Bir kadında adet kanamalarının 35 yaşından önce kesilmesine erken menopoz denir. Diyetisyen E. Funda Tuzgöl, menopoza giren kadınların nasıl beslenmesi gerektiğini anlattı.
Menopozun belirtileri:
Yorgunluk
Sinirlilik
Aşırı duygusallık
Baş ağrıları
Uykusuzluk
Keyifsizlik
Gerginlik
Kas ve eklem ağrıları, kas güçsüzlüğü, gezici ağrılar
Sersemlik hissi
Çarpıntı
Fenalık hissi
Nefes darlığı hissi bu belirtiler arasında en önemlileridir.
Menopozda vücut bileşenlerindeki değişiklikleri sıralayacak olursak;
Kemik erimesi (osteoporoz)
Damar sertliği (ateroskleroz) gelişme eğilimi ve kalp hastalıkları
Cinsel organlarda gerilemeye bağlı belirtiler
Yüzde kırışıklıklar, saç kalitesinde düşme
İdrar yollarında gerileme
Vücut yağ oranında, özellikle abdominal bölge yağında artması en önemli değişikliklerdir.
Erken menopoz yaşayan kadınlarda kilo alma eğilimi artar çünkü kadının vücudunda östrojen hormonu yağ hücreleri içinde saklıdır. Bu dönemin sinyalleri verilmeye başlandığında vücut, artık üretilemeyecek olan bu mükemmel hormonu korumaya almak ister. Bunu da özellikle karın ve kalça bölgesinde yağlanmayla sağlamaya çalışır.
Kadınlar yaşamlarının hiçbir döneminde karın ve kalça yağı problemi yaşamasalar da erken menopoz döneminde bu bölgelerde belirgin yağlanmayı gözlemleyebilirler. Bu nedenle kilo alma eğilimi artan kadının beslenme düzeni, bu dönemlere adım atılmadan önce gerekirse bir uzman desteği ile gözden geçirilmelidir.
Kilo almayı önlemek için neler yapılmalı?
Posadan zengin besinler tüketilmeli.
Azar azar ve sık sık beslenilmeli.
Kızartma, kavurma, hamur işi, tatlılar, çikolatadan sınırlı tüketilmeli hatta gerekirse tamamen uzak durulmalı.
Tüm besin gruplarından yararlanılarak bir beslenme düzeni oluşturulmalı.
Az yağlı beslenilmeli.
D vitamini ihtiyacı karşılanmalı, bunun için güneş ışınlarından uygun şekilde ve düzenli olarak yararlanılmalı.
Menopozda görülen östrojen azlığı bitkisel östrojenlerle giderilebilir. Bu doğal östrojen kaynakları;
Kuru fasulye, yeşil mercimek, yağlı tohumlar (fındık, badem, ceviz, keten tohumu vb.), sarımsak, soğan ve soya gibi bitkisel östrojen kaynağı besinleri tüketmelidir. Vücudun ödeme daha yatkın olduğu bu dönemlerde aşırı tuz tüketmemeye dikkat edilmelidir.
En önemli bitkisel östrojenlerin başında keten tohumu gelir. Ancak bazı çalışmalara göre memede kitle öyküsü olan kadınlarda çok daha itinalı kullanılmalıdır. Günde 1 tatlı kaşığı keten tohumu kahve değirmeninde öğüttükten sonra yoğurda, salatalara veya ağız tadınıza uygun bir yiyecek üzerine serpilir ve o şekilde tüketilebilir. Sıcak yemeklere ilave etmeyin.
Adaçayı doğal östrojen içerir.
Anoson da iyi bir östrojen kaynağıdır. Aynı zamanda uyku bozukluğuna, gaz ve hazımsızlığa da iyi gelir.
Maydanoz doğal östrojen içerir. Aynı zamanda da yeşil yapraklı sebzeler çok iyi kalsiyum kaynağıdır.
Östrojene benzer çevresel kimyasallardan uzak durulmalı. Bunun için plastik, deterjanlar, tarım ilaçlarına mümkün olduğu kadar az maruz kalmaya dikkat edilmelidir.
Menopozla birlikte görülmeye başlanan osteoporoza dikkat!
Kemik erimesi olarak da adlandırılan bu durum kemiklerin incelmesi, zayıflaması ve kırılması ile karakterize bir hastalıktır. Osteoporoz sadece kadınlarda değil, erkeklerde de görülür. Yaşla beraber görülme sıklığı artar.
Alkollü ve kafeinli içeceklerden uzak durulmalı. Kemik oluşum hücrelerini olumsuz etkileyen alkol, kalsiyum emilimini de engelleyebilir.