Paylaş
Cinsel hayatımız çok başarılı, yatakta çok başarılı bir çiftiz ya da başarılı bir evliliğimiz var gibi tanımları duydunuz mu hiç! Ben duymadım.
Başarılı cinsel yaşam, başarılı bir evlilik ya da ilişki, kullandığımız kavramlar olmamasına rağmen...
Evleneli 3 yıl oldu hala cinsel ilişkiye girmeyi başaramadık.
Orgazm olmayı bir türlü başaramıyorum.
Ereksiyon olmayı başaramıyorum, ereksiyon olsam bile kısa sürüyor" vb cinsellikle ilgili yaşanılan sorunları tanımlarken kullanılan ifadelerdir.
Hatta en önemli cinsel mitlerden (yanlış bilgi, yanlış inanç) biri de; 'başka şeylerde olduğu gibi cinsellikte de başarıya ulaşmak çok önemlidir’ mitidir.
Bu mitteki BAŞARI kelimesi kulağımı tırlamalar. Başarı beklentisi performans kaygısı yaratır. ‘Acaba başarabilecek miyim? düşüncesini, ‘ya başaramazsam’ düşünceleri takip eder ve kaygıya neden olur. Kaygı ise istenmeyen sonucun oluşmasına… Cinsellik başarılacak bir sınav değildir, keyif alınacak bir süreçtir. Ereksiyonu ya da cinsel birleşmeyi başarılacak bir sınav gibi görmek, cinsel işlev bozukluklarının altında yatan temel nedenlerdendir.
Yatağa ‘acaba’ sorusuyla giren kişi cinselliğe, hazza konsantre olmakta zorlanabilir. Zihniniz, acaba olacak mı olamayacak mı, yoksa yine mi olmayacak gibi sorulara takıldığında, konsantrasyon dağılabilir, kaygı artar ve süreç istediğimiz gibi sonuçlanmayabilir.
Eğer cinsel yaşamınızda bir sorun varsa (vajinismus, erken boşalma vb.) bu sorunu çözememek size başarısız yapmaz, sorunu çözmenin sizi başarılı yapmayacağı gibi! Sonuçta bir puan, not, bir sertifika ya da diploma almıyorsunuz. Yaşanılan cinsel sorunları çözmek, kendinize ve ilişkinize katkısı olumlu olacağı için sizi mutlu eder, rahatlatır, keyifli bir cinsel yaşam yaşamınızı sağlar. Bu da tüm puanlamalardan, başarı sistemlerinden daha önemlidir.
Başarı ile ilgili bir diğer mit ise; ‘İlk cinsel birleşmede başarılı olunması, sonraki cinsel yaşam boyunca da başarılı olunacağının göstergesidir’.
Başarı kelimesi bu mitte; cinsel birleşmeyi gerçekleştirebilmek anlamında kullanılmıştır. İlk cinsel ilişkiye gerçek dışı, abartılı anlam yüklememek gerekir.
İlk cinsel ilişkide heyecana bağlı, ereksiyon olamamak ya da erken boşalma gibi sorunlar yaşanabilir. Yaşanılan sorunu ertesi güne taşımamak, genellememek gerekir.
Tersten de düşünebiliriz, ilk ilişkilerinde sorun yaşamayan bireyler, ilerleyen süreçte sorun yaşayabilir. Bu gayet doğaldır. Erkeklerin %75’i yaşamının herhangi bir döneminde kısa süreli olarak ereksiyonu sağlama ve devam ettirmeyle ilgili sıkıntı yaşadığını dile getirmektedirler.
Yani ilk cinsel ilişkinin iyi olması yaşam boyu iyi olacağı anlamına gelmediği gibi, ilk cinsel ilişkide yaşanılan olumsuzluğu ertesi günlere taşımadığınızda sorun olmayacaktır.
Paylaş