Paylaş
Bu sebeplere daha detaylı bakacak olursak;
Genetik faktörler: Erken çocukluk döneminde farkına varılan göz altı morlukları kalıtsal özellik içerebilir. Yaş aldıkça ilerleme gösterebilir ya da yavaş yavaş geçebilir.
Yaşlılık: Yaş ilerledikçe cilt yapısı incelmeye başlar. İncelen ciltte ise göz altında bulunan morluk ve halkalar daha yaygın bir şekilde görülebilir. Bununla beraber yağ ve kolajen kaybı da ortaya çıktığı için göz altında torbalanma başlayabilir.
Alerjik reaksiyon: Göz altı morluklarını etkileyen bir diğer durum ise alerjik reaksiyonlar beraberindeki göz kuruluğudur. Alerjik reaksiyon yaşandığında salgılanan histaminler göz bölgesinde kızarıklık ve şişme gibi durumlara yol açabilir. Yaşanan bu belirtiler sonrasında ise göz bölgesinde hassasiyet gerçekleşerek morluklar oluşabilir.
Tiroid hastalığı: Tiroid hastalığına yatkınlıkta da göz altı morlukları görülebilir.
Dehidrasyon: Göz altında görülen koyu halkaların en yaygın nedenlerindendir. Vücut yeterli miktarda su alamadığına göz altı donuk bir görünüme bürünür ve gözler çöker.
Aşırı yorgunluk: Aşırı yorgunluk ya da uyku düzeninin bozulması göz altı morluklarına yol açabilir. Cilt, düzeni bozulduğu zamanda hassasiyet göstererek göz altı morluklarının görünmesine neden olur.
Güneşe maruz kalma: Güneşe maruz kalma, vücudun cilde renk veren pigmenti sağlayan melanin üretimine neden olur. Aşırı güneş, göz çevresindeki pigmentasyon koyulaşmasına neden olarak mor görünüme yol açar.
Göz altı morluklarında tedavi yöntemleri
Göz altı morlukları kozmetik bir sorun olarak ele alınır ve özel bir tedaviye ihtiyaç duyulmaz. Tüm bunlarla beraber morluk görüntüsü kişiye rahatsızlık vermeye başlarsa uygulanabilecek tıbbi ve cerrahi müdahale yöntemleri mevcuttur.
Tıbbi ve cerrahi tedavilere destek olarak evde yapılabilecek yöntemlerden bazıları ise;
Soğuk kompres uygulaması: Göz altı bölgesine tülbent yardımıyla soğuk kompres uygulaması bölgeyi soğutarak kan akışını azaltır. Buz haricinde buzlukta bırakılan salatalık dilimleri de göz altına uygulanabilir.
Krem uygulaması: Cilt tipine ve kişinin ihtiyaçlarına göre göz altı kremleri uygulanabilir. Kremler mutlaka uzman tavsiyesi ile kullanılmalıdır aksi takdirde göz çevresinde hassasiyete yol açabilir.
Kafein uygulaması: Kafein içeriği sayesinde kan damarlarını daraltır. Evde uygulanabilecek en etkili yöntem ise kapalı göz kapağı üzerine soğumuş çay poşeti bırakmaktır.
Tercih edilebilecek tıbbı yöntemlere bakacak olursak;
Dolgu işlemi: Uygulanacak enjeksiyon işlemi ile göz altı ile yanağın birleştiği bölge yumuşatılır. Kişi yorgun görünümü azaltılmaya çalışılır. Enjeksiyon etkisi kişiden kişiye değişmekle beraber 12 aya kadar etkisini koruyabilir.
Lazer işlemi: Bu işlemde göz altı kırışıklıkları hedef alınır. Uygulanacak lazer sayesinde kolajen üretimi sağlanmasına yardımcı olur.
Kimyasal soyma işlemi: Cilt yüzeyindeki üst katmanlar kaldırılır ve göz altı kırışıklıkları tedavi edilir. Uygulanan bu yöntem sayesinde göz çevresi daha aydınlık ve canlı bir görünüm kazanır.
Uygulanabilecek bir diğer yöntem ise cerrahi yöntemdir. Sıklıkla tercih edilen yöntem ise göz kapağı kaldırma işlemidir. Bu işlem sayesinde göz çevresindeki oluşan yağlanma ayarlanarak mor görünüm ortadan kaldırılmaya çalışılır.
Unutmamak gerekir ki, tıbbi ve cerrahi işlemler alanında uzman hekimler tarafından yapılmalıdır. Yanlış yapılan uygulamalar geri dönüşü zor olan sonuçlara yol açabilir.
Paylaş