Zor gelen bebekler

İnfertilete yani doğal yollardan gebe kalamama sorununun giderek artıyor olması, ülkemizde üreme sağlığı alanında çalışan uzmanları ve anne baba olmak isteyen çiftleri daha çok düşündürmeye başladı.

Gebe kalmakta güçlük çeken ve tüp bebekle çocuk sahibi olmaya çalışan pek çok çift düşünce ve duygularını şöyle dile getirir:

‘Bu konu hayatımızın en önemli konusu, her şeyi bıraktık bu konuyu çözmek için herşeyimizi tedaviye göre ayarlıyoruz. çok yalnız ve çaresiz hissediyoruz.’

‘Herkes kolayca gebe kalıp çocuk doğurabiliyor biz yapamıyoruz. Yılardır uğraşıyoruz, çevremizdeki herkesin var. Hiç olmayacak galiba! ’ 

Çoğu çift çok duygusaldır, gerçekçi düşünmekte zorlanırlar. Tüp bebek merkezlerinin ne kadar kalabalık olduğunu ve aslında infertilite oranının yüzde kırklara dayandığı bilgisini hatırlattığımızda yalnız olmadıklarını bir kez daha hatırlarlar.

Her öykü kendine özel olmakla ve herkes kendi derdinin yükünü taşımakla beraber, pek çok aileninde benzer dert ve sorunları yaşadığını bilmek bir nebze de olsa rahatlatıcıdır.

İnsan neye henüz sahip olmadıysa, ulaşamadıysa yani yokluğunu yaşıyorsa o konu onun için çok önemlidir. Çocuk isteyen çiftler için de çocuk en çok istenen ve arzulandır doğal olarak. O yüzden olsa gerek çoğu çift bebek için uğraştıkları süreçte bebeklerine şimdiden ‘nazlı bebek, zorlu bebek’ derler!

Sürecin uzaması veya sık tekrarlayan düşük ya da denemeler STRES oranın yükseltir. İğneler, ilaçlar, doktor muayneleri, güvenilir doktoru bulmak …vb konular eklendiğinde stres kontrolden çıkabilir.

Stresin belli seviyelerin üzerine çıkması bedendeki olumlu kimyayı olumsuz etkilerken istenilen sonuçdan çiftin uzaklaşmasına neden olur.

Çoğu çift stresin neden bu kadar etkiliği olduğunu anlayamıyor ya da önemsemiyor ve çok gergin ve yüksek stresle bebek denemelerine devam ediyor. ‘Bir kez daha deneyelim, bu kez olacak’ diyerek ve bu cümlenin bile stresi arttırdığını bilmeden, psikolojk destek almadan devam ediyorlar. Stresin tüp bebek denemelerdeki başarıyı yüzde otuz oranında etkilediğini bilmeden! Bir kez daha, bu kez , son şans….diyerek!

Stresi azalttığımızda, uygun tıbbi tedavi uygulandığında bu ruh ve beden sağlığını dengelemek yani ZİHİN BEDEN VE KALP dengesi anlamına geliyor sağlıklı gebelik ve doğum ihtimalini arttırdık anlamına geliyor.

Bedeni tanıdıkça onun neleri mucizevi bir şekilde yapabileceğini daha iyi anlıyorum. Aslında mucize bile değil! Bedenin, zihnin doğasını bilip ona uygun düşünüp ona uygun davrandığımızda mucize olarak adlanırabileceğimiz mutluluklar geliyor.

Düşünceleri ve duyguları düzenledikçe bedensel tepkiler değişiyor….ve bedensel tepkiler değiştikçe, kimya düzenleniyor , kimya düzenlendikçe doğurganlık artıyor.

Zor, nazlı ve mucize bebekleri biraz daha kolay dünyaya getirmek için
Anne baba adaylarının rahat ve farkındalıklı olmaları bebeklerine daha kolay ulaşmalarına yardım edecektir.

İsteyen herkesin istediği bebeği sağlıkla dünyaya getirmesi dileğimle….