Paylaş
Aslında evlilik dediğimiz şey “evlilik mi, evcilik mi” onu bazen karıştırabiliyoruz ve çok kolay olduğunu zannedebiliyoruz.
Büyük bir aşkla, sevgiyle evlenebiliyoruz. Bunlarla beraber unuttuğumuz bir şey var, iki farklı karakter iki farklı cinsiyet aynı eve giriyor. İki farklı ailede büyümüş, iki farklı toplumda büyümüş, bazen iki farklı ülkeden insanlar bir araya gelebiliyor. Aslına baktığımızda bu çok kolay değil. Sevgi çok güzel bir şey. Sevdiğin bir insanla hayatını birleştiriyor olmak gerçekten çok güzel bir şey. Sadece burada galiba biraz farkındalıklı olmamız gerekiyor. Birbirimize o sevgiyi nasıl büyüttüğümüz ne yaparsak sevgiyi daha çok koruruz konusu galiba önemli.
En çok sorunlarda burada yaşanmaya başlıyor. Evlenmelerin ilk iki yılı içerisindeki dönemde Türkiye’deki boşanma oranları en çok görüldüğünü söyleyebiliriz. Bunun bir nedeni olsa gerek. Şöyle ki ilk iki yıl evlilikte çok ama çok önemlidir. Bu iki yıl uyumlanma sürecidir, adapte olma sürecidir, biz olma sürecidir, benlerin bize doğru dönme sürecidir.
İlk iki yıl gerçekten zorlar bazen çiftleri, o yüzden boşanmaların en çok olduğu süreçlerdir. O benlerden bizlere nasıl gideceğiz, birbirimize karşı nasıl sevgi ve saygıyı koruyacağız ve çoğaltacağız konusu önemlidir. Ve en çok önemli olan konulardan bir tanesi de“senin ailen benim ailem”dir. Türkiye’de büyük sorunlar bu konuda çıkıyor.
Elmalar ve armutları birbirine karıştırmayacağız. Aslında her iki ailede dışarıda kaldı ve siz varsınız. Ve kendi değerlerinizle yeni bir aile kuracaksınız. Bu ikinizin ailesine de benzemeyen, yeni, farklı, size özel bir aile olacak. Emek de olacak. Eğer bu konuda çok zorlanıyorsanız, çok çalışıyorsanız bu bizi nasıl oluşturacağınızı gerçekten kendi kendinize yapamıyorsanız lütfen destek alma, bir uzmana danışma konusunda rahat olun.
Ve gelin hep beraber o bizi nasıl oluşturacağımızı paylaşalım.
Paylaş