Paylaş
Kişilik yapılanmasındaki en önemli dönemlerden biri ergenlik dönemidir. “Biz hiç ergen olmamışız” cümlesini aileler tarafından sıkça duyduğumuz günlük yaşantımızda, egoist ve şımarıkça nitelendirilen davranışların ergenlik sürecinin en zorlu yolu olduğunu bilmek gerekir. Bu dönemde kişinin yaşadığı ve sonuçlanamayan her problem, ilerideki yaşamda da kişiyi etkilemeye devam edecektir.
Ergenlik döneminin mutlu ya da mutsuz geçirilmesinde birey kadar ailenin de rolü çok büyüktür. “Kendini bize anlatmıyor, arkadaşlarıyla bizden iyi anlaşıyor, adeta kapalı bir kutu” gibi şikayetlerin bize önemli ipuçlarını verdiğini bilmeliyiz. Anne/baba kavramlarının anlamını kaybetmeden ve bireyi zorlamadan, onu dinlemenin size mutluluk vereceğini çocuğunuza belirtmeniz gerekir. Her ne kadar akran ve arkadaş çevresine bağlı olsalar da birey bilinçaltında, ebeveyn kabulünün devam ettiğinin rahatlığındadır. Bu yüzden ona sırt çevirmeyin. Hafta sonu aile ile yapılan kahvaltıdan sonra arkadaşlarla buluşmak bireyin tedirginliğini de yok edecektir.
Hepimiz isteklerimizin karşısında direkt olumsuz cevaplar almaktan hoşlanmayız. Bu yüzden önce sebepleri, daha sonra farklı alternatifler ile çocuğunuzun size söylediği isteğini değerlendirin. Farklı alternatifler onun istemediği çözüm olsa da bireyi farklı düşünmeye, farklı yollar ile sonuca ulaştırmaya götürecek, isteğinin gerçekten ne olduğunu ona test ettirecektir. Burada en önemli dikkat etmemiz gereken nokta, içimizdeki yetişkin egosundan kopmamaktır. İnatlaşmalarımız ve dediğim dedik tarzımız bizi çocuk egosuna indirgeyecek ve bu süreçte taraflar mutsuzluklar yaşayacaktır.
Ergenlik döneminde kızlar annelerinden, erkekler ise babalarından etkilenir. Bu nedenle aileler onlara rol model olarak davranışlarına da yön verebilirler. Ödül ve ceza kavramlarının “ilk çocukluk” döneminde etkili olduğunu, “Ben çocuk değilim” cevabını aldığımızda anlarız. Bu yüzden bireyin genç yetişkinliğe hazırlandığı bu dönemde onu yetenekleri ve yapabildikleri ile baş başa bırakarak üreticiliğinin ve öz güveninin arttığını görebiliriz. Sonucun bireyin hayatını tehlikeye atmadığı durumlarda (ikili ilişkilerinde, arkadaş seçiminde) ise onu özgür bırakabiliriz, ancak yine bu süreçte vereceğimiz ipuçlarıyla problemler ile baş edebilmesini sağlamalıyız.
Sağlıklı iletişim kurabildiğimiz ve bunu devam ettirdiğimiz süreçte, mutlu ergenlik hem birey hem de ebeveynler için kaçınılmazdır. Güven, sevgi ve beraberlik ergenin geleceğe umutla bakmasına destek olacaktır.
Uzman Psikolog Duygu Almaz
Paylaş