Paylaş
Ülseratif kolit ve Crohn hastalığının günümüzde nedenleri halen tam olarak aydınlatılamamıştır. Çevresel nedenler, ailesel yatkınlık ve bağışıklık sisteminin uygunsuz çalışması hastalıkların nedeni olarak suçlanmaktadır. Genel olarak her iki hastalık da hayatın herhangi bir döneminde ortaya çıkabilirse de çoğunlukla genç yetişkinlerin hastalıkları olarak göze çapmaktadırlar. Hem ülseratif kolit ve hem de Crohn hastalığı alevlenme ve düzelme dönemleri ile seyreden kronik hastalıklardır. Ülseratif kolit sadece kalın barsağı tutarken, Crohn hastalığı sıklıkla ince bağırsakların son kısmını etkileyen bir hastalıktır. Ancak Crohn hastalığı ağızdan anal kanala kadar tüm sindirim sistemini tutabilir.
Belirtileri nelerdir?
İltihaplı bağırsak hastalığı belirtileri iltihabın şiddetine ve nerede ortaya çıktığına bağlı olarak değişir. Her iki hastalık için de hastalık seyri hastadan hastaya değişkenlik gösterir, kimi hastada hayatında sadece bir kez alevlenme olurken kimi hastada daha sık alevlenmeler olabilir. Crohn hastalığında karın ağrısı, ishal yakınmaları ön planda iken ülseratif kolitte kanlı ishal şikayetlerin en belirleyici olanlarıdır. Ancak her iki hastalık içinde, halsizlik, istemsiz kilo kaybı, hafif düzeyde ateş yüksekliği, karın ağrısı ve krampları, karında şişlik hatta bazen kabızlık gibi değişik yakınmalar da söz konusu olabilir. Dahası, şikayetler her zaman sindirim sistemi ile ilgili olmayabilir. Bel ağrısı, eklem ağrıları, göz ve cilt ile ilgili bağırsak dışı yakınmalar da inflamatuvar barsak hastalıkların belirtileri olabilir.
Bağırsak alışkanlıklarınızda kalıcı bir değişiklik yaşarsanız veya iltihaplı bağırsak hastalığının belirti ve semptomlarından herhangi birine sahipseniz gecikmeden gastroenteroloğa görünmelisiniz. İltihaplı bağırsak hastalıkları genellikle ölümcül olmasa da bazı durumlarda hayatı tehdit eden komplikasyonlara neden olabilen ciddi hastalıklardır.
Neden olur?
İltihaplı bağırsak hastalığının kesin nedeni bilinmemektedir. Olası nedenlerden biri bağışıklık sistemi arızasıdır. Bazı genetik olarak hassas bireylerde, bağışıklık sisteminin istilacı bir virüs veya bakteriyle mücadele sırasında ortaya koyduğu anormal aşırı bağışıklık tepkisi, bağışıklık sisteminin sindirim sistemindeki hücrelere de saldırmasına neden olur ve bu saldırı sonucunda ortaya iltihaplı bağırsak hastalığı çıkar. Kalıtım da önemli bir faktördür, hasta bireylerin çocuklarında veya birinci derece akrabalarında inflamatuvar barsak hastalığı görülme sıklığının artığı bilinmektedir.
Nasıl teşhis edilir?
Günümüzde başta kolonoskopi olmak üzere endoskopik yöntemlerle İBH tanısı koymak oldukça kolaydır. Kan ve gaita tahlilleri yanı sıra bilgisayarlı tomografi gibi görüntüme yöntemleri de hastalık tanısı, ayırıcı tanısı ve tedaviye yanıtın ölçülmesi için yardımcı yöntemlerdir.
Nasıl tedavi edilir?
