Paylaş
Ergenliğe giriş dönemi 10-15 yıl önceye göre bir iki yaş önce başlamaktadır. Bu günümüz yaşam koşullarında normal olmakla birlikte, özellikle kız çocuklarında, 8 yaş öncesinde ergenliğe dair belirtilerin görülmeye başlanması erken ergenlik olarak kabul edilmektedir.
8 yaş ve üstünde de bile olsa çoğunluğa göre ergenliğe ilk girenlerden olmak çocuğu /ergeni zorlarken, 8 yaşın altında ergenliğin belirtilerinin başlaması, kız ve erkek çocuklarının bedensel sağlıklarına pek çok etkisi olduğu gibi ruhsal etkileri de kaçınılmazdır.
Yaşıtlarına göre çok erken yaşanan bedensel değişimler; göğüslerin oluşmaya başlaması, cinsel organlarda ve koltuk altında tüylenmeler, hormonal değişimler ve en son aşamada adet görmek, kız çocuğu için yaşıtlarına göre farklı olmak duygusal zorlukları beraberinde getirir.
Erken ergenlik yaşayan çocuklar, henüz oyun dönemdedir, vücudundaki bu değişimlere uyum sağlamakta zorlanır, kaygı, endişe, öfke, üzüntü, yalnızlık…vb duyguları hissedebilir. Bilişsel gelişim süreci, bedenindeki değişimlerin nedenlerini, olayları anlamlandırma becerisi henüz tam gelişmemiştir ve bedeni, uzuvları, bilişsel ve zihinsel büyümesine göre önde gitmektedir.
Erken ergeliğe dair belirtilerin erken dönemde farkedilmesi ve çocuk endokrin uzmanı tarafından gerekli müdahalelerin yapılması önemlidir.
Çocukların bedenlerindeki özellikle memede oluşan değişimler konusunda anne babanın farkındalıklı olması, çocuğu ruhsal olarak rahatsız ve huzursuz etmeden kontrol etmeleri erken müdahele sağlar.
Erken ergenliğe giren çocuğun, cinselliğe merakı artabilir, çevresindeki karşı cinsiyetteki çocuklar ve ergenler, yetişkinler tarafından daha farkedilir olduğu için cinsel istismarı, suistimali ve cinsel haz ve deneyimi tetikleyebilir.
Çocuklara tıbbi müdahaleyle beraber ruhsal olarak korumak, desteklemek sağlıkda bütüncül yaklaşım açısından önemlidir. Anne babanın sakin olması, konuya mümkün olduğunca rahat ve gerekli yerlerde müdahele ederek yaklaşmaları çocuğun da rahatlamasını sağlar. Cinsel sorularına onun anlayabileceği şekilde cevaplar vermek, sohbet etmek, bedenide dair bilgileri bilimsel olarak aktarmak, korkutmamak, hayır deme becerisi üzerine çalışmak, çocuğu cinsel istismardan koruyacak en önemli etkendir.
Arkadaşları ve çevrede oluşabilecek reaksiyonlar karşısında çocuğun ailesiyle bunu paylaşabilmesi ve gerekirse çocuk ruh sağlığı uzmanından destek almak yerinde müdahale yaklaşımları olacaktır.
[fotogaleri=1213]
Paylaş