Paylaş
Bu durum, biz ebeveynleri kâfi derecede zorluyor, biliyorum… Çünkü; bir şeyleri paylaşmaları gereken zamanda evdeler, oyun zamanlarında evdeler, terleyene kadar koşturacakları zaman evdeler… Yani kısaca; enerjilerini yeteri kadar atamıyorlar. Bu da derslerini dinleyecekleri zamanda odaklanma sorunu olarak karşımıza çıkıyor. Aslında bu durum çok doğal. Sanırım, biraz onları da anlamamız ve ortak bir payda da buluşmamız gerekiyor.
Küçük bireylerimize yardımcı olmak adına elimizden geleni yapıyoruz elbette. Peki ders çalıştıkları ortamı nasıl düzenliyoruz, dikkatlerini dağıtmamaları için ne gibi şeyler yapıyoruz? Gelin birlikte onlara nasıl sağlıklı ve konforlu bir ortam hazırlayabiliriz, ona bakalım.
Duvar rengi ile başlayabiliriz.
İlk olarak işe duvarlardan başlayabiliriz. Sakin ve dikkat dağıtmayan renkler seçebiliriz. Bunlar kum beji, krem tonları, şeftali ve pembenin pastel tonları olabilir veya açık mavi ve yeşilin tonları, örneğin adaçayı yeşili, olabilir. Biraz hareketli olan çocuklarımız için sakinleştirici bir etki yaratabilir. Fakat duvarlarda dominant renkler var ise, kırmızı, turuncu, mor gibi, bunlar çocuklarımızın kan akışını hızlandırıp, odaklanmaları gerektiği yerde dikkat dağınıklığı ve hareketlenmelerine sebep olacaktır. Bu renkler, elbette ders çalışmaları gerekmediği zamanlarda harika performans sergileyebilecekleri renkler olabilir. Bunları, çocuğunuzun ayrı bir oyun alanı varsa orada kullanabilirsiniz.
Rengi hallettik, sıra geldi dikkat dağıtıcı nesneleri ortadan kaldırmaya... Bunlar genellikle çocuğunuzun dersi bırakıp oyun oynamak isteyeceği sevimli oyuncakları olacaktır. Bu nedenle, odasına genişçe bütün oyuncaklarının sığabileceği, onun erişebileceği boyutlarda bir dolap koyabilirsiniz. Kısıtlama gütmeden, oyuncaklarını bu dolaba koymasını ve dersi bittiğinde kimsenin yardımı olmadan alma özgürlüğüne sahip olduğunu dolabın boyutlarından anlayacaktır. Çünkü o kapaklı nesne sadece bu minik bireyimizindir. Belki odaların tepelerinde bulunan birkaç rafı aşağıya, çocuğunuzun erişebileceği yerlere indirerek okul kitaplarını dizebilirsiniz. Bu rafları çocuğunuzun istediği renk veya sevdiği karakterler ile süsleyerek, o rafa gitmek ve kitaplarını almak keyifli hale getirebilirsiniz.
Odada mutlaka bir çalışma masası olmalı. Çocuğunuzun istediği renkte, üzerini çizip resim bile yapabildiği kolay silinebilir masalardan tercih edebilirsiniz. Bu masa; odasında cam varsa, ona göre yerleştirilmeli. Pencereden gelen ışık bilgisayar ekranına yansımamalıdır. Ya da ders çalışırken çocuğunuz dışarıyı izlememeli. Pencere çalışma masasının yanında kalırsa eğer, dışarıyı görüp ne miniklerimizin dikkati dağılır ne de pencereden ışık yansır. Çalışma sandalyesi ise ne çok rahat ne de konforsuz olmalı. Dersi dinlerken ne uyumalı ne de rahatsız olup dikkati dağılmalı.
Aydınlatma nasıl olmalı?
Aydınlatma tercihimiz çok önemli. Hassas olan miniklerimizin psikolojilerinden sonra gözleri de hassas olur elbette. Gözleri yormayan, gün ışığına en yakın aydınlatmalar tercih etmeliyiz. Işık doğrudan gözlerine gelecek şekilde olmamalıdır. Ders çalıştıkları alana gölge oluşturmayacak şekilde, dolaylı aydınlatmalar tercih edebilir, masa lambası için ise; kendi seçip beğendikleri abajur koyabilirsiniz.
Genel aydınlatmada da dimmerli ampuller kullanabilir, gerektiğinde kısıp açılarak ortama göre ayarlayabilirsiniz.
Çoğu zaman, çocuk odalarını kendi zevkimize göre dayayıp döşüyoruz itiraf edelim. Ancak bunların yanı sıra, renklerin ve tercih edilen mobilyaların, kullandığımız objelerin onların psikolojileri üzerindeki etkilerini de düşünmeliyiz. Unutmayın; onlar kocaman yürekli minik bireylerimiz, havasını soludukları ortam yaşamlarını şekillendirirken, bizler ufak dekorasyon tüyoları ile onlara sadece yardımcı olabiliriz.
Paylaş