Paylaş
Kaos kelimesinin çok daha sıklıkla duyulur ve sıklıkla hissedilir olduğu günlerden geçiyoruz. Ülkemizin geçmekte olduğu süreç, aklımızı, gönlümüzü, vicdanımızı zorlanmakta... Kafalar karışık, zihinler hep konuşmakta…Senaryolar, planlar, hikayeler, yapılması ve yapılmaması gerekenler, doğrular ve yalnışlar, her yer toz duman, göz gözü görmüyor ve nefes almak zorlaşıyor.
Nasıl geçer bu günler, ne yaparsam daha kolay olur? Ne yaparsak çözüme biraz katkımız olur diye sormadan edemiyor insan. Kimle konuşsam bir fikri var, kimle konuşsam geleceğe dair bir senaryosu ve çoğu olumsuz. Sormuyorum bir süredir ne olur halimiz diye… Gereksiz bir soru gibi artık! Şu anda nasılız, şimdi ne oluyor diye soruyorum, Şu anda ne yapabilirim diye soruyorum, şimdi de!
Kaosdan göz gözü görmüyorsa, zihnim bana oyun oynuyorsa "şimdi önce bir nefes al" diyorum kendime, nefes al ve ver…Yaptığın şeyi yapmaya devam et yapabilmeye devam ettiğin sürece aynı nefes almaya devam edebildiğin gibi, basit ve sakince, ki çoğu zaman hayatta yaşadığım zorluklarda, çevremde yaşam zorlaştığında gözümü bir ağaca, bir çiceğe çevirip ya da o ortamda gözüme en dingin gelen objeye çevirip dengelenmeyi beklediğim gibi…Ve zihnimde sevdiğim bir şarkının mırıltıları…
Aşağıdaki kısa ezop masalındaki gibi;
‘Kırda giden bir adam, bir kaplanla karşılaşır. O kaçar, kaplan kovalar. Yol uçurumun dibinde bitince, adam bir yabani asmanın köküne yapışıp kendini aşağıya sarkıtıverir. Kaplan tepesinde uzanmakta, koklayıp, koklayıp durmaktadır. Adam tir tir titreyerek aşağıya bakar. Orada başka bir kaplanı, onu yemek üzere beklerken görür. Onu tutan tek şey asmadır.
Bir ak biri kara iki sıçan asmayı kemirmeye koyulur usul usul. Adam az ötede iri bir çilek görür. Sarmaşığı tek elle kavrayıp öbür eliyle çileği koparır. Öyle tatlı gelir ki çilek ona!’ Masal Masal Matitas kitabından alınmıştır.
Bazılarınız "aaa adama bak ölecek ama o çilek yiyor bu ne rahatlık"
Bazılarınız diyebilir ki "şansız adammış"
Bazılarını diyebilir ki "iyi bari son yediği tatlı bir çilek olmuş"
Bense derim ki: hayatta her yol kapalıymış gibi göründüğünde, tozdan göz gözü görmediğinde bile, sanki AN sonrası yokmuş gibi ANlarda bile gözünün görebildiği bir güzelliğe odaklan, yoksa hayal et, zihninle onu besle, bedeninin ritminin sakinleşmesine izin ver, cesaretin korkmamak değil korksan bile nefes almaya, yaptığının şeyi yapmaya devam etmek olduğunu fark et.
Bunun adı kaosdaki huzur olsa gerek!
Kaosun içinde bazen bir çilek, bazen bir çicek, bazen bir bulut, bazen bir çocuğun yüzü, bazen bir taş, bazen bir ağaç UMUT versin barışa dair huzura dair sevgiye dair hepimize…
Paylaş