Paylaş
Adolesanlarda yani ergenlerde madde bağımlılığın görülme sıklığı ülkemizde giderek artmaktadır ve ilk kullanım 9 yaşa kadar inmiş ve ne yazık ki madde kullanımın en ağır sonucu olan uyuşturucu ve hapların kullanımı da ülkemizde çok küçük yaşlara düşmüştür.
Adolesan dönemi yani ergenlik döneminde, risklerin çok rahat alındığı, farklı şeylerin deneyimlenmek istendiği bir dönemdir. Ayrıca bu dönemde bir an önce büyümek ve büyüdüğünü kanıtlamak çok önemlidir. Alkol ve sigara kullanımını arkadaşlarıyla birlikte deneyimlemek işte tam da bu noktaya denk düşer. Bunlara ek olarak da merak, stresi azaltmak ve bir grubun üyesi olduğunu kanıtlamak gibi niyetlerle de madde kullanımı denenir.
‘Denesene’ diye uzatılan bir sigara ya da alkolü reddetmek için bu konuda çok farkındalıklı ve çok kararlı olmak gerekir. Çünkü sigarayı ya da alkolü reddeden ergen, alay konusu olmayı göze alıyor demektir.
Madde kullanımı bazı adolesanlar için geçicidir, sadece denerler. Bir kısmı sadece grupla kullanırlar ve bırakırlar, büyük bir çoğunluğunda ise bağımlılık gelişir.
Alkol ve sigaraya erken yaşta başlayan çocukların ilerleyen yaşlarında diğer maddeleri kullanma riskleri vardır.
Kimlerin sadece deneyici, kimlerin bağımlı, kimilerinse uyuşturucuya başlayacağını önceden bilmek zordur. Bununla birlikte risk altında olan ergenlerin risk faktörleri kısaca şöyledir:
Adolesanların maddeye yönelimini engellemede ilk sorumluluk tabii ki anne babalarındır. Aileler bu risk faktörlerini azaltarak ergenlerin maddeye başlamasını önleyebilirler. Anne babalar, çocukluk döneminden başlayarak adolesanlarla yakından ilgilenerek ve sevgilerini belli ederek, iletişimi, sohbeti hep koruyarak ve ergendeki farklılıkların ergenlikten mi yoksa maddeye bağlı mı olabileceğini ayırt edebilecek farkındalıkta olarak, öğüt veren değil model olan ebeveyler olarak çocuklarını madde kullanımından koruyabilirler.
Paylaş