan kişilerde “eskimo akciğeri” denilen akciğer damarlarının duvarlarının kalınlaşması ve tıkayıcı akciğer hastalığı gibi değişiklikler görülmektedir. Soğuk ile uzun temas sonucunda akciğerde bazı yapısal değişiklikler de olabilmektedir. Havayolunu ıslak tutmak için salgı yapan hücre sayısı artar, havayolu kasları genişler, damar duvarlarındaki kaslar kalınlaşır. Kronik tıkayıcı akciğer hastalığı ve sağ kalp büyümesine neden olur. Sıfırın altındaki sıcaklıklarda devamlı egzersiz yapan kişilerde “eskimo akciğeri” denilen akciğer damarlarının duvarlarının kalınlaşması ve tıkayıcı akciğer hastalığı gibi değişiklikler görülmektedir.
Dilimizde soğuk algınlığı veya “üşütme” soğuk havalarda solunum yolunu etkileyen virus hastalıkları için verilen isimdir. Soğuk algınlığı, grip denilen influenza virüsü ile oluşan ağır tablodan farklıdır. Çocuklarda grip ve soğuk algınlığı belirtileri hafif ateş, burun akıntısı, hafif öksürük, iştahsızlıktır. Bebeklerde de daha büyük yaşlardaki çocuklar gibi grip ve soğuk algınlığı hastalıklarının farklı virüsler ile olduğu ve klinik tabloların birbirinden farklı olduğunu hatırlamak gerekir. Bebeklerde soğuk algınlığı belirtileri huzursuzluk, burun akıntıntısı, hafif ateş, emme isteğinin kaybolması gibi görülebilir. Bebeklerde soğuk algınlığı burun tıkanıklığı yapabildiği için uykuya dalma zorluğu olabilir. Evde başka bir aile bireyinin aynı belirtilerinin olması tanıyı kolaylaştırır. Bebeklerde balgamlı öksürük soğukalgınlığı belirtilerinden değildir, olduğunda hekime haber verilmelidir.
Soğukalgınlığı belirtilerinin yanısıra, akciğerden gelen normal olmayan seslerin hekim tarafından duyulmasının iki anlamı olabilir. Birinci olasılık bu enfeksiyonunun alt solunum yollarını da tuttuğudur ve tedavisi farklı yapılmalıdır. İkincisi olasılık ise alerjik alt yapısı olan bir çocukta solunum yolu hassasiyetini uyardığıdır, bu çocuğun mutlaka astım olup olmadığı araştırılmalıdır. Bebeklerde “öksürüğün ciğere inmesi” olarak aileler tarafından kullanılan deyim , hekim için astım demek olabilir. Bebek ailelerinin öksürüğün ciğere inmesi nasıl anlaşılır sorusuna karşılık ; göğüsten ıslık sesi veya balgam fokurtusu çıkması olarak verilebilir.
Bebeğe bakım veren kişilerin ellerini çok sık yıkaması ve hastalandıklarında maske takmaları bebeği koruyacaktır. Geleneklerimizde çok yaygın olan öpüşme ve kucaklaşma adeti enfeksiyonların yayılmasını kolaylaştrımaktadır. Bebeklerin sağlığını düşünerek hasta olduğumuzda adetimizden fedakarlık yapmalıyız.
Bebeklerde soğuk algınlığı ilaçları pek kullanılamaz , bazı yan etkileri olabilir. Burunu açık tutmak için tuzlu su damlatmak ve ateşi kontrol etmek , dengeli beslemek en doğrusudur. Bebeklerde soğuk algınlığı bitkisel tedavi olarak ılık bitki çayları rahatlatıcı olabilir.
Grip ve soğukalgınlığına neden olan virüsler hapşırma, öksürme sırasında saçılan virus yüklü tanecikler ile bulaşabildiği gibi, burun ve ağız salgılarının elle silinerek düz satıhlara sürülmesi neticesinde eşyaların üzerinden de bulaşabilir.
Çocuklarda grip ve soğuk algınlığı tedavisi birbirinden farklıdır. Grip influenza virüsü ile oluşan ağır bir hastalıktır ve virüse karşı ilaç verilmesi tabloyu hızlıca düzeltir. Soğuk algınlığı ise daha hafif bir hastalık olup çeşitli virüsler etken olabilir ve virus öldürücü ilaç kullanılmadığından genellikle bulguları yatıştırıcı ilaçlar verilir. Çocuklarda grip ve soğuk algınlığı ilaçları arasında akıntı azaltıcı, burun açıcı ilaçlar bulunmaktadır. C vitaminin gündelik dozları tedavide yetersiz bulunmuştur, hastalık sırasında geçici olarak yüksek doz kullanılması önerilebilir.
Mucizevi bir formül olmamakla birlikte, ıhlamur, papatya, kekik gibi çeşitli bitkilerin çaylarının ılık olarak içilmesi çocuklarda geniz ve boğazda rahatlama sağlamaktadır.
Soğukalgınlığı genellikle bir haftada geçer. Ateş bu süreden sonra devam ediyorsa bakteri denilen mikropların komplikasyonları akla gelebilir. Grip, daha gürültülü belirtiler gösterebilir ve daha uzun sürebilirse de virus ilacı verildikten sonra bir kaç gün içinde hafifler.
KAYNAKLAR:
Paylaş