Paylaş
ABD Sağlık Bakanlığı’nın raporuna dikkat çeken Sağlık Enstitüsü Derneği Başkanı Prof. Dr. Elif Dağlı, 9 Şubat “Sigarayı Bırakma Günü” için yaptığı açıklamada, “Maalesef ülkemizde sigara ilişkili hastalık hasarları, hastalık yükü ve ölüm sayılarını kesin gösterecek araştırmalar mevcut değil ve ülkemizdeki bilançoyu ABD Sağlık Bakanlığı gibi verme olanağımız yok.” dedi.
Sigara içmek neredeyse bütün vücut organlarına hasar veren, doğmamış bebeğe zarar veren bir sağlık sorunu. Şeker hastalığı, romatizma, bağırsak kanseri gibi sık görülen hastalıkların temelinde sigara bulunuyor.
Pasif sigara dumanına maruziyetin de kanser, solunum, kalp damar hastalıkları ile doğrudan ilişkili ve bebek - çocuk sağlığı üzerinde olumsuz etkileri var. Son 50 yılda kadınlarda sigara içme oranının oldukça artmış olması nedeniyle kadınlarda görülen, akciğer kanserleri, KOAH ve kalp damar hastalıklarının sıklığı, bu hastalıkların erkeklerde görülme sıklığına yaklaşmış durumda. Sigara birçok hastalığın yanı sıra vücutta iltihabi reaksiyonları körüklüyor, bağışıklık sistemini de bozuyor.
1964 yılından beri sigara içme oranları düşmeye devam etmekle birlikte, eğitim, sosyo-ekonomik düzey ve ülkelerin bölgesine göre büyük dengesizlikler bulunuyor. Sigara mücadelesi için etkin yöntemler, reçeteler belirlendiği ve bu yöntemlerin uygulanmasına çalışıldığı ancak, hastalık yükünü önemli ölçüde azaltmak için sigaranın ve diğer yanan tütün ürünlerinin hızlıca kaldırılması gerektiğine vurgu yapılıyor.
Prof. Dr. Elif Dağlı yaptığı açıklamada, sigara mücadelesi konusunda yakalamış olduğumuz başarıyı hiçbir şekilde azaltmadan, tütün ve tütün ürünleri konusunda bilinçlendirme kampanyalarının televizyonda aylık 90 dakikanın doğru kullanılmasına, satış noktalarındaki sigaraların işletme dışından görülmeyecek şekilde sergilendiğinin denetlenmesine ve reklamlara hiçbir şekilde izin verilmemesine, kapalı alanlarda sigara içilmesine göz yumulmamasına ve sigaranın tamamen engellenebilmesi için elimizden gelen her şeyi yapmamız gerektiğini belirtiyor.
Bugünden itibaren gelecek nesiller, bir sonraki 50 yıllık bilançoyu daha olumlu olarak değerlendirebilmeli diyen Dağlı, açıklanan son 50 yıllık bilançonun korkutucu boyutuna, “toplamda 20,830,000 kişinin tütün ve tütün ürünleri sebebiyle hayatını kaybettiğine” dikkat çekiyor. ABD Sağlık Bakanlığı’nın ortaya çıkarttığı bu bilanço, sigaranın yaşam hakkı üzerinde ne kadar önemli bir tehdit olduğunu inanılmaz sayılarla karşımıza koymakta. Yüzyıl boyunca sürmüş olan bu salgın, önlenebilir bir halk sağlığı trajedisi. Sigara salgını tütün endüstrisi tarafından başlatılan ve sürdürülen bir salgın olup sigara içmenin riskleri konusunda halk yanlış bilgilendiriliyor.
Sigara ve Sağlık Ulusal Komitesi Başkanı Prof. Dr. Tezer Kutluk, bugün kanser ölümlerinin tüm ölüm nedenleri arasında birinci sıraya çıktığını belirterek, her yıl 14 milyon insanın kansere yakalandığını, böyle giderse önümüzdeki 20 yılda her yıl görülen yeni kanser vakasının 25 milyona çıkacağını belirterek, burada en önemli nedenler arasında birinci sırada tütünün olduğunu söylemiş, tütüne karşı mücadelenin bir insanlık borcu olduğunu belirtmiştir. Tütünü insanlığın başına gelen en büyük felaketlerden birisi olarak niteleyen Dr. Kutluk, Dünyanın önde gelen tüm sivil ve resmi örgütlerinin tütün ve tütün ürünlerine karşı mücadele ettiğini belirterek sağlığın korunması ve gelecek nesillerin sağlığı için konunun önemini vurgulamıştır.
Sigaranın neden olduğu birçok hastalığı biliyorduk ama ilişkilendirmediğimiz diğer hastalıklarla da bağlantısı ortaya çıktı. Sigaranın, karaciğer, barsak, kalın barsak, rektum kanserlerinden de sorumlu olduğu ayrıca makula dejenerasyonu dediğimiz, gözde ana görme noktasının bozulması ve körlüğe giden süreçte etkisi olduğu bulundu. Hamilelerin sigara içmesinin ise doğacak bebekte çeşitli ağız ve yüz yarıklarına neden olduğu tespit edildi. Tüberküloz (verem), diyabet (şeker hastalığı), dış gebelik, erkeklerde cinsel işlevsel bozuklukları, romatoid artrit (romatizma) ve bağışıklık sistemi bozukluklarının da sigara ile kesin ilişkisi saptandı.
Pasif sigara içiciliğinin çocuklarda, kulak, solunum, alt solunum yolu enfeksiyonu ve ani beşik ölümüne yol açtığı bilinmekteydi. Erişkinlerde de pasif sigara dumanı, burunda hassasiyet, akciğer kanseri, koroner kalp hastalığı ve kadınlarda düşük riski ilişkisi bilinmekteydi. Ancak erişkinlerde pasif sigara dumanının beyin felci riskini oluşturduğu yeni keşfedildi. Araştırmada, kendisi sigara içmediği halde pasif sigara dumanına maruz kalan insanların beyin felci geçirebileceği tespit edildi. Beyin damarlarının pıhtıyla tıkanması ve kanamalar neticesinde aniden kol-bacak hissizliği ve bazı yüz felçleri gibi çeşitli felç tiplerinin pasif sigara ile net ilişkisi ortaya kondu.
Paylaş