Daha güzel günler için…

Sanki yaşanan bütün kötü olayların sebebi 2020 yılında olmamızdan kaynaklanıyor ve bu yıl çıkınca hayatımızdaki olumsuz her şeyden kurtulacakmışız gibi…

Dünyanın çeşitli yerlerinde ortaya çıkan;
Orman yangınlarının,
Sel ve çığ felaketlerinin,
Depremlerin,
Trafik ve uçak kazalarının,
İnsan, hayvan, doğa ayırt etmeden her tür canlıya uygulanan sonu gelmez şiddetin,
Savaşların,
Patlamaların,
Koronavirüs salgınının…

Tüm bu felaketlerin sorumluluğunu 2020 yılına yüklemek ne kadar kolay olurdu değil mi?

Hayatımızda da çoğu zaman yaptığımız bu değil mi? Kötü giden şeylerin sebebini başka birine ya da dışsal sebeplere yüklemek… Oysa sorunlarla başa çıkabilmek için bu sorunlarla yüzleşip sorumluluk almak gerekir.

Bazen gözlemliyorum da, insanlar biri çıksın ve tüm kötü giden şeyleri düzeltsin diye bekliyor. Böyle bir kurtarıcı beklemek yerine herkes dokunabildiği kadar insanın (veya herhangi bir canlının) hayatını iyileştirmek için emek verse dünya daha yaşanabilir olacak. Dünyayı değiştirecek etki ve güce sahip olmayabiliriz fakat kendi hayatımızı mutlu olacağımız şekilde organize edebilir, yakınlarımızdakilerin hayatını da güzelleştirmek için çaba harcayabiliriz.

Yeni bir yıla girmeye sayılı günlerin kaldığı şu zamanlarda hayatımızı ve hayattan beklentilerimizi gözden geçirip mutlu olacağımız şekilde yönlendirmek için bir dizi kararlar alıp, bu kararları uygulamaya sokarsak belki de seneye tam da bu zamanlar hayallerimizi gerçekleştirmiş olarak 2021’i uğurlarız.

Büyük kayıplar vererek geçirdiğimiz bu yılda yazmış olduğum son yazımı, Binbir Gece Masalları’nı okurken denk geldiğim ve zor zamanlarda bana daha iyi hissettiren bir dörtlükle tamamlamak istiyorum…

Kederi yüklenmiş olana söyle,
Kalıcı değildir keder.
Sevinçler nasıl yok olup giderse,
O da öyle yok olup gider.