Meme kanserinin farkında mısın?

Son yıllarda gitgide kendini daha çok hatırlatır ve konuşturur oldu meme kanseri. Her sekiz kadından birinin hayatının belirli bir zamanında meme kanserine yakalanması ve ülkemizde kadınlarda en sık görülen kanser türü olması bunun nedeni.

Ülkemizde 1-31 Ekim Meme Kanseri Bilinçlendirme Ayı olarak kabul ediliyor ve pek çok kurum ve kuruluş farkındalık oluşturabilmek için çalışmalar yürütüyor.

11 Ekim'de de Atılım Üniversitesi'nde yapılan panele panelist olarak katılarak Meme Kanseri ve stres faktörü ile ilgili sunum paylaşma fırsatı buldum. Panelde; Prof.Dr. Ercüment Tekin ve Dr. Işıl Tunçbilek’de meme kanserinin tanısı ve önleme ile ilgili neler yapılabileceğini paylaştı. Bütünsel bir bakış açısıyla, meme kanserinin biyopsikososyal yönleriyle bilgileri paylaştık.

Bu panelden kısa kısa;

• Meme kanserine karşı en iyi koruyucu yöntem erken teşhistir bilgisi hala yüzde yüz geçerliğini koruyor.
• Meme kanserinin erken teşhisi için 20 yaşından sonra meme el muayenesi yapılmalı ve 40 yaşından sonra ise düzenli mamografi çektirilmeli.
• Mamografi çekimi bilinen pek çok yanlış bilginin aksine herhangi bir riski olmayan ve kişiye zarar vermeyen bir yöntem.
• Kanser yayılmadan önce teşhis edilirse % 96’ya kadar varan oranlarda, kişi yaşam şansına sahip olur.
• Erkeklerde görülme sıklığı yüzde 1.
• Meme kanseri tanısı konan kadınların yüzde 85'inde genetik öykü yok.
• Stresin kontrol edilememesi pek çok hastalıkta olduğu gibi meme kanserinin hem oluşum sürelerinde hem de tedavide olumsuz etkiye sahip.
• Duygusal stres dediğimiz, duyguları ifade edememe, baskılama, uygun şekilde dışa vuramama, beden tarafından hastalık olarak cevaplanabildiği pek çok çalışmayla kanıtlanmış durumda. HAYIR demek isterken diyememe, kendi önüne başkalarının isteklerini, taleplerini koymak, kimse üzülmesin, kimse kırılmasın, diye mış gibi yapmak gibi pek çok hastalığa davetiye çıkarabilmektedir.
• Stresle dost olmak ve hastalık riskini azaltmanın en temel psikolojik yolu; hakiki neşe ve tatmin duygusuyla yaşamak. Zihninden geçenle kalbinde hissettiğinle ve bedene yansıyanla dengede olmak!
• Stresi dengelemenin en güzel yolu; sosyal ilişki ağlarımızı güçlendirmemiz, insanlara yardım etmemiz, empati kanallarımızı açık tutmamız, kendimize karşı ve insanlara karşı şefkatli olmamız gerektiği pek çok çalışmayla kanıtlanıyor. İnsanlarla ilişki ağları güçlü olanlar ve başkalarını önemseyenler, yardım edenler daha sağlıklı ve daha uzun yaşıyor.
• Düzenli spor yapmak, sağlıklı beslenmek, sağlıklı uyumak olmazsa olmazlardan.

Son Söz: Meme muaynelerinizi/ kontrolllerinizi lütfen zamanında yaptırın. Eğer kötü sonuç çıkarsa dayanamam ya da çocukların okulu var onlar bitsin, onlar büyüsün öyle yaptırırım vb. erteleme cümleleriyle kendinizin önüne hiçbir nedeni ya da kişiyi koymayın.

Siz yoksanız hiç kimse yok!