Hastanın yaşı, hastalığın şiddeti, hastalığın sindirim sistemi içindeki yaygınlığı, sindirim sistemi dışı belirtilerin varlığı gibi birçok faktör iltihaplı bağırsak hastalıklarının tedavisinin belirlenmesinde göz önünde tutulmaktadır. Bu nedenle tedavi şekli hastadan hastaya farklılık gösterebilir. Tanı koyulan ve tedavi başlanan her hastanın ilaçlarını düzenli kullanması ve kontrollerini aksatmaması gerekmektedir. Çünkü her iki hastalığın tedavisi uzun süreli olup bazen ömür boyu da sürebilir. Sadece rektum denilen kalın bağırsağın son kısmı ile sınırlı tutulumu olan ülseratif kolit hastalarında, hafif semptomları olan Crohn hastalarında veya cerrahi girişimler sonrası yakınması olmayan bazı hastalarda tedavi gereksinimi olmayan dönemler olabilir. Bunun dışında kalan hastaların çoğunda tedavi ömür boyu gereklidir. İBH tedavilerindeki amaçlar, hastalık alevlenmelerini kontrol etmek, iyilik halini korumak ve hastalıklar seyrinde oluşabilecek komplikasyonları engellemektir.
Her iki hastalık içinde geçerli olan tedavi seçenekleri ilaçla yapılan tedaviler ve cerrahi tedaviler olmak üzere iki başlık altında toplanabilir. İlaç tedavisinde geçmişi oldukça eski ve hastalık üzerindeki etkileri oldukça iyi belirlenmiş ilaçlar mevcuttur. Bu ilaçların ağız yoluyla kullanımı olduğu gibi makat yoluyla kullanıma uygun formları da bulunmaktadır. Son yıllarda kullanıma giren ve nispeten daha önce İBH tedavisinde kullanılan ilaçlardan daha güçlü oldukları kabul edilen, hastaların serum ya da aralıklı iğneler ile tedavi edildikleri yeni ilaçlar ilaçlar da hem ülseratif kolit hem de Crohn hastalığı tedavisinde başarı ile kullanılmaktadır. Bahsedilen tüm ilaçların İBH üzerindeki olumlu etkileri yanı sıra bir takım yan etkileri de mevcuttur. Bu nedenle hem hastalık gidişatını kontrol etmek hem de ilaçların güvenilirlik hallerini denetlemek için hastaların mutlaka belli aralıklarla kontrol muayenelerini ve tahlillerini yaptırmaları gerekmektedir.
Cerrahi tedavi seçenekleri genellikle ilaç tedavisine yeterli yanıt alınamayan vakalarda veya hastalık seyri sırasında ilaç tedavisi ile giderilmesi mümkün olmayan durumlar saptandığında kullanılmaktadır (fistül oluşumu, barsak tıkanıklığı veya yırtılması vb). Doğru hasta, doğru zaman ve doğru cerrahi yöntem, cerrahi tedavinin başarısını belirleyen en önemli faktörlerdir. Her iki hastalık için de cerrahi tedavilerden sonra da ilaçla tedavi gerekliliği veya tekrarlayan cerrahi gereksinimleri olabileceği unutulmamalıdır.
Maalesef, ülseratif kolitte daha belirgin olmak üzere her iki hastalık için de başta kalın bağırsak olmak üzere sindirim sistemi kanseri gelişme riski artmaktadır. Bu nedenle hastalık süresinin 8-10 yılı geçtiği kişilerde kanser taraması için belli aralıklarla kolonoskopi yapılması şarttır.
Sonuç olarak İltihaplı bağırsak hastalığının aktivitesi ne zaman ne yapacağı belli olmayan bir deniz gibidir, bazen dalgalanır bazen durulur. Ömür boyu sürecek olan bu hastalıklarda hastalığın dönemsel aktivitesine göre en uygun tedavinin belirlenmesi esastır. Bu tedavi yöntemi belirlenirken, gastroenteroloji, cerrahi, patoloji ve radyoloji hekimlerinin bir arada karar vermesi, hastanın da tedavi kararına dahil edilmesi ve hasta uyumu en önemli faktörlerdir.
Paylaş