Paylaş
Eğitim yılının sonuna gelmek üzereyiz. Geriye dönüp yılı değerlendirmek, gelecek yıl hedeflerini belirlemenin tam zamanıdır. Eğitimden ne beklediğinizi, nasıl bir birey yetirştirmek istediğinizi mutlaka çok düşünmüşünüzdür. Çocuklarımızı gelecek ile yüzleşebilmek üzere eğitiyoruz. Biz gelecekte olmayacağız ama onların geleceği doğru kurmasına yardımcı olabiliriz.
Ben eğitimci değilim ama iki çocuğunu erişkin yaşa getirmiş bir anneyim. Tıp fakültesinde psikiatri dersleri almış, eğitim konusunda okuyan bir çocuk doktoruyum. Bu yazıda size çok sevdiğim rahmetli hocam Prof Dr Atalay Yörükoğlu ve tanınmış eğitimci Sir Ken Robinson’un görüşlerini ve kendi annelik deneyimimi aktarmak istiyorum.
Bitkiyi büyütmeyiz, büyümesi için en uygun şartları yaratırız. Yarattığımız şartlar sadece tek tip bitki büyümesi için elverişliyse tohumun içindeki saklı başka güzel özellikleri yeşertemeyiz. İnsan topluluklarının devamı bireylerin farklı yeteneklerine dayanır. Bahçe örneğinde olduğu gibi, eğitim sistemi dünyada tek tip insan olduğu varsayımına dayanırsa, farklı yeteneği olanları bulmamız zorlaşır. Toplumu farklılıklarımız sayesinde katkı yaparak geliştiririz. Bireyin cehveri toprağın derinliklerindeki maden gibidir, yüzeyde değildir, aramanız gerekir. Eğitim sistemi bireyin cevherini bulabilmelidir.
İnsanlığın bütün başarılarının arkasında hayal gücü ve yaratıcılık vardır. Çocuklara uyguladığımız “fast-food” tarzı eğitim ise yaratıcılığı ve hayal gücünü öne çıkarmayıp, kurallara uymayı, tek tip düşünmeyi öğretmektedir.
Yenilik getirecek kişi hata yapmayı göze alarak, defalarca dener, başka türlü buluş yapılamaz. Eğitim sistemi ise hatayı kabul etmez, düşük not verir.
Çocuk deneme ile öğrenirir, anne ve baba olarak ona oyunda, uğraşılarında özgürlük tanıyın, koruyup kollamaya çalışmayın. Davranışlarının sonuçlarını kendi görürse daha iyi öğrenir.
Küçük çocuklar hayal güçlerinden gurur duyarlar, kendilerine güvenirler. Çocuk büyüdükçe hayal dünyası kaybolur, öz güveni azalır.
Çocuğun doğal yeteneğini, tutkusunu keşfetmesine uygun ortam yaratmak gereklidir. Yeteneği anlaşılmamış bir çocuk enerjisi düşük ve mutsuzdur.
Çocuğunuzu başarması için destekleyin, çabasını övün, güvendiğinizi belli edin, başkalarıyla karşılaştırmayın.
Yıllar önce oğlumun okul derslerinde istediğim kadar başarılı olmaması beni çok üzerdi. Bilgisayar oyunlarına meraklı, esprili, arkadaşları tarafından sevilen bir çocuktu ama hayatta başarılı olamayacağından çok korkuyordum. Öğretmenlerinden biri yabancı üniversitelere başvurmasını söyleyip “dosyanı al gel” dediğinde neyi kastetdiğini bile anlamamıştım. Meğer oğlumun benim hiç bilmediğim görsel sanatlara merakı varmış. Dört yabancı üniversiteden kabul alıp, İngilizce sınavını atlayınca şaşkınlık içinde kalmıştım. Benim için önemli olan okul derslerini bir tarafa bırakan üniversite oğlumun içindeki cevheri buldu. Şimdi, yaptığı işe tutkun, mutlu, çok başarılı bir oğlum var. Oğlum bana hayatımın dersini verdi. Çocuğunuz size ezberletilen şablona uymayabilir, her insanda var olan cevheri çocuğunuzda keşfedin, sönmesine izin vermeyin.
Sevgili anne- babalar,
Sadece okul derslerinde başarılı bir genç mi, buluşlar yapılabilen bir bilim insanı mı, kendi yeteneklerini keşfedebilen ve onları mesleğine dönüştürerek mutlu olacak bir birey mi yetiştirmek istiyorsunuz?
Eğitim sistemi ve uygulamalar seçiminize yardımcı oluyor mu?
Paylaş