Paylaş
Astım çocukluk çağının en sık görülen kronik hastalıklarından biridir. Genetik yatkınlığı olan kişilerde, çevre etkenlerinin uyarısıyla belirtileri ortaya çıkar. Hastalığın belirtileri sık tekrarlayan öksürük, balgam, hırıltı ve nefes alma güçlüğüdür. Astım solunan havayı akciğerin hava keseciklerine taşıyan boruların mikrobik olmayan iltihabı sonucunda oluşur. Ülkemizin çocukları arasındaki sıklığı % 6-10 arasındadır. Sık görüldüğü akılda tutularak inatçı öksürüklerin nedeninin astım olup olmadığı mutlaka araştırılmalıdır. Ailede alerjik hastalıkları olan, bebekliğinde cilt veya besin alerjisi tanısı alan çocuklarda hastalığın seyri daha inatçı olabilir.
Astım tedavisi uluslararası meslek dernekleri ve kurumların son yenilikleri içine alan tedavi rehberleri uygulanarak yapılmalıdır. Başka hastalıkların tedavisi konusunda hekimlerin bireysel yöntem farklılıkları olabilirken, astım tedavisi her hekimce tedavi rehberleri doğrultusunda aynı yöntemle yapılmalıdır. En yeni tedavi rehberleri çocuk astımında da bulguların ve iltihabın tam kontrolünü önermektedir. Astımda kontrol edici ilaçların doğru kullanımı astım ataklarını engellemekte, çocukların okul ve sosyal kayıplarını azaltmaktadır. Sadece belirtilerin kontrolü yeterli olmayıp, iltihabi ölçütlerin ve solunum testinin de normal olması gereklidir.
Son yıllarda artan hava kirliliği, küresel iklim değişikliği, tütün kullanımı astım ataklarını arttırmaktadır. Hava kirliliği astım alevlenmelerine, havayolu aşırı duyarlılığına, acil hastane başvurularında, hastane yatışlarında, ilaç kullanımında artışa neden olmuştur.
İç ortam hava kirliliğinin de çocuk astımında önemli bir rolü bulunmaktadır. Tütün ürünlerine maruz kalan çocuklarda anne rahminden başlayan değişiklikler olmaktadır. Çocukluğunda ve ergenliğinde daha tütün dumanına maruz kalan çocuklarda solunum yolu enfeksiyonları, astım atakları daha sık görülmektedir.
Çocuklar ve gençler sigaraya başlarsa hastalık ağırlaşabilir. Tüm dünyada gençlerde tütün kullanma oranları % 7-31 arasında değişmektedir. Nargile kullanım sıklığı tüm dünyada hızla artmaya devam etmektedir. Türkiye Küresel Gençlik Tütün Araştırması 2003-2012 yılları sonuçlarının karşılaştırılması 13-15 yaş arasında sigara kullanımının % 51, diğer tütün ürünü kullanımının % 88 arttığını ortaya koymuştur. Gelecek yıl sigara içmeye başlayabileceklerde artış % 96 oranındadır. Tütün kontrol yasaları tam uygulandığında çocukların acil astım başvurularının % 20 oranında azaldığı hem ülkemizdeki hem de uluslararası çalışmalar ile ortaya konmuştur. Bu nedenle kapalı alanda sigara içilmemesine önemle dikkat etmek gereklidir.
Aileden aldığımız genlerimiz astım ve alerji taşıyabilir, tıp bilimi henüz bu kalıtımı kontrol edememektedir. Ancak hava kirliliği ve tütün kullanımı insan eliyle oluşturulan ve astımı tetikleyen etkenlerdir ve bunları durdurabiliriz. Kapalı alanda sigara yasaklarına uymamak gelecek nesilleri zehirlemek anlamı taşımaktadır. Sigarada düz paket dâhil, tütün kullanımını azaltacak önlemler çocuk solunum yolu hastalıkları ve astım için koruyucu olacaktır. Bu konuda çalışan uzmanlar olarak çocuklarımız için en iyiyi istiyoruz.
Paylaş