Paylaş
Her tatil sonrasında çocukların okula başlaması, ödev ve çalışma sistemine uyum sağlamasının zaman alması doğaldır. Ancak bu uyum sürecinin verimli ve kısa sürede geçirilebilmesi için ailenin de destekleyici olması gerekir.
Okul dönemi ile birlikte sadece ödev yaptırmak değil uyku saatinin ayarlanması, çanta düzenleme, okula gideceklerin unutulmaması, haftalık programın takibi gibi diğer sorumluluk gerektiren rutinlerin de oturması çocuğun yaşı ile doğru orantıda hedef olarak alınmalıdır.
Çocuğuna ödev yaptırmak kimi ebeveyn için işkence gibidir. Ve bu bir okul yılı olarak her gün tekrarları ile devam eden bunaltıcı bir süreç haline gelebiliyor.
Çocuğun ödev yapmak istememe durumuna kesin ve kalıcı bir çözüm getirebilmek için, önce sorunun kaynağının tespit edilmesi gerekir. İşte sorunun kaynağını oluşturan sebepler:
Her konuda olduğu gibi ödev ve diğer sorumlulukların önceliği ile ilgili aileden gözlenen davranışları çocuğun modellemesi daha kolaydır. Öncelikle yapılması zorunlu sorumlulukların anne baba tarafından önemsendiğini çocuğun görmesi gerekiyor. Ancak çocuğunuz eve gelir gelmez ödevlerin, derslerin… gibi hatırlatmalara başlamak, önemsediğimiz aile içi iletişim ve etkin zaman geçirme durumlarını baltalayacaktır. Çocuğunuz ile günü hakkında konuşun, yaşadığı ve üstesinden gelmekte zorlandığı durumların üzerinden geçin.
Zaman zaman verilen ödevlerin fazla ve seviye üstü olduğunu düşünüyor olabilirsiniz. Ancak bu düşüncenizi çocuğunuzun yanında konuşuyor, ödevleri veya öğretmeni eleştiriyor, bazı zamanlarda ödevin yapılmamasını uygun görüyor iseniz, çocuğunuz da bu konuda kararsızlık yaşayacak ve tutarsız hareket edecektir. Böyle durumlarda; çocuğunuza duygularınızı hissettirmeden ödevini yapmasına yardımcı olmalı ve öğretmeni ile çocuğunuzun bulunmadığı bir ortamda bağlantıya geçmelisiniz.
Ebeveynlerin ödevlerin düzenli yapılması konusunda destekleyici olması ve alışkanlık kazanabilmesi için desteğin aşamalı bir şekilde çekilmesi gereklidir. Okula gelen çocuğun çantasını açıp, not defterini karıştıran ve “bugün hangi ödevler verilmiş hadi başlayalım” yaklaşımı ile ödevi çocuktan daha fazla sahiplenen anne babaların bu tutumları yanlıştır. Anne baba tabi ki çocuğuna ders çalışma ve ödev konularında yardımcı olmalı, yapamadığı ve yardım, fikir istediği ödevler için destek olmalı ama bu, anne baba onun derslerini yapacak, sürekli aynı odada yanında duracak ve her akşam kontrollerini yapıp çantaya yerleştirecek anlamına gelmemeli.
Ödevlerin yapılması konusunda öğretmen tutum ve davranışları bir diğer önemli belirleyicidir. Ödevin verildiğini ancak kontrol edilmediğini gören çocuk için ödev yapılıp okula götürülmesi gereken bir sorumluluk değildir. Ve bu durum ancak öğretmen-aile işbirliği ile çözümlenebilir.
Akşam 23:00 te veya sabah okula gitmek için hazırlanırken “ödevimi yapmadım, bu şekilde okula gidemem” diye kriz çıkartan ve anne babayı gecenin bir yarısı veya sabah ödev için sıkıştıran çocukları ebeveynlerinden duymak mümkün. Böyle durumlarda “Uyku saatin geldi bu zamana kadar sana birkaç kez hatırlattım ama yapmadın, senin okula ödevin olmadan gitmeyi tercih ettiğini düşünüyorum.” Şeklinde bir açıklama ile çocuk ile çatışmaya girmeden, durumun doğal sonucuna katlanması sağlanmalıdır.
Çocuğunuzun organize olmaya, plan ve programa ihtiyacı olabilir.
Yapmak zorunda olduğumuz ve yapmaktan keyif aldığımız şeyler vardır. Her gün okul sonrası eve gelip dinlenme süresini dolduran çocuğunuzla bu listeyi ilk başlarda siz yanında durup yardımcı olarak sonrasında onun oluşturabilmesi için geri çekilerek başlatın. Çocuğunuzun o gün yapmak zorunda olduğu neler var? Ve o gün için yapmaktan keyif alacağı neler var? Bu listeyi oluşturduktan sonra yapmak zorunda oldukları ile başlayın ve her tamamlanan görevin üzerini çizip bir sonrakine geçin. Zorunluluklar bittikten sonra kalan zaman diliminde aklında ödev sıkıntısı olmadan daha çok eğlendiğini gören çocuğunuz da, bu uygulamayı sevecektir.
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite, Disleksi, Özgül Öğrenme Güçlükleri, Yaygın Gelişimsel Bozukluklar biyolojik kökenli sorunlardır. Bu tanılardan birini almış bir çocuk öğrenme ve akademik uygulamalarda akranlarından daha fazla zorlanacağı için ailenin devrede olacağı birebir çalıştırma sistemine ihtiyaç duyacaktır. Desteğin çekilip, çocuğunuzun biranda sorumluluklarını üstlenmesini beklemek zorlayıcı ve gerçek dışı olacağından çocuğunuzun tümden reddedişine yol açacaktır. Çocuğunuzun öğrenme süreçlerine dair şüphe yaşıyorsanız bir uzmandan konu ile ilgili destek almanızı tavsiye ederim. Çocuğunuzun durumu kesin bir tanılama sürecinden geçtikten sonra hem okulda hem de evde uygulanacak önerilerle işinizin kolaylaştığını ve çocuğunuza yardımcı olabildiğinizi göreceksiniz.
Ödevlerin çocuğunuzun sorumluluğunda olduğunu bilmeli ve bu doğrultuda hareket etmelisiniz. Ödev yapmayı, alışkanlığa dönüştürme noktasında ilk başta neyin, ne şekilde yapılması gerektiğine dair model oluşturmalı, destek vermeli ve desteğinizi aşamalı bir şekilde geri çekip zamanı belli olmayan ara kontroller yapmalısınız. Yaptığınız rastgele kontrollerle çocuğunuzun çaba ve başarısını ödüllendirin. Bu sıralama ve yaklaşım ile çocuğunuzun ödev yapma alışkanlığını kazanmasını sağlamış olacaksınız.
Duygu Karakulak Takvim
Uzman Psikolog
Paylaş