Paylaş
Boşanma, bazen her iki tarafında ortak isteğiyle bazen de bir tarafın isteği ve kararıyla yaşanır. Boşanan eşlerin çocuklarına yaptıkları temel açıklama ise şu şekilde olur: Bizler karı ve kocalıktan boşanıyoruz sizlerden değil, sizler bizim hep çocuklarımızsınız ve sizlerin ömür boyu anne babası olacağız. Peki, boşanma aşamasındaki çiftler çocuklarına özellikle de ergenlik çağındaki geçlere bu kararlarını nasıl açıklamamalılar?
Her çocuk anne babasını yan yana görmek ister. Ama boşanma kararını alan yetişkinlerdir ve çocukların buna uyum sağlaması beklenir. Tabii ki bu sürece çocukların uyum sağlaması biraz zaman alır ve onlar artık boşanmış bir ailenin çocuklarıdır.
Boşanmaya, ailenin dağılmasına her yaş grubundaki çocuk farklı tepki gösterir. Ergenler de kendi dönemlerine özel tepkilerini ortaya koyarlar. İçine kapalı bir ergense ya da o dönemi yaşıyorsa tepkisini başka yollarla ya da bir süre sonra verebilir. Hiç tepki vermemek, normalmiş gibi davranmak pek de normal değildir. Tepkiyi ortaya koymak bazen boşanmanın ardından aylarca sonra olur.
Ergenlik dönemi; isyanının, sorgulamanın yoğun yaşandığı bir dönem olduğundan ergen kendine göre ailesinin dağılmasından sorumlu tuttuğu ebeveynine çok acımasızca eleştirilerde bulunabilir, öfkesini kusabilir, yargılayabilir ve tüm süreçten onu sorumlu tutabilir.
Ergenin en çok hissettiği duygu terkedilmektir. Ona göre bu evliliği bitirmeye neden olan ebeveyni onu terk etmiştir ve kandırmıştır. Kendi doğrularına önem veren ve bu doğrulara saygı duyulmasını isteyen ergenler, sorumlu tuttuğu ebeveynine öfkesini, kızgınlığını aktarır hatta görüşmek bile istemeyebilir.
Boşanmadan sonra, bazı ergenler karşı cinsiyete karşı güvensiz, uzak davranabilir. Ya da tam tersi riskli davranışlarını artırarak ailenin dikkatini çekmeye ya da cezalandırmaya çalışan ergenler de olabilir.Okul başarılarında düşüş, yalnızlaşma, madde ya da alkol kullanımı bu dönemde yaşanabilecek olumsuzluklardandır. Bu tür tepkileri ergen çocuğunda gözlemleyen, yaşayan ebeveynlerin, sevgilerini davranış ve sözle dile getirmeye devam etmeleri, birlikte zaman geçirmeye ve sohbete önem vermeleri ve mutlaka bir uzmandan destek almaları önerilir.
Paylaş